'Dünyanın bütün toprakları, bir tek insanın kanını akıtmaya değmez.' (Mahatma Gandhi) Muhammed Baki Hazretleri, günün birinde birkaç talebesiyle bir velinin kabrini ziyarete gittiler.
“Dünyanın bütün toprakları, bir tek insanın kanını akıtmaya değmez.”
(Mahatma Gandhi)
Muhammed Baki Hazretleri, günün birinde birkaç talebesiyle bir velinin kabrini ziyarete gittiler. Kabristan görevlisi onları gördü. Hemen yerinden kalktı. Acele bir iskemle getirdi ve üzerine de bir minder koydu. Bâki Billâh Hazretleri otursun diye…
O esnada terbiyesiz biri geldi. İskemleyi ve minderi görünce küstahça “bunlar kimin içindir” diye sordu.
Talebeler, hocalarını gösterip: “Şu zat içindir” dediler.
Adam: “Onun bizden ne farkı var?” dedi.
“Niçin ona iskemle koydunuz? Üstelik de bir minder” diyerek bağırmaya başladı.
Gençler bu duruma çok üzüldüler.
O esnada Bâki Billâh Hazretleri geldi.
O densiz kişi bu veli zatı görünce: “Sen kimsin ki senin için iskemle ve minder koyuyorlar?” diye çıkıştı.
Bâki Billâh Hazretleri, bu zavallı adamı dinledi ve onun yanına gitti.
O adama:” Doğru diyorsunuz. Buyurduğunuz gibi ben bu şeylere layık değilim. Ben bir hiçim. Ama inan ki bunları benden habersiz getirmişler. Haberim olsaydı müsaade etmezdim, bunları koydurmazdım. Siz yine de kusurumuzu bağışlayın” diye buyurdu.
Sonra adama: “Bizi ikaz ettiğin için şunlar sana ikramımızdır” diyerek onun avucuna birkaç altın koydu.
Adam: Birden sakinleşti. Utandı, mahcup oldu o sözlerine!
Bâki Billâh Hazretlerinin ellerine sarılıp hürmetle öptü. Özür diledi ve pişman oldu. Kısa bir süre sonra da Allah’ın izniyle veli kullardan birisi oldu.
Evet, Bediüzzaman Hazretleri’nin Uhuvvet Risalesi’nde bu mana şöylece ifade edilir:
“Düşmanını mağlup etmek istersen onun fenalığına karşı iyilikle mukabele et.”
Bakmadan Geçme





