2-8 KASIM LÖSEMİ HAFTASI

2-8 Kasım arası günler LÖSEMİ HAFTASIDIR.Lösemi kemik iliğine bulaşan ve istila eden kötü huylu hücrelerin üremesi ve çoğalması sonucunda iliğin kan için gerekli yapı taşlarını üretememesi ve kan yenilenmesinin kesintiye uğraması hatta durması sonucunda o

2-8 Kasım arası günler

LÖSEMİ HAFTASIDIR.

Lösemi kemik iliğine bulaşan ve istila eden kötü huylu hücrelerin üremesi ve çoğalması sonucunda iliğin kan için gerekli yapı taşlarını üretememesi ve kan yenilenmesinin kesintiye uğraması hatta durması sonucunda oluşan hastalıktır, Bu yüzden

kan kanseri

olarak da anılır. Vücutta bulunan ve kan üreten kemik iliğinin, yabancı mikroorganizmalar ve virüsler tarafından istila edildikten sonra görevini tam olarak yerine getirememesi sonucu

Kemik iliği

içinde bulundurduğu mineraller ve hücreler sayesinde vücudumuzda dolaşan kanın yapıtaşlarını oluşturup, olgunlaştırıp kana salmakla görevlidir. Fakat yabancı mikroorganizma ve virüsler bu durumu engellediğinde lösemi hastalığı meydana gelmektedir. Bu durumda kan yapı taşlarından mahrum kalmakta ve vücudunda ki görevini yerine getirememektedir. Bu durumda meydana gelen hastalık belirtileri ani olarak meydana çıkıp önce metabolizmasını daha sonra bütün düzenini alt üst ettikten sonra hastayı lösemi ile baş başa bırakmakta ve büyümeye, gelişmeye devam etmektedir.

Türkiye’de 250 bin dolaylarında Lösemi hastası olduğu tahmin edilmektedir. Lösemi ağırlıklı olarak 1 ve 5 yaş aralığındaki çocuklarda daha sık görülmektedir. Löseminin halk arasındaki yaygın adı

KAN

KANSERİDİR. İLİK KANSERİ olarak da bilinir.

Erken teşhis durumunda tedavisi mümkün olmakla birlikte, çok pahalıdır. Lösemili çocukları sahiplenmek için

LÖSEV

kurulmuştur.

LÖSEVİN

açılımı

(Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı'dır.)

2-8 Kasım günlerinin LÖSEV HAFTASI ilan edilmesi de bu vakıf tarafından gerçekleştirilmiştir. Vakfın amacı bu hastalığa dikkatleri çekmek yanında, maddi yönden sıkıntı içinde olan ailelerin çocuklarının tedavilerine yardımcı olmaktır.

Vakıf, hastalığın tedavisi için gerekli araştırmaların yapılmasına da katkı sağlayarak önemli hizmetlere imza atmaktadır. LÖSEV’İN başlattığı çalışmalar ve etkinlikler, Dünya genelinde de ilgi ile karşılanmıştır. Birçok ülkelerde LÖSEVİN ilan ettiği 2-8 Kasım günlerinde etkinlikler düzenlenerek bu hastalığa dikkatler çekilmektedir.

Vücutları mikroplara karşı çok hassas olan LÖSEVLİLER genelde ağızlarını ve burunlarını bir maskeyle kapatır, bu suretle vücutlarını hava yoluyla gelecek mikroplara karşı korurlar. İşin gerçeğini bilmeyenler, bu durumu, bu gibilerin bulaşıcı bir hastalıkları olduğunu zannederek, onlardan uzaklaşırlar. Oysa kan kanseri bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu bakımdan, bu gibi çocuklara rastladığımızda uzaklaşarak kaçmak yerine, mümkün mertebe onlara şefkatle yaklaşmalı, morallerini yüksek tutmaları için yardımcı olmalıyız.

Sonuç olarak kanser türü hastalıklar içerisinde yalnız olmayan lösemi daha birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Sadece lösemi hastası olmamakla alakalı bir durum da değildir bu farkındalık, gerçekten de bütün bir toplum için gerekliliktir aslında. Çünkü lösemi yalnız değil, günümüzde insanlar birçok farklı durumda kanser hastalıklarıyla ve farklı versiyonlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenden ötürü bilinçli ve farkındalık düzeyi yüksek bir toplum olmak her şeyden önce hastalığa yakalanan bireyin psikolojisini anlamamızı sağlar. Dahası da var; olası durumlarda bilinçsiz bir birey olarak vücudumuz ve bağışıklık sistemimiz kanser konusunda gerçekten de yetersiz kalıyor. Bu konudaki farkındalık ve bilinç bireylerin bu tarz hastalıklara yakalanma riskini de azaltabilmek için önemli bir yere sahiptir.

Lösemili çocuklar baz alınarak düzenlenmiş ve onların yerine gerek kendimizi koyarak gerekse yanlarında yer alarak neleri değiştirebileceğimiz konusunda fikir sahibi olmamız amaçlanmış olan bu haftada yapılabilecek birçok şey vardır. İşin özü bu haftayı iyi değerlendirmeli ve elimizin ulaştığı her yere erişebilmeli ve ufak dokunuşlar yapmalıyız. Bu dokunuşlardan kastımız reklam panolarında reklam yerine bilgilendirme levhaları koymak olabilir, lösemi haftası ile ilgili yapılmış bir pano olabilir, insanların bu hastalığa yakalananlara nasıl yardım edebileceğiyle ilgili de olabilir. Yani kısacası aklımıza gelen ve insanları bilgilendirmek için atılmış her adım lösemi haftasının amacına uygun olabilmektedir. Sonuç olarak düşünülebilmelidir ki o hastaların yerinde bir gün bizde aynı veya farklı pozisyonlarda bulunabiliriz.

Hasta ziyaretlerini bile büyük önem veren dinimizin gereği olarak, hele hastalara maddi ve manevi katkılarda bulunmanın önemini ayrıca anlatmağa gerek yoktur sanırım. Bu bakımdan, LÖSEV’E yapılacak maddi ve manevi katkıların çok önemli bir gereksinim olacağına dikkatleri çekerek, tüm hastalıklara acil şifalar dilerken, çalışmalarından dolayı LÖSEV’İ kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

ANEKDOT

Hasta ziyaretinin önemini vurgulamak açısından dillendirilen bir anekdot vardır.

Hazret-i Musa, Cenab-ı ALLAH’LA

konuşmak için Tur Dağına çıkmıştır. Cenab-ı ALLAH, hazret-i Musa’ya seslenir:

-Ya Musa, hastalandığımda neden beni ziyarete gelmedin!

Hazret-i Musa cevap verir:

-Ya Rabbi, sen her noksandan münezzehsin. Nasıl olur da hastalanırsın!

Cenab-ı ALLAH, Hz. Musa’ya şöyle hitap eder:

-Falanca komşun hasta oldu, onu ziyarete gitmedin. Onu ziyaret etmiş olsaydın, beni ziyaret etmiş olacaktın!

Bakmadan Geçme