BU MİLLETE ATATÜRK'Ü UNUTTURMAK ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR!

Son 15-20 yılda Mustafa Kemal ATATÜRK'E yönelik saldırılarda büyük artış var.Öyle ki, ATATÜRK'Ü DİKTATÖR VE FAŞİST OLARAK TANIMLAMAK YANINDA, dolaylı olarak DİN DÜŞMANI OLDUĞUNU dile getiren edepsizler bulunmaktadır! Hatta bir ara ATATÜRK'LE ilgili kuruml

Son 15-20 yılda Mustafa Kemal ATATÜRK'E yönelik saldırılarda büyük artış var. Öyle ki, ATATÜRK'Ü DİKTATÖR VE FAŞİST OLARAK TANIMLAMAK YANINDA, dolaylı olarak DİN DÜŞMANI OLDUĞUNU dile getiren edepsizler bulunmaktadır! Hatta bir ara ATATÜRK'LE ilgili kurumlardan birinin başına getirilen sonra istifa etmek zorunda kalan bir zat-ı muhteremin(!) 'ATATÜRKÇÜ OLMAYI KENDİME HAKARET SAYARIM!' dediğine bile milletçe büyük bir üzüntü içinde tanık olmuştuk.

İşin acı tarafı şu ki, ATATÜRK'E karşı olanların pek çoğu, özellikle bunların üst mevkide olanları, bu mevki ve makamlara O'nun sayesinde geldiklerinden bile gafildirler. Eğer ATATÜRK OLMASAYDI, BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ VERİP, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURMASAYDI kim bilir bu Vatan topraklarında hangi gvur devletin hkimiyeti altında olacaktık.

Hem, ATATÜRK'ÜN kurduğu Cumhuriyet olmasaydı, bir takım makamlara gelenler, bu makamlara nasıl geleceklerdi.

ATATÜRK KARŞITLARINA merhum şair Neyzen Tevfik'in diliyle cevap verelim:

İŞGALDEKİ HALİ SAKİN UNUTMA,

ATATÜRK'E DİL UZATMA SEBEPSİZ.

SEN ANANDAN YİNE ÇIKARDIN AMMA,

BABAN KİMDİ BİLEMEZDİN ŞEREFSİZ.

Hem, ATATÜRK, yalnız başına bir adamdı. Ne çocuğu vardı, ne ailesi, ne eşi. Diktatörler veya diğer devlet adamları gibi ailesini, çocuklarını zengin etmek sorunu yoktu. Belki de bunun için çocuk sahibi olmak istemedi. Nesi var, nesi yoksa daha sağlığında Türkiye Cumhuriyetine ve kurumlarına hibe etmişti. Kimileri gibi İsviçre'lerde, Fransalarda gizli hesapları olmadığı bilinen bir gerçek!

Atatürk de, elbette bir insandı. Hatasız kul olmaz! Onun da mutlaka hataları olmuştur. Önemli olan sevaplarının, hatalarından kat-kat fazla olmasıdır. Bazen sever, bazen öfkelenirdi. 'Atatürk'ün Sofrası' meşhurdu. Bu sofrayı dillerine dolayanlar hep olmuştur. Oysa ATATÜRK'ÜN SOFRASI bir beyin fırtınasının odağıydı. ATATÜRK önemli kararlarının birçoğunu arkadaşlarıyla bildikte bu sofrada almış ve hayata geçirmiştir. Atatürk'ün hayatında dinlenmek için ayrılmış bir zaman yoktu. Uyumuyorsa, okumuyorsa, yazmıyorsa mutlaka sofrada arkadaşları ile bir şeyler konuşuyor, bir şeyleri tartışıyordu.

ATATÜRK'E dil uzatan edepsizlere en güzel cevabı 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramının etkinliklerinde vatandaşlar verdiler. Bayramın 100. Yıl kutlamaları gösterdi ki  bu millete ATATÜRK'Ü UNUTTURMAK ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Bakmadan Geçme