BİZİ KURAKLIK TEHLİKESİ BEKLİYOR 2025 YILINA DİKKAT

Çiçeği burnunda bir profesör olan Koray Özrenk'in Ziraat Fakültesi Dekanlığına atanmasının ardından bu fakülteden bir dizi atılımlar bekliyordum. Çünkü bu fakülte Siirt gibi ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalı olan bir ilde Ziraat Fakültesi çok fazla bir önem taşır. Nitekim beklentimde yanılmadığımı da düzenlenen bir dizi etkinlikle de gördüm, görüyorum.

Fakültede ilk olarak düzenlenen ve ulusal nitelik taşıyan bir çalıştay da bütün dünyayı bekleyen en büyüt tehlikelerden birisi olan toprağın bozulması ve çölleşme konusu ele alındı. Ülkemizin değişik üniversitelerinden gelen bilim adamları bu konuyu değişik yönleri ile aldılar. Dünyamızı yakın bir zamanda bekleyen kuraklık tehlikesine dikkat çektiler.

Bölgemizde  tarımsal sulamada %70 oranında yer altı suyu kullanılıyor. Bilim adamlarının beyanına göre bu kabul edilebilir bir oran değil.Yer altı suları dünyamız için bir supap görevini görüyor ve bunları tarımsal sulamada tüketmememiz gerekiyor. Bu gün için yer altı ve yer üstü yani yüzey sularında durumumuz iyi. Ancak bu bunun böyle devam edeceği anlamına gelmiyor. Artan nüfusa oranında kuraklık tehlikesi baş gösterecek.Bu konuda ülkemiz için 2025 yılı denge yılı olarak kabul ediliyor.Bu yıldan sonra yavaş yavaş kuraklığın tehlikesini görmeye başlayacağız.Tabi ki gerekli önlemleri almazsak.

Çalıştayda Amerikan uzay kuruluşu NASA tarafından yapılan bir araştırmadan bahsedildi. 2003-2009 yıllarını kapsayan bu araştırmada, bölgemizde 144 milyar metreküp su kaybı olmuş. Bu rakamda ürkütücü. Özellikle vahşi sulamada su kaybının çok verimin az olduğuna değiniliyor.

Yine dikkat çekilen bir nokta da toprağın bakımını bilmiyoruz. Üstelik bilmediğimizin de farkında değiliz. Anız yakmadan, vahşi sulamaya, yanlış sürümden yanlış ve dengesiz gübre kullanımına kadar toprağa zarar verebilecek her türlü yöntemi kullanıyoruz.

Çalıştayda ele alınan konu ile ilgili olarak Ziraat Fakültesi tarafından TÜBİTAK destekli bir proje yürütülüyor. Bu projenin yaşanan sorunların çözümüne büyük katkılarda bulunacağına inanıyorum.

Bu çalıştayı diğer çalıştaylar takip edecek. Başta bu çalıştay olmak üzere yeni atılımları için Prof.Dr.Koray Özrenk ve ekibini kutluyorum.