BU YOKSULLUK OLMASAYDI!
Türkiye'nin en büyük sorunu YOKSULLUKTUR! Aslında, bu sorun bütün insanlığın da sorunudur.Dün de vardı, bugün de var, öyle anlaşılıyor ki, yarın da var olacak.
Türkiye'nin en büyük sorunu
YOKSULLUKTUR!
Aslında, bu sorun bütün insanlığın da sorunudur. Dün de vardı, bugün de var, öyle anlaşılıyor ki, yarın da var olacak. Bir dünya düşünün ki, 26 kişinin serveti 3.8 milyar yoksulun gelirlerine eşit. Yani, dünya nüfusunun yarısının gelirleri, ancak 26 milyarderin toplamı kadar olabiliyor. Dünyanın en zengin 42 milyarderinin geliri ise dünyada yaşayan diğer tüm insanların gelirleri kadar!
Peki Türkiye'de durum farklı mı! Elbette hayır! Türkiye'de nüfusun yüzde 10'unun servetleri, diğer yüzde 90 nüfusun gelirini soluyor!
2019 yılı için ülkemizde asgari ücret 2020 TL olarak tespit edilmiş ya! Bu kadarını da bulamayanlar, bulanlardan kat-kat fazla. Asgari ücret alabilmek için önce sigortalı olarak çalışan bir iş sahibi olmak lazım. Türkiye'de, 10 milyon işsiz var!
Bugün için sebze ve meyve fiyatlarına şöyle bir göz atalım istedim. Verdiğim rakamlar bir süper marketin sözde ucuz olarak sattığını belirterek belirlediği rakamlar. Karnabahar, Pırasa, Domates ve Havuç'un kilosu yedi liradan satılıyor. Soğan, marul 6 liradan, roka, dereotu, maydanoz tane işi 3 TL, taze fasulyenin 1 kilosu 18 TL. Sözde ucuz fiyatlar böyle uzayıp gidiyor.
Yoksulluk üzerine yakılmış çok şarkılar, türküler vardır.
(Ben köyümden göçer miydim, bu yoksulluk olmasaydı), (Yoksulluk o kadar da dert olmazdı
adaletsizlik olmasaydı)
gibi. Yoksulluk üzerine sadece şarkılar, türküler yakılmakla da kalınmamış binlerce makale yazılmış, araştırmalar yapılmış, kitaplar bile telif edilmiştir. İşte yoksulluk üzerine yazılmış kitaplardan bazılarının adları:
*Kapitalizm ve Yoksulluk,
*Eşitsizliğin Bedeli,
*Yoksulluk,
*Dünyanın Zenginliği, Ulusların Fakirliği,
*Sosyal Yardım Alanlar.
Evet, yoksulluk ve işsizlik çok zor. Yoksulluğun ne kadar dayanılmaz bir durum olduğunu belirten bir deyimimiz de vardır.
(Allah, kimseyi açlıkla terbiye etmesin)
deriz ya! Yaşanılan durum budur. Bir deyimimiz daha var onu da okuyucularımızın dikkatlerine sunarak yorumumu noktalayacağım:
'Biri yer, biri bakar, kıyamet bundan kopar!'
ANEKDOT
Yıllar sonra karşılaşan iki okul arkadaşından biri gayet şık giyimli, gürbüz ve neşeli, diğeri, pejmürde kıyafetli, derbeder, yoksulluğu, yüzüne yansımış gibi!
Zengin olduğu aşikr olan, yoksulluğu aşikr olanına sormuş:
-Dostum, bu ne hal! Seni gören, millet açlıktan kırılıyor, zanneder!
Beriki cevap vermiş:
-Seni görünce de, sebebini fark eder!