• Haberler
  • Genel
  • 2025 Yılı Hac Ön Kayıt ve Yenileme İşlemleri 27 Eylül 2024'e Kadar Uzatıldı

2025 Yılı Hac Ön Kayıt ve Yenileme İşlemleri 27 Eylül 2024'e Kadar Uzatıldı

Bilindiği gibi Dünyanın dört bir yanından Müslümanlar Hac farizalarını ifa için Suudi Arabistan'a gitmektedirler.Mekke-i Mükerreme'yi, Medine-i Münevere'yi ve diğer kutsal mekânları ziyaret için 3 milyon kadar Müslüman Suudi Arabistan'a giderken, bunların

Bilindiği gibi Dünyanın dört bir yanından Müslümanlar Hac farizalarını ifa için Suudi Arabistan’a gitmektedirler. Mekke-i Mükerreme’yi, Medine-i Münevere’yi ve diğer kutsal mekânları ziyaret için 3 milyon kadar Müslüman Suudi Arabistan’a giderken, bunların malları, canları elbette ki, Suudi Arabistan yöneticilerinin zimmetindedir. Hacı adaylarını her türlü belâdan korumakla ve bunun gereğini yapmakla mükelleftirler.

Ancak, geçtiğimiz yıllarda müşahede edildiği gibi, Suudi Arabistan yönetiminin ihmalleri yüzünden özellikle Hac mevsiminde bir çok facialar yaşanmaktadır.

Mina'da meydana gelen bir faciada 800’e yakın kişinin hayatını kaybettiğini, bine yakın hacının da yaralandıklarını anımsatalım.

Bu facianın öncesinde de vinç faciası yaşanmış ve Mekke’de meydana gelen fırtına ve sağanak yağışta Kabe inşaatındaki bir vinç hacı adaylarının üzerine devrilmiş, bu kazada da 100’ü aşkın kişi hayatını kaybetmişti.

Hac farizasının ifası sırasında yaşanan bu facialar, ne ilktir ve öyle anlaşılıyor ki, ne de son facialar olacaktır. Çünkü Suudi Arabistan’ı yönetin zihniyetin bu facialara karşı ciddi önlemler almak gibi bir çabası yoktur. Sefih bir hayat yaşamakla ünlü olan Suudi Arabistan Kral ailesi, (PARA GELSİN DE, NASIL GELİRSE GELSİN!) düşüncesi içinde hareket etmektedirler. Zaten, bu gibi facialar için fetvaları ve fetva vericileri da hazırdır. (TAKDİR-İ İLAHİDİR!) diyerek işin içinden çıkmayı yeğlemektedirler. Hatta bununla da yetinseler iyi! Faciaların suçunu Hacılara yıkmayı da ihmal etmezler!

İslam'ın beş şartından biri olan hac farizasını yerine getirmek için her yıl milyonlarca Müslüman'ın akın ettiği kutsal topraklar, sık-sık acı kazalara sahne oluyorsa bunun dünyevi ve uhrevi sorumluluğu Suudi Arabistan yönetimine aittir.

İşin gerçeği şu ki, Hacda yaşanan faciaların baş sorumlusu elbette ki, gerekli tedbirleri, yeteri kadar almayan Suudi Arabistan yönetimidir. Ancak, bu faciaların yaşanmasında, Hacıların da hiç kabahatleri yok dersek insafsızlık etmiş oluruz. Maalesef, Hac farizasını ifa eden Müslüman kardeşlerimiz de, kurallara uygun davranmamaktadırlar. Suudi yetkililerinin ihmalleriyle, hacıların kural dışı, hoşgörü sınırını zorlayan hareketleri birleşince, faciaların yaşanılması kaçınılmaz olmaktadır. Bakın, 24 Eylül 2015 günü Mina'da meydana gelen izdiham nedeniyle 753 kişinin öldüğü, 887 kişi yaralandığı faciadan önce, geçmiş yıllarda yaşanan ve ibret alınmayan faciaları anımsatalım:

11 Eylül 2015: Kabe'de meydana gelen vinç kazasında 107 kişi öldü, 238 kişi yaralandı.

6 Ocak 2006: Mekke'de bir otelin yıkılması sonucu 76 kişi öldü.

15 Nisan 1997: Mina'da hacıların konakladığı çadırlarda çıkan yangında 343 kişi öldü, bin 500'ü aşkın kişi yaralandı.

10 Temmuz 1989: Mescid-i Haram'ın dışında düzenlenen iki saldırıda bir kişi öldü, 16 kişi yaralandı. Daha sonra aynı yıl 21 Eylül'de saldırıları gerçekleştirmekle suçlanan 16 Kuveytli Şii yakalandı ve idam edildi.

31 Temmuz 1987: İranlı hacılar ile Suudi güvenlik görevlileri arasında çıkan olaylarda 275'i İranlı olmak üzere 400'ü aşkın hacı hayatını kaybetti.

20 Kasım 1979:  Suudi yönetimine karşı silahlı kişiler Mescid-i Haram'ın içinde onlarca hacıyı rehin aldı. Yapılan baskında 153 kişi öldü, 560 kişi de yaralandı.

Aralık 1975: Mekke yakınında hacıların kaldığı bir kampta çıkan yangında 200 hacı hayatını kaybetti.

Bunlar, akılda kalan büyük facialar!

Velhasıl Hac farizasını yerine getirirken bile, hem yönetim, hem de kişiler olarak o kadar lâkayıt duruyoruz ki, bu gibi faciaların yaşanması kaçınılmaz olmakta!

Bakmadan Geçme