ADAY ADAYLIKTAN ADAYLIĞA TERFİ…

Erken seçime çok az bir zaman kala, Cumhurbaşkanlığı adaylığındaki son durum merak ediliyordu bugün… CHP’nin de adayını açıklamasından sonra hem cumhurbaşkanlığı, hem de milletvekili seçimi için seferber edilecek olan gayretler, görünen o ki gece gündüz sürdürülecek ve özellikle Cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk turda kullanılacak seçmen oylarının %50+1’ini alma hedefi güdülecektir kanımca da… Adaylardan birinin bu oranı yakalamaması durumunda en yüksek oyu alan iki adaydan birini seçmek için sandık başına gidilecek ikinci kez ve bu konuda da bazı senaryoların devreye sokulmasına çalışıldığı gözden kaçmamakta… Günlerdir Saadet Partisinden Cumhurbaşkanlığına aday gösterileceği söylenen 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün aday olmayacağı ise, bugün açıklamasıyla gün ışığına kavuştu bilindiği gibi…

Cumhurbaşkanı seçimi yanı sıra milletvekili seçimi için ittifak içine giren AK Parti ve MHP dışındaki diğer siyasi partilerde de  ittifak arayışları devam ediyor ve bu arayılar sonucu bir uzlaşma sağlanıp-sağlanamayacağı, sağlandığı taktirde hangi siyasi partilerin ittifakta yer alacakları da, netleşmiş olacak bu hafta… CHP, bir ittifakta mutabakat sağlanması durumunda geçmiş seçimlerde olduğu gibi kullanılan oyların heba olmayacağı tezini benimsetmeyi hedefliyor daha çok milletvekili sayısına ulaşmak için…

Ülke genelinde milletvekilliği aday adaylığına soyunmaya karar verenlere gelince; adaylık sıfatını elde edebilmenin, başvuruda bulunacakları siyasi partilerin başta genel başkanları olmak üzere etraflarındaki birkaç sözü geçerlinin uygun görmeleriyle mümkün olacağını biliyorlar ve bu zihniyete ağırlık vererek yürütüyorlar çalışmalarını… Geçmiş seçim dönemlerinde adaylarını tespit için ön seçime giden CHP, bu kez “Zaman kalmadı” diyecek muhakkak… Gerçi, ön seçime gitseydi bile bir avuç delegenin iradesi tecelli edecekti sonuçta ama daha ehven-i şer olurdu yine de… Bazı siyasi partiler aday adayı tespitinde, temayül yoklamasına gidecekler önemli bir kriter olarak gördüklerinden… Yani, milli iradenin önemsendiğini empoze etmeye çalışacaklar ama, bir avuç delege ve partilinin kime meylettikleri de bir anlam taşımaz seçmen vatandaşımızın yapacağı tercih açısından…

Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarının, milli iradeyi tam anlamı ile yansıtacak mevzuatlardan uzak olduğu bir seçim dönemi daha yaşanacaktır ve aday adaylıktan adaylığa terfi etmek isteyenler, bu gerçeği bildiklerinden müracaat ettikleri siyasi partilerin genel başkan ve etraflarındaki sözü geçerli birkaç kişinin teveccühüne mazhar olmak için çırpınacaklardır doğal olarak…

Siyasiler Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için çalışmalarını hızlandırarak sürdürürlerken, seçmen vatandaşların da kendilerini dikkatle izleyerek değerlendirmelerde bulunduklarına tanık oluyorum uğradığım mekanlarda…