19 MAYIS 1919 VEYA KUVAYI MİLLİYE RUHU!

Pazar günü 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramının 100. yıldönümüdür. Mustafa Kemal’in

(ATATÜRK)

Samsun’a çıkış tarihi olan bu gün Türkiye Cumhuriyeti açısından çok önemlidir.

ATATÜRK

, 19 Mayıs 1919 günü için bilahare

(BENİM DOĞUM GÜNÜM)

demiştir. Gerçekten de öyledir. Mustafa Kemal bundan 100 yıl önce köhne bir vapurla

(Bandırma Vapuru)

Samsun’a çıkmasaydı belki bugün ne Türkiye Cumhuriyeti adı altında kurulmuş bir devlet, ne de

(ATATÜRK)

adıyla anılan bir lider olmayabilirdi!

Mustafa Kemal Samsun’a çıktığında, Osmanlı İmparatorluğu son demlerini yaşamaktaydı. Yurdun her tarafı düşman işgali altında bulunuyordu. Mustafa Kemal’in kafasında, ülke topraklarını işgalden kurtarmak, düşmanları Akdeniz’e dökmek vardı.

Büyük güçlükler içinde de olsa, Mustafa Kemal ve arkadaşları bunu başardılar. Köhnemiş Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde genç ve dinamik bir Cumhuriyet kurdular.

Maalesef, bugün için Türkiye yine büyük bir tehlike içindedir. Bu tehlike, ülkemizin dış mihrakların hedefi olmasından kaynaklanan bir durumdur. Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölünmek istenmektedir. Komşu ülkelerde yaşanan ve ülkemize de sıçrayan olaylar yüzünden çok tehlikeli bir süreçten geçmekteyiz. Bu badireleri atlatmak için yeniden

KUVAYI MİLLİYE RUHUNA MUHTACIZ!

Birlik ve beraberlik ruhunun pekiştirilmesi, millet bilincinin 82 milyon insanımıza aşılanması gerekir. Bir an önce bu terör belasından kurtulmak, Büyük Ortadoğu Projesini akamete uğratmak zorundayız! Aksi takdirde, birlik ve beraberliğimizin korunması oldukça zor olacaktır. Atatürk’ün Gençliğe hitabesinde belirttiği gibi Türkiye dahili ve harici bedhahların hedefindedir. Başta ABD, AB ve İsrail, olmak üzere Rusya ve hatta Müslüman Ortadoğu ülkeleri bile birliğimizi, beraberliğimizi bozmağa, kuyumuzu kazmağa çalışmaktadırlar.

Bilindiği gibi AKP döneminde milli bayramların kutlanmalarıyla ilgili yönetmelikler değiştirildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı milli bayramların kutlanmasıyla ilgili yapılan düzenlemeyi, "Bayram kutlamalarının tören formatından Bayram formatına dönmesinin tezahürü" şeklinde değerlendirmişti.

İlgili Bakanlık daha önce 19 Mayıs’ın sadece gençlik bayramı olmadığını açıklamış "Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı formatının içinde 3 ayrı içerik var. Atatürk’ü anma boyutu var. 19 Mayıs tarihinin Türk milletinin kurtuluş hayatında efsanevi yeri var. Diğer taraftan bakıldığında gençliğe armağan edilen tarih. Türk gençliğinin sporla içli dışlı hayat yaşaması için spora vurgu var. Geçen yıllar içerisinde 19 Mayıs tören formatına kavuştu, Bayram formatını terk etti. Devlet eliyle kutlanan formatta kaldı. Gençlerin ana öğe olmasını diliyoruz. Türkiye üniversiteli gençlik stadyumlara katılım dışında bayramın dışında kaldı. Yeni dönemde 19 Mayıs kutlamalarında üniversite gençliğini önemli bir faktör haline getirmeyi düşünüyoruz" demişti.

Tabii, Bakanlığın açıkladığı veya  yönetmeliğin ön gördüğü şekliyle amaçlananlarla, söylemlerin uyuşmadığı ortada. Milli Bayramlara getirilen kısıtlamaların temelinde ATATÜRK inkılap ve ilkelerinden kimilerinin duydukları rahatsızlıklar olsa gerek.

Bu millete, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini,

ATATÜRK’Ü, İLKELERİNİ UNUTTURMAK İSTİYORLAR Kİ, MEYDAN BOŞ KALSIN VE İSTEDİKLERİ GİBİ AT KOŞTURSUNLAR!

Hele

“ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE

HİTABESİ”

birilerine çok fena batıyor olacak ki, 19 Mayıs’ın olmazsa olmazı olan hitabeyi bile bayramdan çıkardılar. Oysa geçmiş yıllarda 19 Mayıs Bayramlarında mutlaka  ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ okunur, ardından, ardından, GENÇLİĞİN ATA’YA CEVAPLARI sahaları çınlatırdı.

Şimdi, artık sahalarda, stadyumlarda kutlama yok. Kutlamalar, mümkün olan en dar çerçeveler içinde kalacak şekilde düzenlenmekte. İllerde Valilikler de yukarıdan aldıkları emirlere göre kutlama programları yapıyorlar.

Oysa, 19 Mayıs, tarihimizde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla kutsal isyan başlatılmış, milli mücadele fitili ateşlenmiştir. 19 Mayıs’ı diğer bayramlardan önemli kılan hürriyet meşalesinin bugün yakılmış olmasıdır.

19 Mayıs’ın spor bayramı olarak kutlanması, 1935 yılında ilk defa İstanbul’daki spor kulüpleri tarafından teklif edilmişti. Önce Sadece Samsun’da düzenlenen 19 Mayıs etkinlikleri 1938 yılından itibaren Türkiye genelinde kutlanmaya başlanmıştır.

19 Mayıs’ın gençliğe armağan edilmiş olması, ATATÜRK’ÜN gençlere verdiği önemi yansıtması açısından önemlidir. ATATÜRK ve GENÇLİK derken, İLK AKLA GELEN ELBETTE Kİ ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİDİR. Geçmiş yıllardaki kutlamalarda ATATÜRK’ÜN gençliğe hitabesi, 19 Mayıs kutlamalarının olmazsa olmazıydı. ÖYLE ANLAŞILIYOR Kİ, BUNDAN SONRA RESMİ KUTLAMALARDA ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ DE, GENÇLERİN ATATÜRK’E CEVAPLARI DA YER ALMAYACAK.

İnsan soramadan edemiyor. GENÇLİĞE HİTABESİZ, 19 MAYIS KUTLAMALARI OLUR MU!

2019 yılının 19 Mayıs’ını idrak ederken, ülkemizin dört bir yanı şehit haberleriyle yankılanmakta, hemen her gün şehit cenazeleri adeta resmigeçit yapmaktadır.

Evet, millet olarak birlik ve beraberliğimizin korunması açısından yeniden

ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARININ BENİMSEDİKLERİ KUVAYI MİLLİYE RUHUNA MUHTACIZ!

TAŞLAMALAR

19 MAYIS YİNE

SESSİZCE KUTLANACAK

AMAÇ BU ATATÜRK’Ü

GENÇLERE UNUTTURMAK

ATATÜRK’Ü GENÇLERE

UNUTTURMAK İSTERLER

BUDUR İŞİN ÖZETİ

BİTMEZ Kİ BAHANELER

BAK “MUSTAFA KEMAL’İN”

ASKERLERİYİZ” DERLER

UNUTTURAMAZSINIZ

ÇABANIZ  BOŞTUR BEYLER

TÜRK GENCİ ATATÜRK’ÜN

ASKERİ OLMSIN DA

KİMİN ASKER8İ OLSUN

KARAR VERİNİZ BUNA