ARTIK SAZLAR TEK TELLİ!

Yaş itibarıyla birçok iktidarları görmek, yaşamak nasip oldu. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana 60'ın üzerinde hükümet kuruldu. Bunlardan yaklaşık 40 kadarının canlı tanıklarındanım. Bu arada birçok siyasi partiler açıldı, kapandı. Kapanan siyasi partilerin yerlerini yenileri aldı. 27 Başbakan geldi geçti. Cumhur Başkanlığı hükümet sistemine geçilince de Başbakanlık dönemi kapandı. Türkiye Cumhuriyetinde Başbakanların sonuncusu bugünün Meclis Başkanı Binali Yıldırım oldu. Merhum Adnan Menderes ve sonrası Başbakanları anımsıyorum.

Bu bir gerçektir ki, hemen her devirde iktidarlardan yararlanan çevreler olmuştur. Tek fark, oranlardadır. Ama inanın ki, AKP döneminde olduğu kadar partizanlığın yaygın olduğu hiçbir dönem yaşamadım. Diğer siyasi partiler, iktidarlar, partizanlık konusunda öyle katı değillerdi. Partizanlık konusunda çok daha esnektiler. Hakkı, hukuku, adaleti daha çok gözetirlerdi. Hiçbir iktidar vatandaşlarına

(benden olmayan düşmandır)

gözüyle bakmazdı. Ehliyete, liyakate önem verilirdi. Devletin belli makamlarına, süzgeçten geçmemiş, başarılarını kanıtlamamış kimseler, sırf partili diye atanmazlardı. Valiler, paşalar, büyükelçiler, genel müdürler ve benzeri üst düzey bürokratlar imbikten süzülmüş olanlardı. Bu sebeple her zihniyetten üst düzey bürokratlar vardı. Şimdi, Türkiye Cumhuriyetinin 81 ilinde AKP'li olmayan bir Valinin bulunduğunu düşünebiliyor musunuz

Özellikle eğitimde ve dış politikada istikrar vardı. 2000'li yıllara kadar, milli eğitimde sistem hemen hemen hiç değişmezken, son 16 yılda eğitim sistemimiz tam 14 kez değişti.

Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti,

Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!

şeklinde söylenen anlamlı bir beyit vardır. Geçmiş iktidarlar döneminde de sazlarda tel değişirdi ama AKP iktidarı döneminde artık sazlar tek telli…

ANEKDOT

Her seçim döneminde olduğu gibi, Şehrimizde yine Belediye Başkanlığı seçimi hengamesinde bir adayın bürosunda bulunan yandaşlarından, dalkavuklarından, şak-şakçılarından biri:

-Grup halinde, Başkanla birlikte gidip çarşıyı dolaşalım!

teklifinde bulunmuş.

İçlerinden gerçekçi olan ve halkın nabzını iyi tutanlardan diğer biri ise şöyle söylenmiş:

-Bence en iyisi, Başkanın yalnız başına gezmesi.

Ve samimi olarak sözlerini şöyle sürdürmüş:

-Vallahi kardeşim, Başkanın çevresinde bizim gibi üçkağıtçıları, dalaverecileri, sahtekrları görenler 'O, oooo! Bu başkanın adamları bunlarsa ve kazanırsa, deveyi hamuduyla yutacaklar!' diyeceklerdir. Bunun için, en iyisi mi, başkan yalnız başına gezsin, millet bizi etrafında görerek, bizden dolayı ona teveccühten vazgeçmesin! Biz, seçimler olup bitene kadar, başkanın çevresinde görünmezsek, kendisine en büyük iyiliği yapmış olacağız!

***

Kıssadan, hisseyi alanlar alsın…

TAŞLAMALAR

BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ

GAYET RENKLİ GEÇİYOR

MECLİSİNDE MİLLETİN

NELER NELER OLUYOR

BİRBİRİNE KÜFREDEN

HATİPLER Mİ ARARSIN

YADIRGAMAMAK GEREK

MECLİSTE SEN DE VARSIN

MİLLETVEKİLLERİNİ

BİZİZ SEÇİP GÖNDEREN

MECLİSİNİ MİLLETİN

AYNA HÜKMÜNDE GÖR SEN

MECLİSİ, AYNASIDIR

ELBETTE Kİ MİLLETİN

GEREK MECLİSTEN ÖNCE

KENDİNİZİ DÜZELTİN