ADİL PAYLAŞIM ÖNEMSEMELİ!
Birçok önemli sorunlarla boğuşulan ülkemizde halkımızın, ekonomik alanda tırmanan sıkıntıları 'büyük bir talihsizlik' olarak nitelediği ve bu konuda ciddi önlemler alınmamasından yakındığı gözlemlenmekte… Huzurun 'Her şeyden önemli' olduğu görüşünü paylaş
Birçok önemli sorunlarla boğuşulan ülkemizde halkımızın, ekonomik alanda tırmanan sıkıntıları “büyük bir talihsizlik” olarak nitelediği ve bu konuda ciddi önlemler alınmamasından yakındığı gözlemlenmekte… Huzurun “Her şeyden önemli” olduğu görüşünü paylaştıkları da gözden kaçmayan vatandaşlarımız; “Huzurdan sonra toplumumuz için önemli olan, insanca yaşam koşullarına kavuşmaktır ve bu beklentide halen umulan elde edilmiş değildir… Ülkemizin terörden sonraki en önemli sorunu ise işsizliktir ve milyonlarca vatandaşımız, kendilerine ne zaman ekmek kapısı aralayacağının bekleyişi içindeler ama, işsizliği aşağılara çekmek adına alındığı belirtilen önlemler arzulanan sonucu vermiş değildir ve bu durum ülkemiz için endişe verici bir durum olup düşündürücüdür. Çünkü, sayıları milyonlarla ifade edilen işsiz insanlarımızın ne yaptıkları, nasıl geçindikleri hususu, büyük önem taşımaktadır…” ifadeleriyle dile getiriyorlar tepkilerini…
Ülkemiz geneli çok sayıda aile, çocuklarının işsiz olmalarından yakınmaya devam ederlerken, milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin en önemli halkasını teşkil eden ücret dengesizliğinin giderilmesine yönelik gerçekçi adımlar atılmamasından da fevkalade rahatsızlık duyuyorlar ve haklılar kanımca da… Devlet kapısında çalışanlar ile aynı kapıdan emekli olanların ücretleri arasında “Uçurum” diye ifade edilebilecek oranda bir fark vardır ve ücretlerin saptanmasında yetki sahibi olanlar “Çok alana çok, az alana az” uygulamasını sürdürmekte bir sakınca görmemekteler maalesef… Bu umursamazlığın nedenlerinden biri; mağdur edilenlerin haklarını savunmayı üstlenmiş sendika ve diğer sivil toplum örgütlerinin pasifliğidir ama en önemli neden, yıllar boyunca kendilerine seçim meydanlarında refah türküleri okuyanların, sözlerinin arkasında durmamaları ve bu olumsuzluğa rağmen mağdur olmaktan kurtulmayanların kendilerini sorgulayıp mağdur edenleri, günü gediğinde seçim sandıklarına gömmemeleridir kesinkes…
Bugünlerde memur ve emeklilerine maaşları oranında yılda iki kez ikramiye verilmesi düşüncesinin yine dile getirilmekte olduğunu gözlemleyince, ekonomik alanda sıkıntı çekmekte olan bu insanlarımıza durduk yerde umut pompalamanın haksızlık olduğuna dikkat çekme gereği duydum ve önemli konuya değinmeyi görev telakki ettim bir kez daha… Türkiye’mizde devlet kapısında çalışanlarla bu kutsal kapıdan emekli olanların ücreti arasında çok büyük bir dengesizlik vardır ve bu dengesizliğin adil bir düzeye çekilmesi gerekmekte… Şüphesiz, ücretler arasında bazı farklılıklar olacaktır ama bu fark, sosyal adalet anlayışı içinde vicdani oranlara göre tanzim edilmeli ki, bir eşitlik sağlanmış olsun ekonomik sıkıntıların göğüslenmesinde… Daha önceleri de bu konuya değinirken verdiğim örneklerden birine benzer bir örnek vererek, ilgililerin adil paylaşımı önemsemeleri gerektiğine dikkat çekmek isterim tekrardan… Ayda 6-10 bin TL, ya da çok daha fazlasını alanların işsiz çocukları varsa, işsiz çocukları bulunan asgari ücret veya düşük ücretle çalışanlar gibi sıkıntı çekmezler ve bu gerçeğin aksi iddia edilemez elbet… Bu düşünceler içinde ekonomik zorlukların büyüdüğü ülkemizde, sıkıntıların eşit şekilde göğüslenmesini sağlayacak önlemlerden biri olan ücret dengesizliğini giderecek bir uygulamanın kaçınılmazlık arz ettiği gerçeğini görmezden gelmeye devam etmenin, mağdur edilenleri “cezalandırma”ya yönlendirebileceği noktasına dikkatini çekiyorum ilgililerin!..
Bakmadan Geçme





