(BESLE KARGAYI, OYSUN GÖZÜNÜ!)

Son yıllarda sözün tam anlamıyla

(BESLE

KARGAYI, OYSUN GÖZÜNÜ)

deyimini bütün içeriğiyle yaşıyoruz. Ülkemizin içine düşürüldüğü durum maalesef budur. Yıllarca

FETÖ'YE (FETHULLAH HOCA EFENDİ!)

dedik, icraatlarını alkışladık, ne istediyse verdik, sonra bir de baktık ki, kendisine tanınan bütün imknları Devletin aleyhine kullanmaktan çekinmedi. 15 Temmuz 2016'da, FETÖ'NÜN KÖPEKLERİ, ABD'den aldıkları talimatlar doğrultusunda kendi devletlerini yıkmak için darbe girişiminde bulundular. Devletin uçaklarıyla, milleti bombaladılar. Fethullah'ın

(HOCA EFENDİ)

değil, bir ABD casusu, bir hain olduğunu o zaman anladık! Ama bu bize çok pahalıya mal oldu. Hala maliyetini ödemeğe devam ediyoruz. Anlaşılan, daha çok ödemeğe devam edeceğiz. Evet,

FETÖ

kargasını beslemiş, büyütmüş, gözümüzü oymasına fırsat verecek duruma getirmiştik.

FETÖ'den sonra, Rıza Sarraf hainine sıra geldi. O'nu da vatandaş yaparak bağrımıza basmış, Kızımız Ebru Gündeş'i vererek milli damadımız iln etmiştik. Hem, Türkiye'nin cari açığının yüzde 15'ini kapatan kahraman iş adamı olarak plaketlerle ödüllendirdik. İran'a uygulanan ambargoyu delmesi için her türlü kolaylığı gösterdik. Sonra, bir de baktık ki, gittiği ABD'de yakalanmış, cezaevine konulmuş, itirafçı olmuş, bülbüller gibi Türkiye'nin aleyhine şakıyor. Kendince, bazı üst düzey yetkililerimizin kirli çamaşırlarını ortaya döküyor! Türkiye Cumhuriyetinin çok şerefli bakanlarını, üst düzey bürokratlarını kendisinden rüşvet almakla suçluyor! Böyle olunca da anladık ki, Rıza Sarraf da,

FETÖ

kumpasının parçası bir hainmiş!!!

Tabii, Rıza Sarraf'ın ifadelerinin iftiradan ibaret olduğunu bütün milletimiz biliyor! Bir Türk Bakanın veya üst düzey bir Türk bürokratın, Rıza Sarraf gibi ACEM OĞLAN'DAN RÜŞVET ALMASININ İMKNI VAR MI. Hiçbir bakan, hiçbir üst düzey bürokrat, böyle bir

ŞEREFSİZLİĞİ

omuzlar mı!

Ama gelin görün ki, kendi ellerimizle beslediğimiz, Türkiye Cumhuriyeti kimliği ile şereflendirdiğimiz ve billur sesli kızımız EBRU GÜNDEŞ'İ de vererek, MİLLİ DAMAD yaptığımız Rıza Sarraf'ın da bir ABD casusu olduğunu, FETÖ KUMPASININ bir parçası olarak görevlendirildiğini yüzündeki maske düşünce gördük…

İşin doğrusu şu ki, Millet olarak başımıza ne geliyorsa, hep iyi niyetimizden geliyordur. Kargaları, bülbül niyetine beslersek başımız beldan kurtulmaz. Bülbül niyetine beslediğimiz kargalar günü gelince gözümüzü çıkarırlar. Tıpkı FETÖ ve SARRAF gibi…

Aman dikkat edelim, yeni kargalar besleyerek, yine gözlerimizi oydurmayalım…

'NE KADAR ÇOK NAMUSSUZ VARMIŞ!'

Allah taksiratını affetsin, günün 24 saati sarhoş bir hemşerimiz varmış. Bir gün yine sarhoş kafayla, öğle saatlerinde eski Belediye Binasının bulunduğu caddenin nirengi noktasında memurlar öğle mesaisinden çıkarlarken (O zamanlar, hükümet konağı Merkez Polis Karakolunun oralardaymış) caddenin tam ortasında durmuş ve bağırmağa başlamış:

-Ulan nmusuzlar, şerefsizler, hırsızlar!

Sesi duyanlar, haliyle ne oluyor diye arkalarına dönüp bakmışlar. Yine Allah taksiratını affetsin, diyelim, alkolik hemşerimiz söylenmiş:

-Ne kadar çok namussuz varmış yahu…