ÇİÇEKTE BIRAKILMAMALI!
Önümüzdeki Çarşamba günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün birine daha ulaşacağız.8 Mart 1857 yılında ABD'nin New York kentindeki dokuma fabrikasında çalışan kadınların ağır koşullarda az bir ücret ve fazla mesai ile çalıştırılmalarına yönelik olarak gittikl
Önümüzdeki Çarşamba günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün birine daha ulaşacağız. 8 Mart 1857 yılında ABD'nin New York kentindeki dokuma fabrikasında çalışan kadınların ağır koşullarda az bir ücret ve fazla mesai ile çalıştırılmalarına yönelik olarak gittikleri grev esnasında fabrikada meydana gelen şüpheli yangında 129'unun yaşamını yitirmesi anısına düzenlenen bir gün olduğundan 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' diye de ifade edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1921 yılında gün nedeniyle icra edilen etkinlikler 1975 yılından itibaren çok daha yaygın şekilde yerine getiriliyor. 16 Aralık 1977 tarihinde BM tarafından da onaylanan Dünya Kadınlar Gününün bu yıl ülkemizde yeterince etkinliği kucaklayıp-kucaklamayacağını bilmiyorum ama, yapılacak etkinliklerde her zaman olduğu gibi kadına şiddetin yerileceğine ve kadınlarımızın, erkeklerin sahip oldukları haklara haiz olmaları gerektiğinin vurgulanacağına muhakkak gözüyle bakıyorum.
Önder Atatürk'ün kadın haklarına yönelik verdiği önem, bazı ülkeler tarafından da takdirle karşılanmış ve benimsenmiştir. Büyük ve köklü değişiklikleri cesaretle hayata geçiren liderimiz 'Kadınlar, toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirlerinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır..' derken, bu söylemine Kurtuluş Savaşında kadınlarımızın verdikleri inançlı mücadele desteğini örnek göstermiş ve bir toplumda kadın gücünün atıl durumda bırakılmasının doğru olmayacağını belirtirken de, onları öğretimin her basamağından geçirme yararlarını da dile getirmiştir. Kadına seçme ve seçilme hakkını veren Atatürk, sadece askeri ve siyasi dehası ile değil, kadınlara verdiği önemle de ünlenen bir lider olmuştur.
Kadına şiddete tepki göstererek; 'Kadına uzanan eller kırılsın!...' demekle ona yönelik şiddetin sona ermeyeceği gerçeği yanı sıra, kadın haklarının bu tür söylemlerle hayata geçirilebilmesi de mümkün değildir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de çiçek satışları tavan yapıyor ve bu yıl yine çiçek satışlarında patlama olacağını tahmin ediyorum.
Biz erkekleri doğuran kadınların bizlerle aynı eşit haklara sahip olmamaları görüşünü taşıyanlar vardır ve bu görüşlere hiçbir şekilde itibar etmediğimin altını çizerken, günleri nedeniyle kendilerine sadece çiçek göndermenin kadına şiddeti engellemeyeceğini ve kadın haklarının eksiksiz yerine getirilmesi amacına hizmet etmeyeceğini de vurgulamak isterim. Yani kadına şiddet ve kadın haklarının, günleri nedeniyle kendilerine sadece çiçek göndermekle istenen konuma getirilmeyeceği bilinmelidir diyorum!