ASGARİ ÜCRET, MİLLETVEKİLİ MAAŞINA ENDEKSLENSİN!

2018'de asgari ücret ne kadar olacak tartışması sürüp gidiyor.Geçenlerde yaptığımız bir yorumumuzda mevcut asgari ücretin trajikomik olduğuna vurgu yapmış ve asgari ücretin ancak çay-simit parası olduğunu yazmıştık.

2018'de asgari ücret ne kadar olacak tartışması sürüp gidiyor. Geçenlerde yaptığımız bir yorumumuzda mevcut asgari ücretin trajikomik olduğuna vurgu yapmış ve asgari ücretin ancak çay-simit parası olduğunu yazmıştık.

Bu ülkede, tespiti en zor konulardan biri de asgari ücrettir. Çünkü asgari ücretin tespiti için kurulan komisyonda devletin, işverenlerin ve işçilerin temsilcileri bulunur. Bugüne kadarki uygulamalardan ortaya çıkan sonuç şudur ki, asgari ücret komisyonunda görev alanlardan hükümet ve işveren temsilcileri hep beraber hareket etmektedirler. Çünkü asgari ücretin düşük tutulmasında işverenin olduğu kadar, devletin de menfaati vardır. Sonuç itibarıyla, Devletin kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan işçiler bulunduğu gibi, taşeronlara havale edilen işlerin ihalesinde de asgari ücret miktarı önemlidir.

Bizim, asgari ücretin tespitini sorun olmaktan çıkaracak bir önerimiz var. Asgari ücreti, Milletvekili maaşlarına endekslemek. Bir milletvekilinin eline net ne kadar aylık geçiyorsa, asgari ücretliye yine net olarak o miktarın sadece onda biri verilsin. Yani milletvekilinin eline onbin lira geçiyorsa, asgari ücret bin, milletvekili onbeşbin alıyorsa, binbeşyüz alsın. 20 bin alıyorsa, asgari ücret 2 bin olsun.

Milletvekillerinin onda biri kadar ücret almaları asgari ücretliye çok görülmesin. Böylece, her yıl asgari ücret komisyonunun toplanarak, tespit yapmasından vazgeçilsin.

Formül iyi amma, bu formülü uygulamak ne işverenin, ne devletin hesabına gelmez. Milletvekillerine verdiğinin onda birini bile, asgari ücretliye fazla görürler.

SİİRTLİ, SOYULMAKTAN NASIL KURTULDU!

Terör öncesi yıllarda, Bölgemizde ve İlimizde soygun olayları çok yaşanırmış. Eşkıyalar, Şehirlerarası otobüslerin bile yollarını keserek yolcuları indirir teker, teker arayarak para, mücevher, saat gibi değerli eşyalarını alırlarmış.

Yine, böyle bir soygun olayı sırasında yolcu otobüsünde, Şehirli bir Siirtli ile köylü bir Siirtli yan yana oturuyorlarmış. Köylünün cebinde, o zamanın parasıyla 500 lira varmış. Siirtlinin cebinde ise 100 bin lirası bulunuyormuş. Köylü Siirtli, büyük bir telşla, Şehirli Siirtliye 500 lirayı nereye saklaması gerektiğini sormuş. Şehirli Siirtli:

-Çorabının içine koy!

demiş. Ama, kendi cebinde 100 bin lira bulunduğundan hiç bahsetmemiş.

Hatta:

-İyi ki, cebimde bu bozukluklardan başka para yok!

diyerek cebindeki bozuklukları göstermiş.

Eşkıyalar, bütün yolcuları indirmişler:

-Ya paranızı, ya canınızı!

diye tehdit etmişler. Otobüste yan yana koltuklarda oturan Şehirli Siirtli ile Köylü Siirtli de yine yan yana durmuşlar. Daha doğrusu, Şehirli Siirtli, bilerek köylü Siirtlinin yanında durmuş. Üst baş araması yapan Eşkıyalar, ikisinin yanına gelip yine tehditvari:

-Üzerinizde para varsa çıkarın, yoksa canınızdan olursunuz!

deyince, Şehirli Siirtli, eşkıyanın duyacağı bir sesle, köylü Siirtliye söylenmiş:

-Kardeşim, çorabına gizlediğin 500 lirayı çıkar, para için canından olma!

demiş.

Konuşulanı işiten eşkıya, hemen köylü Siirtliye pantlonunun paçalarını kaldırtmış, çorabın içinde bulunan parayı görmüş ve parayı aldıktan sonra, tüfeğinin dipçiğiyle de vurmuş.

Ancak, kendilerine bu tüyoyu veren Şehirli Siirtliyi da aramaya lüzum görmemiş. Öyle ya, arkadaşındaki parayı bile haber verdiğine göre, kendisinde para olsa zaten verecek zannına kapılmış.

Eşkıyalar, otobüs yolcularını soyup soğana çevirdikten ve yolcuların paralarını alıp uzaklaştıktan sonra, köylü Siirtli, Şehirli Siirtliyi tehdit ederek:

-Sen gününü görürsün! Haber vermeseydin, eşkıyalar paramı çorabıma sakladığımı nereden bileceklerdi!

demiş. Eşkıyaların uzaklaşmasıyla rahat nefes alan Şehirli Siirtli, cebindeki deste parayı çıkararak köylü Siirtliye ve otobüsteki yolculara göstermiş:

-Böyle yaptım ki, beni aramasınlar. Bakın, numaramı nasıl yuttular. Senden 500 lira mı aldılar. Al kardeşim, sana bin lira

demiş ve eline bir kğıt bin lirayı tutuşturmuş. Tabii, köylü Siirtli de bu teklife tav olmuş. Amma, söylenmeden de yapamamış:

-Ulan, bu Şehirli Siirtliler, ne pi..siniz!

Bakmadan Geçme