BAŞIMIZ SAĞOLSUN!!!

2020 yılının felaketlerle başlayan Şubat ayı felaketlerle devam ediyor. Dün, Suriye'nin İdlib yöresinden 5 şehit haberi daha geldi. Konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada İdlib'de Suriye ordusunun yoğun topçu atışı sonucu 5 askerin şehit olduğu, 5 askerin yaralandığı duyuruldu.

Yine MSB'nin açıklamasına göre şehitlerin adları şöyle:

*Piyade Uzman Onbaşı İbrahim Halil Açıkgöz (22 yaşında, Gaziantepli),

*Onbaşı Enes Alper (23 yaşında, Niğdeli),

*Piyade Uzman Onbaşı Fatih Saylak (26 yaşında, Kahramanmaraşlı),

*Piyade Uzman Çavuş Davut Özcan  (25 yaşında, Kırıkkaleli),

*Uzman Onbaşı İbrahim Albayrak (26 yaşında, Kayserili).

Ve şehitlerin ardından her zamanki nakaratlar.

(VATANIMIZ, MİLLETİMİZ, BAŞIMIZ SAĞOLSUN!)

ve ilave ediyorlar.

(ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI YERDE KALMADI. İNTİKAMLARI, MİSLİYLE ALINDI!)

Mutat olduğu veçhiyle şehitlerimizin evleri ve mahalleleri şanlı bayraklarımızla donatılacak. Anlı şanlı protokol mensuplarının da katılacakları cenaze törenleri düzenlenecek. Cenaze namazları kılınacak ve namazı kıldıran imam efendi namaza katılan cemaate sanki bir hakları varmış gibi soracak

(Şehidimiz için hakkınızı helal

ediyor musunuz)

cemaat mutat cevabı verecek

(HELAL OLSUN!)

Şehitlerimiz için yapılacak olan budur. Cenazeler defnedildikten sonra evli evine, köylü köyüne, işçi işine dönecek. Belki bir-iki saat, belki bir-iki hafta, bilemediniz bir-iki ay sonra cenaze törenlerine iştirak edenler, yaşananları ve şehitlerin adlarını bile unutacaklar. Ama hiç unutmayacak birileri var elbette! (Ateş düştüğü yeri yakar) deyiminde olduğu gibi şehitlerimizin anneleri babaları, kardeşleri varsa eşleri, çocukları ömür boyu acı duymaya devam edecekler!

Şehitlik mertebesi, bir teselli gibidir. Anneler, babalar ve diğerleri, çocuklarının şehitlik mertebesine ulaştığına inanarak kendilerini avutacaklar. Bu teselli de olmazsa, zaten kahırlarından ölecekler!

Tek oğlunu, genç yaşta toprağa veren bir babayı anlatırlar. Teselli için kendisine

(BAŞIN SAĞOLSUN!)

diyenlere şöyle cevap vermiş:

-Fidan gibi oğlumu kara toprağa verdikten sonra, başım sağ olmuş, olmamış ne yazar. Keşke ölen ben olsaydım da, benim yerime oğluma (başın sağ olsun) deselerdi!

Tabii, sorgulanması gereken bir husus da şudur. Şam'da, Emevi Camiinde Cuma namazı kılmak hayliyle ülkeyi maceraya sürükleyenler, bu yaşananlardan hal bir ders almadılar mı!!!

TAŞLAMALAR

BEŞ ŞEHİT DAHA VERDİK

BU KAÇINCI OLAYDIR

BİZE (VATANIMIZ SAĞ

OLSUN) DEMEK KOLAYDIR

BİR DE BU ŞEHİTLERİ

ANNELERİNE SORUN

DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR

TABİATI BU KOR'UN

VATAN SAĞ OLSUN DEMEK

BU BİZE GÖRE KOLAY

ANNELERİNE SORUN

BİLİN Kİ BUDUR OLAY

SURİYE'DE İŞİMİZ

NEYDİ HALA ÇÖZMEDİK

BU BATAKLIĞA NEDEN

SAPLANDIK, ÇIKAMADIK