ASKERLER VE SİYASET!
Askerler mi siyasileri, siyasiler mi askerleri rahat bırakmazlar.Bu sorunun cevabını bulmak lâzım.
Askerler mi siyasileri, siyasiler mi askerleri rahat bırakmazlar. Bu sorunun cevabını bulmak lzım. Aslında, siyasiler askeri hiyerarşiye karışmasalar ve kendi içinde hareket kabiliyetine sahip bıraksalar, askerler, siyasete karışmazlar. Ancak, bütün iktidarların hedeflerinde TSK'yı kendi emirlerine ve anlayışlarına hizmet ettirmek içgüdüsü vardır. Bunun için de askerlerin terfi ve atamalarının kontrolünü kendi ellerinde tutarlar. İşte, asıl çözümlenmesi gereken düğüm budur. Askerlerin terfi ve tayinlerini siyaset erbabına bırakırsanız, orduda hiyerarşiyi bozarsınız.
1960 darbesinin yaşandığı günleri anımsayan biri olarak belirteyim, dönemin Başbakanı Merhum Adnan Menderes'in askerlere hitaben: 'Sizin şövalye burnunuzu kıracağım. Ben bu orduyu yedek subaylarla da yönetirim' dediğine tanık olduk. Yine ihtilal öncesi günlerde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Şükrü Erdelhun'un bir toplantı sonrasında Başbakan Adnan Menderes'in Paltosunu giydirdiğini gösteren fotoğraflar yayınlanmıştı. Askeri bu hallere düşürmemek gerekir.
Son günlerde seçim meydanlarında sık-sık gündeme getirilen bir konu var. 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel olayı. İşin özeti şu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Malatya'da düzenlediği iftar yemeğine davet edilen ve askeri kıyafetle katılan Temel Paşa, bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, tam da CHP adayı Muharrem İnce'yi eleştiren sözler sarfederken, ortamın havasına uyarak alkışlayanlarla birlikte, kendisi de alkışlıyor.
Bu durumdan bir hayli öfkelenen İnce konuyla ilgili olarak yaptığı konuşmasında: 'Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir general bir siyasi parti başkanının konuşmasında; o konuşmada vatan demiyor, bayrak demiyor, millet demiyor. O konuşmada beni eleştiriyor. Beni eleştirdiği yerde general Erdoğan'ı alkışlıyor. 30 Ağustos'ta ilk emekli edeceğim general o general. Onun apoletlerini sökeceğim. Türk ordusunun generali misin, AK Parti'nin il başkanı mısın? Herkes haddini bilecek. Herkes kurallara uyacak. Herkes anayasaya yasaya uyacak. Bir general öyle bir şey yapamaz. Yaptırmayacağım. Göreceksiniz, 30 Ağustos'ta onu emekli edeceğiz. Apoletlerini sökeceğim onun.' Derken, ardından açıklamalar birbirini takip etti. (Sökersin), (Sökemezsin) tartışmaları ortalığı kırıp geçti.
Temel Paşa, kahraman bir Türk Generali. Zeytin Dalı Harektını sevk ve idare eden komutan. Ancak, bir seçim atmosferinde, siyasi içerikli bir iftar programına katılması hele askeri kıyafetle gitmesi elbette yadırganacak bir durumdur. Üstelik, tam rakip bir Cumhurbaşkanı adayı (Muharrem İnce) ile ilgili tenkitleri sıralarken, ortamın havasına uyarak Sayın Erdoğan'ı alkışlaması yanlıştır. Askeri vesayetin bir türüdür. Hani Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da, bundan bir süre önce, 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün ziyaretine gitmişti de yine kıyametler kopmuştu.
Bizce, bu işte asıl kusurlu olanlar, askerleri bu şekilde davranmağa mecbur kılan siyasilerin tutumlarıdır. Akar Paşa'ya: (Git, Abdullah'ı ikna et, aday olmazsın) diye görevlendirirseniz veya düzenlediğiniz siyasi içerikli iftar yemeğine 2. Ordu Komutanını davet ederseniz, kendilerini görevlerini yerine getirmek mecburiyetinde hissetmeleri gayet normaldir. Yani, asıl hatalı davranış sergileyenler, askerler değil, siyasilerdir.
Rahmetli Menderes de, askerleri kullanmak istemişti ama bakınız, sonu ne oldu. Kendisine yüzde yüz sadık zannettiği askerler, onu Makamından indirerek, Yassıada'da yargılamadılar mı. Hem de haksız ve hukuksuz bir şekilde. (Sizi buraya tıkanlar böyle istiyorlar) zihniyetiyle hareket eden yargıçlar eliyle…
Tarih, tekerrür ediyor ve maalesef biz, gerekli ibreti almıyoruz…
TAŞLAMALAR
DÖVİZİ İSTİKRARA
KAVUŞTURMAK GEREKLİ
İSTİKRAR OLMADIKÇA
KALKINMA OLMAZ BELLİ
240 MİLYARCIK
ACİL PARA LAZIMMIŞ
10 DOLARI BENDENDİR
ÖDENECEK NE KALMIŞ
KAÇIRANLAR KİMLERSE
DÖVİZİ YURT DIŞINA
BİR ZAHMET TÜRKİYE'YE
GERİ GETİRSELER YA
MAN ADALARINDA HER
KİMİN HESABI VARSA
ÖNCE ONLAR GETİRSİN
VATANDAŞ VERSİN SONRA