• Haberler
  • ABD'YE DAVET EDİLEN MAZLUM KOBANİ'NİN GERÇEK KİMLİĞİ!

ABD'YE DAVET EDİLEN MAZLUM KOBANİ'NİN GERÇEK KİMLİĞİ!

ABD Başkanı Donald Trump tarafından ABD'ye davet edilen YPG terör örgütünün lideri konumundaki Mazlum Kobani'nin kim olduğu bilmeyenler için gerçekten merak konusu oldu.Bir terör örgütü lideri, bizzat ABD Başkanı tarafından ne demeye Beyaz Saraya davet ed

ABD Başkanı Donald Trump tarafından ABD’ye davet edilen YPG terör örgütünün lideri konumundaki Mazlum Kobani’nin kim olduğu bilmeyenler için gerçekten merak konusu oldu. Bir terör örgütü lideri, bizzat ABD Başkanı tarafından ne demeye Beyaz Saraya davet ediliyor!

Asıl adı Ferhad Abdi Şahin olan Mazlum Kobani 28 yıldan beri terör örgütü PKK'nın dağ kadrosunda bulunmaktadır.  1991-1996 yıllarında Hakkâri kırsalında sözde Cilo eyalet sorumlusu olarak faaliyet göstermiştir. Sınır hattındaki Samanlı, Serbest, Alan, Pirinçeken, Tekeli, Derecik, Ortaklar, Gelişen, Umurlu karakollarına yönelik 63 askerin şehit edildiği hain saldırıların 1 numaralı failidir. 1997-2003 yıllarında PKK'nın Avrupa sorumluluğunu da üstlenmişti. Teröristbaşı v e manevi babası(!) Abdullah Öcalan'a İtalya'da siyasi sığınma hakkı verilmesi için yoğun diplomasi yürütmüştü. Teröristin "Şahin Günlüğü" adında bir de kitabı bulunuyor.

2013'te Suriye'ye YPG'nin sözde özel kuvvetleri ve istihbarat sorumlusu olarak giden, Türkiye'de sözde TAK adına gerçekleşen 8 bombalı saldırının da emir ve talimatını veren Şahin'in adı MİT, polis ve jandarma kayıtlarıyla Terör Suçlarını Soruşturma Bürosu savcılıklarının UYAP üzerinden daimi aramaya aldığı teröristler arasında yer alıyor. O saldırılardan bazıları:

*10 Temmuz 2005: Çeşme'de bir eğlence merkezindeki bombalı saldırıda 20 kişinin yaralanması.

*16 Temmuz 2005: Kuşadası Kadınlar Denizi'nde bir minibüse yerleştirilen bombanın patlatılarak 6 kişinin öldürülmesi.

*29 Ağustos 2006: Antalya Kale kapısı mevkiinde 4 kişinin öldüğü, 87 kişinin yaralandığı saldırı.

*27 Temmuz 2008: İstanbul Güngören'de 5'i çocuk 17 kişinin ölümü, 154 kişinin yaralanması.

*20 Ağustos 2008: Mersin- Adana otoyolunda canlı bomba saldırısıyla 13 polisin yaralanması.

*31 Ekim 2010: İstanbul Taksim Meydanı'nda 15'i polis 32 kişinin yaralandığı intihar saldırısı.

*20 Eylül 2011: Ankara Kumrularda 5 kişinin öldüğü, 34 kişinin yaralandığı saldırı.

*20 Ağustos 2012: Gaziantep'te 4'ü çocuk 9 kişinin öldüğü, 66 kişinin de yaralandığı bomba yüklü aracın uzaktan kumandayla patlatılması.

*2005 yılında PKK üst yönetim organına seçilen terörist, 2009-2012 yıllarında PKK'nın silahlı kanadı HPG'nin Kandil'deki sözde özel kuvvetler sorumluluğuna getirildi ve çok sayıda intihar bombacısı teröristi eğitip Türkiye metropollerine gönderdi. Suriye'ye geçmeden önce de Kandil'de PKK'nın kongre ve konferanslarında terör örgütü elebaşılarından Murat Karayılan ile Duran Kalkan'ın yardımcılığını yaptı.

***

YPG denilen örgütün lideri olan Mazlum Kobani işte böyle terörist! Kendilerine YPG diyorlar ama bu bir taktik. Aslında bu PKK kimliğini maskelemek için yapılmış bir taktik.

Böylece ABD tarafından da AB tarafından da resmen terör örgütü olan PKK bu isim değişikliğiyle DAEŞ’e karşı çarpışan bir kahramanına dönüştürüldü! 3 kelimelik bir değişimle, terör örgütü, bir anda özgürlük savaşçısı haline getirildi.

Amerika'nın Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, Suriye'deki sözde DAEŞ’le mücadelenin başında bulunan isimlerden biriydi.

PKK-PYD teröristlerini 2016 Haziran ayında Münbiç'e yönlendirmişlerdi.

Türkiye'nin şiddetle karşı çıkmasına rağmen göz göre göre Fırat'ın batısına girip, Münbiç'i DAEŞ'ten sonra PKK terör örgütüne teslim etmişlerdi.

Türkiye'nin tepkisi çok netti, "PKK-PYD ya da YPG Münbiç'ten çıkarılsın" mesajı peş peşe ve kararlı bir şekilde Washington'a iletildi.

Onlar ne yaptı?

"Tamam hepsi çıkarıldı" dedi.

Ama Münbiç'te hala PKK'lılar vardı.

Türkiye yine sorunca "onlar PKK değil, SDG" yanıtı geldi.

PKK, PYD, YPG derken bir anda SDG diye bir şey üretilmişti.

Türkiye buna da itiraz etti çünkü SDG denilen örgütün içerisi PKK'lılarla doluydu.

Terör örgütünün sadece ismini değiştirmişlerdi.

O isim değişikliği hikayesini bu olaydan yaklaşık bir yıl sonra 23 Temmuz 2017'de bizzat SDG'nin mimarı olan ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas tane tane izah ediyordu.

"Kendilerine YPG diyorlardı ama Türkler bunun PKK ile aynı olduğunu biliyorlardı ve bize tepki gösteriyorlardı, ben de onlara PYD-YPG ismini değiştirmelerini tavsiye ettim, ertesi gün yeni isimlerini ilan ettiler, kendilerine de Suriye Demokratik Güçleri dediler, içerisinde demokratik ifadesinin geçmesi de zekice bir hamleydi."

O döneme kadar Türkiye, "PKK ile PYD aynı" derken, Batı bu gerçeği inkar ediyordu.

Üstüne bu kez "Suriye Demokratik Güçleri" diye bir makyaj da yapılmıştı.

Yalan söylerken ellerine bir argüman daha almış oldular.

Bu sayede DAEŞ canavarının karşısında mücadele edenlerin PKK da değil, PYD de değil, SDG olduğunu öne sürüp, bu yalana inandırdıkları kitlelerde PKK nedeniyle oluşan hasarı tamamen örtmeyi başarmışlardı.

Türkiye her şeyin farkında olsa da neredeyse bütün dünyayı yanlarına alıp, Türkiye'nin PKK-SDG dönüşümünde yalnız bırakılmasını sağlamışlardı.

Bu özgüvenle Mazlum Kobani adlı PKK teröristini, ismini değiştirip SDG yaptıkları terör örgütünün başına koydular.

PKK elebaşının manevi oğlu olan, Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı, PKK terör örgütünün tüm üst düzey yapılanmasıyla ilişkisi defalarca belgelenmiş teröristi, "general" rütbesiyle, SDG komutanı diye lanse ettiler.

Bakmadan Geçme