BUGÜN KARNE GÜNÜ CANIM SIKILIR…
2018/2019 ders yılı yarın sona eriyor.Yarıyıl tatili başlayacak.
2018/2019 ders yılı yarın sona eriyor. Yarıyıl tatili başlayacak. Artık sayıları Milyonlarla ifade edilen öğrenciler karnelerini alacaklar. Özellikle karnelerin verilecek olması beni nostaljik duygulara kaptırdı. Benim ve akranlarımın öğrenci oldukları 50-60 yıl öncelerine götürdü. O yıllarda, bir ders yılı içinde 3 karne verilirdi. İlk iki karnede 15'er gün tatilimiz vardı. Üçüncü karne ise yılsonu karnesiydi. Dolayısıyla yılsonu tatili başlardı.
Doğrusunu isterseniz, başarılı bir öğrenci değildim. Bu bakımdan, karne alınacak günler canım çok, hem de pek çok sıkılırdı. Derslerime çalışmazdım, daha doğrusu pek çalışma fırsatı bulmazdım. Çünkü küçük yaştan itibaren matbaada mürettip olarak çalışmaktaydım. Okul çıkışlarında matbaaya giderdim. Genelde Cumartesi ve Pazar günleri de matbaada çalışırdım. Belki kendimi sıksaydım matbaada çalışmaktayken bile okulda da başarılı bir öğrenci olabilirdim. Ama okulda kendimi hep iğreti gördüm. Bazı dersleri sevdiğim, ilgilendiğim için çalışırdım. Çalıştığım derslerden 9, 10 aldıklarım olurdu. Amma çalışmadığım derslerden 1, 2, 3 aldığım da çoktu.
Daha 2 yaşındayken Babam Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştu. Dedem (babamın babası) da ben 5-6 yaşlarındayken rahmete kavuştu. Dedem vefat ettiğinde en büyüğümüz (Ağabeyim) 12-13 yaşlarındaydı. 2 yaş büyüğüm (ablam) ve ikiz kardeşimle birlikte 5 yetim çocuktuk. Dedem, o yıllara göre zengin sayılırdı amma, sonuç itibarıyla hazıra dağ dayanmazdı. Bu yüzden bir taraftan çalışırken, bir taraftan da sözde okuyorduk.
Oysa memuriyete intisap etmek için olmasa bile okumak, yüksek tahsilli olmak yaşadığımız yüzyılın en temel gereksinimlerinden biridir. Su kadar, ekmek kadar, hatta soluduğumuz hava kadar zaruri bir ihtiyaçtır. Bir ara, kendi kendime yarım kalan tahsilimi tamamlamağa karar verdim. İmam Hatip Lisesini hariçten bitirdim. Amacım, açık öğretim yoluyla yüksek tahsil yapmaktı. Amma, sorunlar fırsat vermedi. Araya çeşitli engeller çıktı. Eşim kanser denilen menhus illete yakalanmıştı. 10 yıl süreyle bir ayağımız Siirt'te, bir ayağımız Adana'da Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde oldu. Siirt-Adana arasında mekik dokuduk. Sözün özü, yüksek tahsil yapamamış olmaktan dolayı kendimi hep yarım hissettim. Şimdi de kendi kendime yarım insan gözüyle bakıyorum. Hatta yıllar önce yazdığım bir şiirimle bu duygularımı vurguladım. Yeri gelmişken, karnelerinde zayıfları olan öğrencilere üzülmemelerini ve çalışarak telafi etmelerini, mutlaka, ama mutlaka yüksek tahsil yapmanın günümüzün olmazsa olmazlarından olduğunu anımsatarak, kendimle ilgili (BEN BİR YARIM ADAM) şiirimle yazımı noktalıyorum:
BEN BİR YARIM ADAM, YARIM GAZTECİ
YARIM BİR YAZARIM, BAKARSAN SÖZDE
YARIM ŞİR, YARIM POLİTİKACI
EMEKLİ BİR MEMUR, KİMLİĞİM İŞTE
TEDBİRİ, TAKRİRİ, TAHSİLİ YARIM
GEÇİMİ, SEÇİMİ, BİÇİMİ BİLE
HEP YARIDA KALAN SAKAT BİR İNSAN
DERTTEN KURTULUR MU, ÇABA NAFİLE
HEP YARIMDA KALDIM BUGÜNE KADAR
NE TAM AKILLIYIM, NE DELİYİM TAM
SÖYLER MİSİN DOSTUM, NE İŞE YARAR
BENİM GİBİ BÖYLE YARIM BİR ADAM
TAŞLAMALAR
SEÇİMDE HİLE YAPMAK
BİL EN BÜYÜK VEBALDİR
KUL HAKKININ GASPIDIR
ADALETİ İHLALDİR
SPOR SALONLARINA
BİLE SEÇMEN YAZILMIŞ
METRUK HARABE EVLER
SEÇMENLE DONATILMIŞ
SEÇİMLERİ HİLEYLE
KAZANMAK BÜYÜK VEBAL
ZİRA BİNLERCE KULUN
HAKKINI OLUR İHLAL
KUL HAKKINDAN BAHSEDİP
MÜSLÜMAN GEÇİNENLER
MİLYONLARIN KUL HAKKI
DEMEK BİLİN SEÇİMLER