ABD, MÜSLÜMAN ÜLKELERDEN HARAÇ ALIYOR!
ABD Başkanı Donald Trump, başta Suudi Arabistan olmak üzere yandaşı Arap ülkelerinden açık bir şekilde haraç istemektedir.Trump diyor ki, (ABD, Suriye için çok para harcadı, bu paraların Arap ülkeleri tarafından karşılanması lâzım.
ABD Başkanı Donald Trump, başta Suudi Arabistan olmak üzere yandaşı Arap ülkelerinden açık bir şekilde haraç istemektedir. Trump diyor ki,
(ABD, Suriye için çok para harcadı, bu paraların Arap ülkeleri tarafından karşılanması lzım.)
ABD Başkanının bu talebi, sözün tam anlamıyla bir
HARÇ İSTEMİDİR.
Suudi Arabistan, dayısının bu talebine hemen olumlu yanıt vermiş ve 4 milyar dolar vereceğini açıklamıştı.
Hatırlanacağı üzere bundan birkaç ay önce de yine aynı Trump, Suudi Arabistan'a 150 milyar dolarlık silah satışı antlaşması imzalatmıştı. Yani, ABD Başkanı istediği haracı almakta oldukça başarılı. Ya seve-seve verecekler, ya da döve-döve alacak!
Bu arada, Suudi Arabistanlılar başta olmak üzere, diğer Arap ülkeleri prenslerinin ve zengin petrol tüccarlarının ABD Bankalarında 1 Trilyon dolar üzerinde mevduatları olduğu belirtiliyor. Ancak ABD, bankalarındaki bu mevduatlara çıkış izni vermiyor. ABD bankalarından çekebilecekleri para miktarına kota getirmiş. 50 milyon doların üzerinde para çekmelerine müsaade edilmiyor. Yani, faizini bile karşılamaktan uzak bir meblağ. Daha açık bir ifadeyle, bankalarındaki paralara el konulmuş durumda.
Gerçekte, kendi yurttaşlarına ait olması gereken bu paraları, kendi paralarıymış gibi iç eden Arap Prenslerin bu durumlarına üzülelim mi, sevinelim mi bilemiyoruz. (Üzüldük) dersek yalan olur. Ama Müslümanlara ait milyar dolarların, ABD gvuruna gitmesine sevinecek halimiz de yok. Petrol zengini bu Arap prensler paralarını neden Türkiye veya benzeri bir Müslüman ülkeye yatırmıyorlar da, ABD'lere kadar götürüp, gvur bankalarına yatırıyorlar. Bunu isteyerek mi yapıyorlar, yoksa yine el altından yapılan şantajlar sonucu mu!
Ben, ABD'yi bir zamanlar İstanbul'un haracını alan
BABALARA
benzetmekteyim. Ancak bu işi profesyonel, organize ve Devlet olarak yapmaktadırlar.
ABD'nin dünya ülkelerini haraca bağladığı bir gerçektir. Özellikle de, petrol zengini Müslüman ülkeleri! Dünyadaki tabloya bakın. Müslüman ülkeleri birbirine kırdıran kim, elbette ki ABD! ABD'nin en büyük destekçileri kim. Suudi Arabistan gibi sözde Müslüman ülkeler. Öyle bir duruma gelinmiş ki Müslümanlar birbirini öldürüyor, gvurlar, Müslümanları öldürüyor. Ölenler Müslüman, yağmalanan ülkeler Müslüman. ABD'ye en çok destek verenlerse Müslüman geçinen cemaatler!
Bunca aptalların yaşadıkları Ortadoğu coğrafyasında bence ABD Müslüman ülkelere ne yapıyorsa, azdır bile!
SENDEN GÜÇLÜ İLE ORTAK OLMA!
Bacanak olan iki Siirtli, ortak olmuşlar, koyun besiciliği yapıyor, alıp satıyorlarmış. Ortaklardan biri hoyrat, kavgacı mizaçlı, haksızlık yapmaktan çekinmeyen bir tipmiş. Diğeri gayet yumuşak huylu, kendi gölgesinden bile korkan bir yapıya sahipmiş.
Bir gün hoyrat olan ortak, yumuşak huylu ortağının yanına gitmiş:
-Artık ayrılalım!
demiş.
Halim selim ortak:
-Nasıl istiyorsan öyle olsun!
diye cevap vermiş. Bunun üzerine koyunların bulunduğu ahıra gitmişler. Ahırda, ortak malı 200 koyun varmış. Hoyrat ortak, en iyi yüz koyunu bir yana ayırmış, en kötü olanları da bir yana bırakmış. Sonra ortağına dönmüş:
-Hangilerini istiyorsan al!
demiş. Halim selim ortak bakmış ki ortada bir oyun var. Sıska, zayıf koyunların bulundukları tarafı seçmek işine gelmiyor, iyi koyunları da almağa cesaret edemiyormuş. Ortağına:
-Böyle olmaz, ben böleyim, sen istediğini al!
demeye de çekiniyormuş.
Kurtuluş olarak:
-Hele, kayınbiradere de gideyim, ona da bir danışayım
demiş.
Beriki:
-Kayınbiraderi karıştırmağa ne gerek var?
demişse de, taksimatın şeklinden rahatsız olan halim selim ortak, adeta kaçarcasına çıkmış ve müşterek kayınbiraderlerinin yanına gitmiş. Durumu anlatarak, yapılan haksızlığa karşı tavır koymasını istemiş ve:
-Koyunların en iyisini bir yana ayırıyor, en kötülerini bir yana bırakıyor. Sonra bana 'hadi, istediğini seç!' diyor!
demiş bunun üzerine kayınbiraderleri:
-Sen de koyunların iyilerini seç, kötülerini ona bırak!
diyecek olmuş.
Cevap vermiş:
-Hiç kabul eder mi!
deyince gayet akıllı ve tavrını hep haklıdan yana koymakla ünlenmiş biri olan kayınbiraderi cevap vermiş:
-Sen git, benim dediğimi yap. Eğer kabul etmezse, o zaman müdahale etmek hakkım olur. Şimdi ona desem ki 'En iyi koyunları bir tarafa seçmişsin, en kötü koyunları bir tarafa. Böyle taksim olur mu?' O zaman bana: Madem öyle, en iyilerini alsaydı!' demeyecek mi! Haksızlık yaptığını ispat etmek için, önce iyi koyunlara sahip çıkacaksın, haliyle o kabul etmeyecek. Benim de bu durumda müdahale etme hakkım
sahabet
doğacak!
demiş ve ilave etmiş:
-Ortak olacağınız zaman bana danıştığında ben sana 'Onunla ortak olma, kendisinden güçlü insanlarla ortak olan, daima zarar eder' dememiş miydim!
TAŞLAMALAR
AVUKATLAR HUKUKUN
SAÇ AYAĞIDIR BELLİ
HATTA EN SAĞLAM AYAK
BU AYAKTIR BİL ŞİMDİ
KARIŞINCA SİYASET
BUDUR OLAN YARGIYA
AVUKATLIK OLMUŞTUR
BİL EN SAĞLAM AYAK DA
TÜRKİYE'DE GERÇEKTEN
AVUKATLAR VAR BELLİ
EN GÜVENİLİR KURUM
TÜRK BAROLAR BİRLİĞİ
İYİ Kİ BU ÜLKEDE
GERÇEKTEN VATANSEVER
AVUKATLAR VAR DERİM
YARGIMIZI DENETLER