AKP-MHP İTTİFAKI KOALİSYON DEĞİLSE, NEDİR!

Koalisyon demek, 2 veya daha çok siyasi partinin bir araya gelerek kurdukları hükümet anlamına gelir. Türkiye, 2002 yılından beri tek başına AKP’nin kurduğu hükümetler tarafından yönetilmektedir. AKP, bu durumun istikrarın en önemli unsuru olduğunu, istikrarın devamı için de böyle sürdürülmesi gerektiğini hep savunmuştur.

Bize göre,  koalisyonlar, tek başına iktidarlardan çok daha rasyoneldirler. Tek partili iktidarların hata yapma ihtimalleri, koalisyon hükümetlerine göre çok daha yüksektir. Koalisyonlarda ortaklar gerektiğinde birbirlerini ikaz ederek yanlış yoldan sapılmasını önleyebilirler. Tek partili iktidarlarda, particilik zihniyeti ön plana çıkar, diğer partililer, hatta partili olmayan vatandaşlar dışlanır, kutuplaşmalar olur. Tek parti zihniyeti, geçmişte en çok tenkit edilen konulardan biri olmuştur. 1950 öncesi Türkiye’nin TEK PARTİ (CHP) tarafından yönetildiği için AKP zihniyetli siyasi partiler tarafından  hep tenkit edilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı sisteminde 50+1’e ihtiyaç duyulunca, AKP, can simidi olarak kapağı MHP’ye attı. Daha doğrusu, MHP, AKP’ye can simidi olmaya gönüllü oldu. Tabii, bunun bir karşılığının olması doğaldır.

(Bal tutan, parmağını yalar)

örneğinde olduğu gibi, MHP’nin de iktidarın balından yararlanma ve en azından parmaklarını yalama hakkı doğmaktadır.

AKP ile MHP arasında başlatılan seçim ittifakı çalışmaları alt kademelerde kotarıldıktan sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli arasında 18 Şubat 2018 günü Beştepe Sarayında yapılan ve 45 dakika devam eden görüşme sonunda son şeklini aldı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki  görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada tam bir mutabakatla bütün hususların netliğe kavuşturulduğu, 26 maddelik kanun teklifinin, AKP ve MHP'nin ortak imzasıyla 21 Şubat Çarşamba günü TBMM Başkanlığına sunulacağı vurgulandı.

Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop ile MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, kendilerinin de katıldığı, Erdoğan ve Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptıkları görüşmeye ilişkin soruları yanıtlarken,  liderlerin takdiriyle kurulan ve her iki partiden üçer kişinin bulunduğu Milli Mutabakat Komisyonunun çalışmalarını tamamladığını söylediler.

Bugüne kadar 9 toplantı yaptıklarını ve toplamda 22 saat 45 dakika görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Şentop, bu çalışmaların her aşamasında, her toplantıdan önce ve sonra genel başkanlara gidişatla ilgili bilgi verdiklerini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Onlar zaten konuya vakıftılar fakat çalışmaların sona ermesi üzerine, onların bir bütün olarak çalışmaları görmesi, değerlendirmesi ve son noktayı koyması gerekiyordu. Bugünkü toplantı o mahiyette bir toplantıydı. Metinler üzerinde görüşmeler yapıldı ve tam bir mutabakatla bütün hususlar netliğe kavuşturuldu. Bir iki gün teknik düzenlemeler üzerinde çalıştıktan sonra, 26 maddelik kanun teklifini, 21 Şubat Çarşamba günü TBMM Başkanlığına sunacağız."

Düzenlemenin oy kullanmayı kolaylaştıran, seçmen iradesinin sandığa yansımasını ve sonuç vermesini sağlayacak hükümler içerdiğini söyleyen Şentop “Teklifte yer alan seçim güvenliğiyle ilgili düzenlemeler, seçmenin hür iradesi ile oy kullanmasının önündeki bütün engelleri kaldıracak ve buna imkan sağlayacak düzenlemelerdir” dedi. Şentop, metnin içerisinde seçim ittifakı ile ilgili düzenlemeler bulunduğunu, bu konuda kanunlarda bulunan yasaklama hükümlerini kaldırdıklarını, siyasi partiler arasında seçim ittifakı yapıldığı takdirde bunun nasıl yapılacağına dair temel düzenlemeler getirildiğini, bu düzenlemenin, diğer partilerin de ittifak yapmasına olanak sağlayacağını söyledi.

AKP ile MHP arasındaki bu ittifak, gerçekte yeni bir koalisyon şeklidir. AKP’nin hedefi bu ittifakla Cumhurbaşkanlığı seçim sisteminde gerekli olan asgari 50+1’i bulabilmek, MHP’nin ise seçim barajından kurtulmak olduğu açıktır.

Peki, (İstikrar-istikrar) teraneleriyle hep tek başına iktidar olmayı hedefleyen AKP’nin, MHP ile olan bu ittifakı

KOALİSYON DEĞİLSE,  NEDİR!

KENDİ YEMEĞİ, BOĞAZINDAN GEÇMEYEN PİNTİ SİİRTLİ

Çok zengin, ancak, zengin olduğu kadar da cimri bir Siirtliyle ilgili olarak anlatılan bir anekdot vardır. Öylesine cimriymiş ki, kendi parasıyla alınmış bir yemeği yemesi bile imkânsızmış. Bir gün, iş için birlikte İstanbul’a giden arkadaşları, pinti Siirtliye oyun oynamak istemişler. Yattıkları otelde, pinti Siirtli yatarken cebinden bir miktar parasını almışlar. Amaçları, elini hiç cebine atmayan ve tufeyli geçinen Siirtlinin parasıyla hem ona, hem kendilerine bir ziyafet çekmekmiş.

Cebinden para alındığının farkında olmayan pinti Siirtli, her zaman olduğu gibi, yemeğini bedavaya getirmek için tüccar arkadaşlarıyla lokantaya gitmiş. Pinti Siirtlinin cebinden aldığı parayı lokantanın garsonuna veren iş arkadaşı:

-Al bakalım bu parayla, ne geliyorsa, bize güzel bir sofra donat!

demiş.

Birbirinden güzel yemekler masaya dizilmiş. Amma, her zaman hepsinden önce kollarını sıvayarak yemeğe girişen pinti Siirtlinin eli bir türlü yemeğe uzanamıyormuş.

-Neden yemek yemiyorsun?

diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:

-Vallahi, öyle anlaşılıyor ki, bu yemek benim paramla sipariş edilmiş. Çünkü, boğazımdan geçmiyor, bana gerçeği söyleyin!

demiş.