ASGARİ ÜCRET

Ülkemizin yaşam koşularında birinci derecede mağduriyet yaşan milyonlarca işsiz yurttaşımızı, ikinci sırada milyonlarca asgari ücretlimiz takip ediyor ve işsiz vatandaşlarımız kendilerine ne zaman ekmek kapısı aralanacağını bilememenin üzüntüsünü yaşamaya devam ederlerken, asgari ücretli vatandaşlarımız; iş, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2018 yılında geçerli olacak asgari ücret için hangi rakamda karar kılacağının bekleyişi içindeler şimdi…

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin, TÜRKONFED'in 21. Girişim ve İş Dünyası Zirvesinde yaptığı konuşmada, asgari ücret konusuna değinirken; 'Ülkemizin kaynakları ve imkanları  öyle bir noktada olsun ki refah yüksek olsun ama hayatın gerçekleri var, ülkemizin gerçekleri ve gelirleri var…' demesi ve bir soru üzerine de; 'Bir yere çıktık da ganimet mi temin ettik zannediyorsunuz..'ifadelerini kullanmış olması, asgari ücretlilerin moralini bozmuş oldu Aralık ayının ilk haftasında start verilecek olan asgari ücreti tespite yönelik görüşmeler öncesinde…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan asgari ücret tespit etme görüşmeleri sonucunda açıklanacak olan rakam, yaklaşık olarak 7 milyona çalışanı ilgilendirmekte ve bu sayının geçindirdiği aile fertlerinin yaklaşık sayısı dikkate alındığında, insanca yaşam koşullarından çok uzak olan insanımız sayısının tahminlerin üstünde olduğuna hükmedilecektir kanımca da… Sayın Zeybekçi'nin belirttiği gibi, saptanacak asgari ücret her ne kadar 4 kişilik ailenin geçim ücreti değilse de, iki kişilik bir ailenin geçim ücreti olmaktan da uzaktır maalesef ve kimseler aksini iddia edemez bu gerçeğin… Başka ülkelerde de saptanan asgari ücretin yetersiz kalabileceğine gelince, o ülkelerde ücretler arasındaki dengesizliğin ülkemizdeki kadar büyük değildir kesinlikle…

Asgari ücret rakamının en az 2 bin TL, ya da bu rakama yakın olarak saptanması gerektiği şeklinde dile getirilen görüşler, sağ duyu sahibi tüm vatandaşlarımızın katıldığı bir görüş olarak dile getiriliyor bu konudan söz edilen meclislerde ve gerçekten de günümüz koşullarında zikredilen bu rakamı, çalışanlardan esirgememek gerekmekte… Şüphesiz, arzu edilen bu artışı gerçekleştirebilmek için kaynağa ihtiyaç vardır ve Ekonomi Bakanı sayın Zeybekçi'nin açıklamaları, böyle bir kaynaktan yoksun olduğumuz anlamında algılandı kamu oyumuzda… Aslında, bu önemli konuda sıkıntıya düşmeden arzulanan kaynağı devreye sokabilir etkili ve yetkililerimiz… Milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin en önemli halkasını teşkil eden ücretler arasındaki dengesizliğin asgari düzeye çekilmesi durumunda, azcık da olsa rahatlama imkanına kavuşacaklardır düşük ücretle çalışanlar… Bu konuda önemli olan, 'adil paylaşım' formülünü hayata geçirme kararlığı ile hareket etmektir elbet… Yüksek ücret alanların ücretlerine bir müddet için hiç zam yapılmayarak onların payına düşen ücret artışı asgari ücretlilere eşit oranda dağıtılırsa bu kesimde yer alan milyonlarca insanımız, daha iyi bir yaşam koşuluna kavuşacaklardır böylelikle… Asillerin düşünülmekte olduğu iddia ediliyorsa 'Vekiller' kendilerinden başlamak üzere; 'Biz ve biz gibi yüksek maaş alanların ücretlerine bir müddet için zam yapmayarak, bize yansıtılacak olan ücret  artışı oranını düşük gelirlilere aktaracağız..' diyebilmeliler ki, güven duyulsun samimi olduklarına… Böyle bir güzellik düşünülmedikçe, asgari ücretlilerle diğer dar gelirlilerin 'Kaynak yok' ifadelerine itibar etmeyeceklerine dikkat çekmek isterim gözlemlerim doğrultusunda…