Ahmet Arıtürk'ün TRT GAP Radyosunda Siirt'te Görülmesi ve Gezilmesi Gereken Tarihi Ve Turistik Yöreler İle İlgili Söyleşisi

Öncelikle TRT GAP Radyosunun dinleyicilerini sevgi ve saygıyla selamladıktan sonra 'Siirt'te gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi ve turistik yörelerle ilgili söyleşimize kısa bir şiirle başlamak istiyorum: SİİRT BEYAZ BİR GELİN GEL GÜZEL UZAT ELİN SİİRT

Öncelikle TRT GAP Radyosunun dinleyicilerini sevgi ve saygıyla selamladıktan sonra 'Siirt'te gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi ve turistik yörelerle ilgili söyleşimize kısa bir şiirle başlamak istiyorum:

SİİRT BEYAZ BİR GELİN

GEL GÜZEL UZAT ELİN

SİİRTLİYLİZ EZELDEN

HER GÜZEL BİZE GELİN

SİİRT ETRAFI TEPE

AĞAÇLAR SERESERPE

YEŞİL DUVAK ALTINDA

YAR HEM GÜZEL, HEM KÖRPE

SİİRT PETROL YATAĞI

BURDA KURDUK OTAĞI

GEL DİLBER GİR GÖNLÜME

GÖNLÜM DİLBER YATAĞI

Dedikten sonra İlimizde gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi ve turistik yöreleri anımsatmağa çalışalım.

Siirt il merkezinde 200'ün üzerinde cami ve mescit bulunmaktadır.  Bunlar arasında tarihi açıdan en önemlileri eski adı

HIDIRIL AHDAR

olan ve bilahare

CUMHURİYET CAMİİ

adı verilen cami ile Selçukilerden kalma

ULU CAMİİ

ve

ÇARŞI CAMİİ

adıyla bilinen

ŞEYH HASAN-I ASAKİR CAMİİDİR.

Hıdır-Il Ahdr Camiinde  Bulunan Bir Mezarın,

Hazreti İsa'nın Havarilerinden birisine ait olduğu iddia edilmektedir.

Siirt Ulu Camii ise Selçuklu Dönemi'nin eşsiz eserlerinden biridir. Muguziddin Mahmud tarafından 1129 yılında inşa ettirilen bu eser, sadece bir ibadet meknı değil, aynı zamanda Selçuklu mimarisinin zarif bir yansımasıdır. Türk-İslam Sanatının nadide eserleri arasında bulunan caminin minaresi, örgü ve yıldız motiflerle süslenmiş, çini sanatının zirvesini temsil eder. Bu minarede,

Peygamber Efendimiz

HAZRET-İ MUHAMMED'İN (O'na, al ve ashabına salat ve selam olsun)

mübarek isminin çevresinde,

HULEF-İ RŞİDÎN'İN isimleri kufi

yazıyla

özenle işlenmiştir. Her bir çini, her bir yazı, maneviyatın ve sanatın birleştiği noktaları ziyaretçilerine sunmaktadır.

Ulu Camii'nin minberi ise, Selçuklu oyma sanatından Osmanlı ahşap oymacılığına geçişin en zarif örneğidir. Her detayında tarihin izlerini, sanatın inceliğini ve işçiliğin mükemmelliğini görmek mümkün olan eserin minberi, Anadolu'da çini mozaiğinin kullanıldığı ilk yapı olarak kabul edilir, Bu da onu daha da özel kılmaktadır. 13. yüzyılda ceviz ağacından

KÜNDEKARİ TEKNİĞİYLE

işlenmiş eşsiz minber, bugün Ankara Etnografya müzesinde sergilenmektedir.

Ayrıca yine Siirt İl Merkezinde 1700'lü yıllarda yapıldıkları ifade edilen

BABUDARP CAMİİ İLE CEMEH IL FIĞOR

adı verilen camilerde bulunan ve doğal kaynaklardan akan sularla dolan havuzlar vardır. Siirt'te susuzluğun had safhada olduğu dönemlerde adlarına

KULLATEYN

denilen bu havuzlarda erkekler boy abdestlerini alırlardı.

İl genelinde yer alan diğer tarihi yöreler arasında

Veysel Karani, Şeyh Hamza El Kebir, Şeyh Mücahit, İsmail Fakirullah, Şeyh el Hazin, Sultan Memduh ve Şeyh Muhammed Kazım Türbeleri bulunmaktadır.

Yine Siirt'te mutlaka gezilip görülmesi gereken yöreler arasında Siirtçe lisanımızla

RAS-IL HACAR

olarak tabir edilen ve Türkçe deyimiyle

TAŞBAŞI

olarak adlandırılan bir yöre vardır ki, Botan Çayına nazır bu mevki sözün tam anlamıyla bir doğa harikasıdır. Bu yöreyle ilgili bir çok efsaneler anlatılır.

Yine Botan Vadisine nazır yörelerden biri de

TİLLO KALESİ CAM SEYİR TERASIDIR.

2016'lı yıllarda

KALET-ÜL ÜSTAT

mevkiinde yapılan bu  tesisin eşsiz bir manzarası vardır.

Siirt'te gezilmesi ve görütlmesi gereken tarihi yapılardan biri de

ÇARPIRAN KÖPRÜSÜ'DÜR. Baykan

ilçemizde bulunan bu köprü  Selçuklu mimarisinin özelliklerini yansıtan bir yapıdır. Bu tarihî köprü, yüzyıllar boyunca ticaret yollarındaki kervanların geçiş noktası olmuştur.

FİNİK HARABELERİ

olarak bilinen yapılar içerisinde yer alan

FİNİK KALESİ

de görülmeğe değer tarihi eserlerden biridir. Cizre-Şırnak yol ayrımından 12 km. uzaklıkta, Dicle nehrinin kuzey tarafında bugünkü Güçlükonak ilçesine giden karayolunun üst kesiminde yer almaktadır.

Kaleye FAKİ TAYRAN CAMİİNİN karşı yamacından

tırmanılarak çıkılmaktadır.

Üst kesimde kaleye çıkış sağlayan taş döşeme bir yol bulunmaktadır. Bu yol takip edilerek kaleye ulaşılmaktadır. İç kale daha üst kesimde kayalık topografik araziye uydurulmuş üç parçadan oluşmaktadır. İçinde ana kayalara oyulmuş birçok kaya meknı yer almaktadır.

Siirt İl sınırları dahilindeki tarihi yapılardan biri de

DERZİN

KALESİ'DİR

. Bizans Döneminden kalma Derzin Kalesi oldukça sarp bir tepenin üzerinde inşa edilmiştir. Kalede bulunan gözetleme kuleleri günümüze kadar varlıklarını koruyabilmişlerdir.

Şirvan ilçesinin 10 km. uzağında

(KORMAS)

veya Türkçe adıyla

(İNCEKAYA)

Kalesi de görülmesi gereken tarihi yapıtlar arasındadır. Bizanslılar dönemine ait bu kale, adeta bir şatoyu andırmaktadır.

Yine Şirvan ilçemizin 40 km. kuzeyinde sarp dağların zirvesinde kurulmuş bulunan

İRUN KALESİ de

görülmesi gereken tarihi yapıtlardandır. Kalenin bulunduğu dağın eteğinden geçen nehirle yer altı tüneli ile bağlantısı bulunmaktadır.

Geçmiş yıllarda

KÜFRE BEYLİĞİ

olarak anılan Şirvan'ın sayılı yapıtlarından biri de

(KÜFRE KALESİ)DİR

İlçe merkezinin 4 km doğusunda, olan bu kale ilçenin eski adıyla anılmaktadır. Doğal bir kayanın üzerinde, mevkiye hakim olarak yapılan kale adeta bir kartal yuvasını andırmaktadır.

Yine Siirt'te yer alan ve kalıntıları günümüze kadar gelen kiliseler ve manastırlar vardır. Bunlardan en önemlileri Siirt kent merkezindeki

HADERVİS KİLİSESİ İLE MİR YAKUP MANASTIRI

ve Şirvan İlçe merkezinde bulunan kiliselerdir.

Derzin Kalesi, İrun Kalesi ve Erzen Ören Yeri

gibi tarihi yerler, mutlaka gezilmesi ve görülmesi gereken tarihi yapıtlardır.

Siirt'in tarihe ışık tutan yörelerinden biri olan

ERZEN ÖREN YERİ

Kurtalan ilçemizin, Bozhöyük köyü ile Gökdoğan köyü arasında geniş bir alanı kapsar. Erzen ören yerinin Siirt'teki ilk yerleşim yerlerinden olduğuna dair bazı bulgular, yapılan araştırmalarla ortaya çıkmıştır.

Geçmiş yıllarda

SİİRT'E

BEYAZ KENT

denilmesinin sebebi, binalarının

CAS

denilen Siirt'e özel bir  maddeden inşa edilmeleriydi. Ne yazık ki, Şehrin eski kesiminde yer alan

CAS EVLER

artık giderek yok olmaktadır. Valilikçe birkaç cas ev koruma altına alınmıştır. Cas yapı malzemesiyle inşa edilen yapıların özelliği binaları kışın sıcak, yazın serin tutmalarıydı.

Bugünlük de bu kadar diyerek söyleşimizi noktalarken, tekrar bütün dinleyicilerimize sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.

Bakmadan Geçme