ATATÜRK YAPTI, ONLAR SATTI!

Türkiye sanayileşmeden hiçbir zaman kalkınmış bir ülke durumuna gelemez.Hele, harp sanayiini ihmal eden bir ülke, hiçbir zaman tam anlamıyla bağımsız sayılamaz.

Türkiye sanayileşmeden hiçbir zaman kalkınmış bir ülke durumuna gelemez. Hele, harp sanayiini ihmal eden bir ülke, hiçbir zaman tam anlamıyla bağımsız sayılamaz. Türkiye Cumhuriyeti, bugün için birçok sanayi dallarında, hatta tarımda bile dış ülkelere bağımlı bir duruma gelmiştir. Türkiye'nin stratejik önemi haiz tesisleri yabancılara satılmış, bu suretle adeta elleri kolları bağlı bir duruma düşürülmüştür. Özelleştirme adı altında yapılan peşkeşler sonucu, gelişmesi gereken sanayi daha da çökmüştür. Atatürk döneminde daha 1926'lı yıllarda Kayseri'de

UÇAK FABRİKASI,

Kırıkkale'de silah fabrikası kurulduğunu biliyor muydunuz. Sanayi hamlesi Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki hızla devam etseydi, bugün Türkiye kendi silahını üreten bir konumda olacak, belki de ürettiği silahları ihraç ederek, ekonomik bir güç olacaktı.

Mustafa Kemal ATATÜRK,

Cumhuriyeti kurduktan sonra milli sanayi konusuna büyük ağırlık vermiş, yokluklar içinde kurulan ve Osmanlılardan kalan borçları da ödemekle yükümlenen genç cumhuriyetimiz, bütün imknsızlıklara rağmen, ülkenin sanayileşmesine büyük önem vermiştir.

ATATÜRK'ÜN (HER FABRİKA BİR KALEDİR!)

vecizesi, genç cumhuriyetimizin sanayie verdiği önemi vurgulamak açısından önemlidir.

ATATÜRK

döneminde özellikle savaş sanayiine yönelik yatırımların ön planda tutulduğu da bir gerçektir. Sanayisiz bir ülkenin tam bağımsız olamayacağını vurgulayan

ATATÜRK:

'Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasında bütün bağımsızlığından mahrumiyet demektir'

buyurmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş aşamasında 15 yıl gibi kısa bir sürede kurduğu çok sayıda fabrika, kurum ve kuruluşlarla ülkemizin hızla büyümesini ve sağlam temeller üzerine oturmasını sağlamıştır. Nitekim tarımda, sanayide, ekonomide, sağlıkta, eğitimde, ulaşımda ve savunma sanayinde muasır ülkelerin gerisinde kalmış olan, neredeyse %96'sı okuma yazma bilmeyen ve işgal altında kalan Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşı sonrası enkazından Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasını ve 15 yıl gibi kısa bir sürede birçok alanda yaptığı yeniliklerle ülkemizin büyük bir atılım yapmasını sağlamıştır.

ATATÜRK döneminde kurulan kurum, kuruluş ve fabrikalarla dışa bağımlı bir politikadan uzak durulmuş ve ülkenin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde gelişmesi planlamıştı. Hatta bu dönemde yabancılardan satın alınan işletmeler de devlet eliyle güçlendirilmişti.

ATATÜRK'ÜN önderliğinde geçen 15 yılda kurulan önemli tesislerin bazılarını okuyucularımızın dikkatlerine sunalım:

*19 Nisan 1923'te Türkiye Şeker Fabrikaları kurulmuştur.

*26 Ağustos 1924 tarihinde ülkenin sanayi ve ticarette kalkınmasına katkıda bulunması amacıyla Türkiye İş Bankası Atatürk tarafından kurulmuştur.

*1924'te  Ankara Fişek Fabrikası ve

Gölcük Tersanesi kuruldu.

*19 Nisan 1925'te Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş olan Feshane Yünlü Dokuma, Beykoz Deri ve Kundura ile Hereke ipekli ve Yünlü Dokuma Fabrikalarını devralarak işletilmesini sağlamak amacıyla Sanayi ve Maden Bankası kurulmuştur.

*5 Mayıs 1925'te Atatürk'ün çaba ve gayretleriyle Ankara Orman Çiftliği kurulmuştur. Çiftliğin tüm masrafları Atatürk tarafından karşılanmış, yine 1937'de Atatürk, çiftlikleri ve içerisindeki köşkleri Türk milletine armağan etmiştir.

*1925 yılında Atatürk'ün onayıyla silah, bomba ve cephane üretecek olan Şakir Zümre Fabrikası ve Adana Mensucat (Dokuma) Fabrikası özel sektör eliyle kurulmuştur. Aynı yıl Eskişehir Hava Tamirhanesi de kurulmuştur.

*1926'da çıkarılan bir yasa ile petrol arama ve işletme hakkı devlete verilmiştir.

*1926 yılında Alpullu Şeker Fabrikası,

Uşak Şeker Fabrikası, Kayseri Uçak Fabrikası kurulmuştur. İnşaat demiri üreten ilk haddehane İstanbul'da kurulmuştur.

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri, Bakırköy Çimento Fabrikası 1926'da faaliyete geçmiştir.

*1927 yılında Kırıkkale Mühimmat Fabrikası, Bünyan Dokuma Fabrikası ve Eskişehir Kiremit Fabrikası, Bursa Dokumacılık Fabrikası kuruldu. Aynı yıl Köy Öğretmen Okulları kurulmaya başladı; İş Bankası ve Anadolu Ajansının %70'ine sahip olduğu Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi kuruldu.

*1927'de Ankara-Kayseri, Samsun-Havza-Amasya tren hatları yapımına başlanmış; sonraki beş yılda Amasya-Zile, Ankara-Sivas, Kayseri-Şarkışla, Kütahya-Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı, Gölbaşı-Malatya, Ulukışla-Niğde, Zile-Sivas, Kütahya-Balıkesir gibi tren hatları yapılmıştır.

*27 Haziran 1928'de koruyucu hekimliğin tahlil, kontrol, üretim ve araştırma görevlerini yürütmek amacıyla  Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi kuruldu.

*1928 yılında Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası, Malatya Elektrik Santralı, Ankara Çimento Fabrikası, Gaziantep Mensucat Fabrikası kuruldu.

*1928'de Anadolu Demiryolu Şirketi

yabancılardan satın alındı.

*1929 yılında Ankara Havagazı Fabrikası, Ayancık Kereste Fabrikası, Trabzon Hidroelektrik Santralı ve İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası kuruldu.

*1929'da Mersin-Adana, Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.

*1929'da Haydarpaşa Limanı  yabancılardan satın alındı.

*1930 yılında Kayaş Kapsül Fabrikası ve Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri kuruldu.

*15 Nisan 1931'de Atatürk'ün direktifleriyle Türk tarihinin araştırılması amacıyla Türk Tarih Kurumu kurulmuştur.

*12 Temmuz 1932'de Atatürk himayesinde Türk dilinin araştırılması ve Türkçenin güncel sorunlarıyla ilgilenilmesi için Türk Dil Kurumu'nun kurulması sağlandı.

*1933 yılında sanayi kuruluşlarına kredi vermek ve tüm bankacılık işlerini yapmak ve sanayinin gelişmesine ilişkin tedbirler almak üzere Sümerbank kuruldu.

*20 Mayıs 1933'te Devlet Hava Yolları, Petrol Arama ve İşletme İdaresi ile Altın Arama ve İşletme İdaresi kurulmuştur.

*1934 yılında Eskişehir Şeker Fabrikası, Turhal Şeker Fabrikası, Konya Ereğli Bez Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası, İzmit Paşabahçe Şişe Cam Fabrikası,  Zonguldak Antrasit Fabrikası, Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası, Keçiborlu Kükürt Fabrikası, Isparta Gülyağı Fabrikası, Ankara, Konya, Eskişehir, Sivas Buğday Siloları, Kayseri Bez Fabrikası kuruldu.

*2 Haziran 1935'te devletin maden ve enerji ihtiyacını sağlamak amacıyla Etibank kurulmuştur. Yine aynı yıl içerisinde Maden Tetkik Arama Enstitüsü kurulmuştur. İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alınmıştır.

*1935 yılında Nazilli Basma Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Gemlik Suni İpek Fabrikası kuruldu.

*1936 yılından itibaren madenlerin millileştirilmesi politikasına gidildi.

*1936'da Ankara Çubuk Barajı,

Zonguldak Taş Kömürü Fabrikası, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Malatya İplik Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası, Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.

*1936'da İzmir Havagazı Şirketi ve İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.

*1937 yılında Malatya Bez Fabrikası, İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası, Karabük Demir Çelik Fabrikası kuruldu.

Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı. Diyarbakır-Cizre demiryolu yapıldı. Trakya-İstanbul Demiryolları yabancılardan satın alındı. Urfa Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.

*1938'de Divriği Demir Ocakları, Sivas Çimento Fabrikası kuruldu.

*Bunlara ilave olarak ülkenin tarım alanındaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü, havacılık sporlarının yürütülmesi ve havacılığın geliştirilmesi amacıyla Türk Kuşu, ticareti canlandırmak amacıyla Uluslararası İzmir Fuarı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Merkez Bankası, Halkevleri, Devlet İstatistik Enstitüsü, Demiryolları ve Limanlar Genel Müdürlüğü, Çocuk Esirgeme Kurumu (Himaye-i Eftal Cemiyeti) gibi çok sayıda kurum ve kuruluş Atatürk'ün öncülüğünde kurulmuştur. Bu dönemde yapılan veya kurulan çok sayıda üniversite, enstitü, araştırma hastaneleri, müzeler, yollar, elektrik santralleri, demiryolları, limanlar ve fabrikalar vardır. Listemiz tamamını kapsamasa da önemli bir kısmını sizlerle paylaştık.

Tüm bunlar Türkiye Cumhuriyetinin ilk 15 yılında gerçekleştirilmiş ve devletimiz için sağlam bir temel kurulmuştur. Tüm bu gelişmelere paralel olarak Osmanlı Devletinin borçlarının bir kısmı da tüm zorluklara rağmen bu dönemde ödenmiştir. 1928 yılında Paris'te düzenlenen konferansta Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan ve Osmanlı Devletinden ayrılan veya toprak elde eden diğer ülkeler (İtalya, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Suriye- Lübnan, Filistin, Ürdün, Irak, Necit, Hicaz, Asir, Yemen, Maan) arasında Osmanlı Devleti dış borçlarının paylaştırılması Atatürk'ün çabalarıyla sağlanmıştır. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti'nin dış borçlarından payına düşeni, taksitlerini aksatmadan ödeyerek, 1954 yılına kadar tavsiye etmiştir.

1924'te Lozan antlaşması ile kapitülasyonlar, yabancılara verilmiş bütün hak ve imtiyazlar Atatürk döneminde kaldırılmıştır. Atatürk döneminde, devletin kendi gelirleri ve maliyesi, ülkenin ticari ve sanayi etkinlikleri üzerinde kayıtsız ve koşulsuz egemenliğini sağlamış, bağımsız ve milli bir ekonomi benimsenmiştir.

AKP hükümetinin 2002-2019 döneminde birçok devlet kurumunu özelleştirip, çok sayıda fabrikayı, devlet hisselerini, taşınmazları ve arsayı sattığını biliyoruz. Devlet taşınmazlarının ve fabrikaların hangi amaçla ve misyonla satıldığı merak konusudur. AKP hükümetinin aksine, Mustafa Kemal Atatürk, 15 yıl gibi kısa sürede yüzlerce kurum, kuruluş ve fabrikanın kurulmasını sağlayıp, üstelik bunları en ufak bir borç ve dış kredi kullanmadan yapması, üstelik Osmanlı Devletinden kalan dış borçları ödemek için devletin hiçbir kurumunu satmaması, aksine birçok ecnebi işletmeyi ve şirketi yabancılardan satın alarak kamuya kazandırması, Osmanlı Devletinin enkazından ekonomide, sanayide, ulaşımda, eğitimde, sağlıkta, kültürde, savunma sanayinde ve daha birçok alanda atılım yapan Türkiye Cumhuriyetini kurması ve devleti bu şekilde başarıyla yönetmesi onun ne kadar başarılı, şerefli ve büyük bir devlet adamı olduğunu göstermektedir.

Hasılı Kelam: ATATÜRK YAPTI. ONLAR SATTI!!!

Bakmadan Geçme