ABD DIŞİŞLERİ BAKANI NEDEN GELİYOR!
Türkiye ve ABD arasında YPG nedeniyle büyük bir gerginlik yaşanıyorken ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye'ye gelecek olması, zihinlerde istifhamlar uyandırmaktadır.Kamuoyunda, ABD'li bakan (ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEĞE Mİ GELECEK) istifhamları
Türkiye ve ABD arasında YPG nedeniyle büyük bir gerginlik yaşanıyorken ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Türkiye'ye gelecek olması, zihinlerde istifhamlar uyandırmaktadır. Kamuoyunda, ABD’li bakan (ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEĞE Mİ GELECEK) istifhamları var.
Ziyaret öncesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun
'iki seçenek kaldı ya ilişkileri düzelteceğiz ya da tamamen bozacağız'
demesi, Türkiye adına bir kararlılık ifadesi olarak yorumlanırken, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Daniel Coats’ın Kongre’ye sunduğu 13 Şubat 2018 tarihli ‘Dünyada tehdit değerlendirmesi’ isimli raporun Ortadoğu bölümünde “YPG - PKK’nın Suriye’deki milisleri-muhtemelen bir çeşit özerlik arayışına girecek ancak Rusya, İran ve Türkiye’den dirençle karşılaşacaklar” demesi de dikkatleri çekici olmak yanında, YPG’nin, PKK’nın bir kolu olduğunun da itirafı olarak yorumlanmaktadır.
Suriye üzerinde sadece ABD ve İsrail’in değil,
Rusya ve İran’ın da çıkar hesapları vardır. Çıkar hesabı olamayan tek ülke, Türkiye! Peki, biz neden Suriye’ye girdik. Sınırımızda oluşturulmak istendiği açık olan terör koridoruna karşı tedbir almak ve milli birliğimizi korumak için. Görüldüğü gibi, en masumane isteği olan Türkiye’dir.
ABD, İsrail, Rusya ve İran, Suriye’de uzun vadeli olarak varlık göstermeyi planlayarak, askeri üsler kurmanın yanı sıra petrol ve gaz arama kontratlarını garanti altına almaya çalışmaktadırlar. İran, Suriye üzerinden Lübnan’a bir kara koridoru oluşturma arayışında.
ABD Kongresi'ne sunulan istihbarat raporunda YPG'nin PKK'nın Suriye'deki milis gücü olduğu ifadesi açık şekilde yer almakta. Yani ABD’nin, YPG ayrı, PKK ayrı söylemi anlamını yitirmiştir. ABD, doğrudan bir terör örgütünü desteklediğini itiraf etmektedir.
Yine
ABD Kongresine sunulan istihbarat raporunda YPG'nin "PKK'nın Suriye'deki milis gücü" ve "otonom bir bölge arayışında" olduğu belirtilmekte.
Son dönemde ABD'nin terör örgütü PYD/PKK'ya verdiği desteğe ilişkin çarpıcı "itiraflar" ortaya çıkarken ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) internet sayfasında geçen ay sonunda yapılan güncellemede ülke profilleri bölümünde PYD/PKK'nın, "Suriye'deki yabancı kaynaklı terör örgütleri" arasında yer aldığı görülmüştü.
Buna göre, Suriye'deki yabancı terör örgütleri arasında PKK'yı da sayan CIA, Salih Müslim'i de "PKK'nın Suriye kolunun lideri" olarak göstermişti.
Önceki hafta kamuya açık basın brifinginde ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert'in Afrin'deki PYD/PKK unsurlarıyla ilgili konuşurken doğrudan "PKK" ifadesini kullanmasının ardından Dışişleri Bakanlığından yalanlama yapılmaması da dikkati çekmişti.
Türkiye, ABD'nin teröristlere destek çıkmasına karşı çıkarken, Washington ise terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'nin silahlı kanadı YPG'ye, bir başka terör örgütü olan DAEŞ'le savaştığı gerekçesiyle kamyonlarca silah verdi. ABD bunu yaparken, paravan örgüt SDG'nin başını çeken YPG'nin PKK ile doğrudan bağını gizlemeye çalıştı.
Zeytin Dalı harekâtı
devam ederken, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Türkiye’ye gelecek olması zamanlama açısından oldukça ilginç. Kuvvetlerimizin Afrine girmelerine 10 km. gibi kısa bir mesafe kalmışken, ABD Dışişleri Bakanı
(Afrin’e girmeyin)
demeye mi gelecek.
Peki, ABD'li generallerin YPG’lilerle birlikte sarmaş dolaş poz vermeleri ne anlama geliyor.
Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun
"Bizim ABD'den beklentilerimiz açık ve nettir ve kendileriyle de bu beklentilerimizi paylaştık. Artık biz vaat istemiyoruz. Somut adımlar istiyoruz. Bu ziyarette değerlendireceğiz. Çünkü ilişkilerimiz çok kritik bir noktadadır. Ya ilişkileri düzelteceğiz, ya bu ilişkiler tamamen bozulacak. Başka seçeneği yoktur."
Demiş olması, zaten peşin verilmiş bir cevap gibidir.
ABD’li bakan, her ne kadar Türkiye’nin güvenlik konusundaki meşru endişelerinin farkında olduklarını söylese de, henüz teröristlere destekten vazgeçecekleri yönünde güçlü bir sinyal vermemiştir. Dileriz ki, bu ziyaretinde böyle bir işaret verir, ABD,bir terör örgütünü desteklemekten vazgeçeceğini deklare eder!!!
Bakmadan Geçme





