ALLAH, GARİP KULUNU SEVİNDİRMEK İSTERSE!

Gazetemizin dünkü sayısında (Siirt Milletvekili Prof.Dr.

Gazetemizin dünkü sayısında (Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay’dan Havaalanıyla ilgili müjde) başlığı altında, hem de manşetten verilmiş bir haber vardı.

Havaalanı konusu, Siirt’imiz için gerçekten çok önemlidir. Bu bakımdan, Siirt Havaalanının kapanmış olmasını büyük bir üzüntüyle karşıladığımızı bir kere daha ve önemle vurguluyor, Havaalanından mahrum kalmamızın, İlimizin kalkınmasına çok olumsuz etkileri olacağını özellikle anımsatıyoruz.

Milletvekilimiz Prof. Dr. Sayın Yasin Aktay’ın kapatılan Siirt Havaalanı ile ilgili  çalışmalarını ve konuyla ilgili olarak Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Arslan ile yaptığı görüşmeyi bu açıdan önemsiyoruz.

Bu arada Milletvekilimizin Ulaştırma Bakanına sunduğu alternatifler arasında “Mevcut havaalanıyla ilgili giderilemeyecek bir imkansızlık varsa alternatif olarak Kurtalan Havaalanının yapılması” teklifine karşı olduğumuzu özellikle belirtelim. Ha Kurtalan’da yapılacak bir havaalanı olmuş, ha Batman’daki havaalanına gitmişiz, hiç fark etmez. Siirt’e havaalanı yapılacaksa bugün olduğu yerde yapılmalı, mevcut havaalanının tevsii cihetine gidilmelidir. “Siirt Havaalanının mevcut uçakların inişine uygun olmadığı değerlendirmesi” yanlış bir değerlendirmedir. Şimdiye kadar çok sayıda uçak indi, kalktı. Olumsuz olarak nitelendirilebilecek tek olay, bir uçağın pistten çıkması olmuştur. En modern hava alanlarında bile uçakların pistten çıkmaları vakayı adiyedir, bir hava alanının ulaşıma kapanmasının gerekçesi olamaz.

Şüphesiz, Siirt havaalanını modernize etmek gerekir. Pilotların görüş alanlarını etkilediği öne sürülen tepelerin tıraşlanması, günümüz tekniğiyle gayet basittir.  Gerekli ilaveler yapılarak, Siirt havaalanını modernize etmek mümkündür.

Bu açıdan Aktay’ın “Siirt havaalanı yeni baştan yenilenmiş ve inşallah bundan sonraki ihtiyacımızı fazlasıyla karşılayacak bir donanıma sahip olacak. Bundan sonra diyebilirim ki, Siirt’in havaalanı sorunu kökünden çözülme süreci başlamış durumda. Bu bilgiyle Siirt’e uçak inip inmemesi meselesinden ziyade artık Siirtli hemşerilerimizin havaalanımızın bakıma girmiş olduğunu bilmelerini istiyorum. Havaalanımızda gerekli tadilatlar yapıldığında artık Anadolu Jet’in mevcut büyük uçakları da rahatlıkla inebilecektir.” Şeklindeki sözlerini bir müjde olarak kabul etmekle birlikte, kapatılıp yeniden hizmete açılacak olan havaalanımız için:

“Allah garip kulunu sevindirmek isterse, önce eşeğini kaybettirir, sonra buldurur”

esprisi içinde yine de yapılan çalışmaları teşekkürle karşılıyoruz.

“Bakıma Alınan”

havaalanımızın biran önce hizmete açılması dileklerimizle!

“BENDENİZ,  SEKRETER BEY!”

1960’lı 70’li yıllarda sağlıkta bir atılım olarak geliştirilen

SOSYALİZASYON

sistemi devreye girdiğinde, Sağlık Ocaklarında unvanları

“TIBBİ SEKRETER”

olan memurlar varmış. Siirt’in bir ilçesi durumundayken, Kozluk Sağlık Ocağına

ABDULLAH

adındaki bir hemşerimiz de

TIBBİ SEKRETER

olarak atanmış.

Rahmetli hemşerimiz,

PALA BIYIKLI,

iri yarı biriymiş. Bir gün, Tıbbi sekreter odasında otururken, ilçeye yeni atanmış genç bir öğretmen, odanın kapısını çalıp içeriye girmiş. Merhum hemşerimiz kendisine:

-Buyurun, ne istemiştiniz?

diye sormuş.

Yeni öğretmen, biraz da mahcup bir tavırla:

-Sekreter Hanımla tanışmak istemiştim de, kendisi yok mu?

demiş.

Hemşerimiz, manzarayı çakmış. Öğretmenin,

“TIBBİ SEKRETER”

denilince, bu deyimin, zihninde güzel bir bayanı çağrıştırdığını, bunun için de, belki bir arkadaşlık kurmak ümidiyle geldiğini anlamış. Gülümseyerek:

-Maalesef, TIBBİ SEKRETERİMİZ bayan değil! Unvanı, “TIBBİ SEKRETER” olan bey de benim, yine de tanışmak istiyorsanız, buyurun tanışalım!

diyerek elini uzatmış.

Tabii, genç öğretmen de, uzatılan eli sıkmak zorunda kalmış. İlçe küçük olduğu için, bilahare

TIBBİ SEKRETER İLE ÖĞRETMEN ÇOK SAMİMİ ARKADAŞ OLMUŞLAR.

Kurulan samimiyetten sonra, öğretmen gerçeği itiraf etmiş:

-Ağabey, ben “TIBBİ SEKRETER” diye çıtı pıtı bir kızla karşılaşmayı bekliyordum. Karşıma senin gibi palabıyıklı biri çıkınca, inanır mısın o an için korktum, demiş!

Bakmadan Geçme