BOTAN BALIĞI YOK OLUYOR

Yaşlı dünyamızın bize sunduğu nimetleri hovarda bir mirasyedi, ya da piyangodan büyük ikramiye çıkanlar gibi tüketmeye devam ediyoruz.Nimetler gözümüzün önünde bir-bir yok olurken, önlem alacağımıza geride kalanlara karşı daha saldırgan bir tutum sergiliy

Yaşlı dünyamızın bize sunduğu nimetleri  hovarda bir mirasyedi, ya da piyangodan büyük ikramiye çıkanlar gibi tüketmeye devam ediyoruz. Nimetler gözümüzün önünde bir-bir yok olurken, önlem alacağımıza geride kalanlara karşı daha saldırgan bir tutum sergiliyoruz.

Yakın geçmişte tükettiğimiz birçok bitki türü  ve hayvan nesli bugün yok oldu ya da  olma tehlikesi ile karşı karşıya. Hayvanlar açısından Ceylan ve Dağ Keçilerinden, Kekliklere kadar onlarca örnek vermek mümkün ve yok olma sürecine giren bir başka grupta Botan balıklarıdır. İçinde bulunduğumuz kış mevsiminin en fazla tüketilen gıdalarının başında geliyordu. Hatta geçmiş yıllarda bu mevsimde keçi ve koyunların meralara götürülememesi ve kapalı alanlarda beslenmeleri nedeniyle etleri pek rağbet görmediğinden balıklar daha fazla tercih ediliyordu ve gerçekten enfes bir tada sahip.

1980'li yılların başlarına  kadar Botan Çayından oldukça fazla miktarda balık geliyordu. Hem de günümüzde getirilen balıklardan çok  daha farklı olarak oldukça büyük balıklar avlanıyordu. O dönemlerde insan boyunda ve 200 kilo ağırlığını bulan balıkları görmek çok olağan bir şeydi. Neredeyse hemen her gün bu devasa büyüklük ve ağırlıktaki balıkları satın alabiliyordunuz.

Bilinçsiz ve yasa dışı avlanma yolları olan dinamit zehir ve elektrik akımı kullanma gibi avlanma yöntemleri balıkların sona giden yolunun başlangıcı oldu. Artık o büyüklük ve ağırlıktaki balıkları görmek pek mümkün değil. 50-60 kilo ağırlığındaki bir balık bile piyasaya geldiğinde artık uzaydan gelen bir yaratık gibi hayranlıkla bakmaya başladık. Çünkü o büyüklükteki balıklar bile yılda ancak birkaç kez yakalanabilir duruma geldi. Günümüzde Botan balığı olarak piyasaya getirilen balıkların en büyüğü ancak bir iki kilo olabiliyor. Büyük balıkların yanı sıra  halk arasında şabbott olarak adlandırılan 5-6 kilo ağırlığındaki balıklarda piyasaya gelmiyor. Çünkü büyümelerine izin verilmiyor.

Harekete geçmek için geç kalmış durumdayız ancak, her şey bitmiş değil ve henüz yapılabilecek bir şeyler var. Artık üniversitemiz var ve üniversitede Su Ürünleri Fakültemiz olmasa bile Veteriner Fakültemiz var. Gıda Tarım Hayvancılık, Jandarma ve diğer ilgili kuruluşların iş birliğiyle bir plan hazırlanarak kalan balıkların neslinin nasıl korunması gerektiği belirlensin ve uygulamaya konulsun. Aksi takdirde yakın bir zamanda artık o enfes lezzete sahip Botan Balığından söz etmek mümkün olamayacaktır.

Bakmadan Geçme