CUMA HUTBELERİNDE NEDEN ATATÜRK'E YER VERİLMİYORMUŞ!!!

Diyanet İşleri Başkanlığının ATATÜRK'ÜN adına ambargo koyduğu anlaşılıyor.23 Nisanların, 19 Mayısların, 30 Ağustosların, 29 Ekimlerin haftasına denk düşen Cuma hutbelerinde ATATÜRK adını duyan işiten var mı! Bu konuda ağır eleştiriler alan Diyanet İşleri

Diyanet İşleri Başkanlığının

ATATÜRK'ÜN

adına ambargo koyduğu anlaşılıyor. 23 Nisanların, 19 Mayısların, 30 Ağustosların, 29 Ekimlerin haftasına denk düşen Cuma hutbelerinde ATATÜRK adını duyan işiten var mı!

Bu konuda ağır eleştiriler alan Diyanet İşleri Başkanlığı, hutbelerde

ATATÜRK'ÜN

adının anılmayışını, Mustafa Kemal Paşa'nın 5 Mart 1924 tarihli genelgesine dayandırmak gereğine bağlamış bulunuyorlar. Genelgede, (Cuma Hutbelerinde bundan böyle hiç kimsenin adı okunmayacak) emri olduğu için ve

ATATÜRK'ÜN EMRİNİ

yerine getirmek açısından böyle bir uygulamada bulunuluyormuş! O zaman sormazlar mı

'İyi de kardeşim, 15-20 yıl önce neden bu genelgeye aykırı hareket ediliyordu. Neden hutbelerde Mustafa Kemal'e ve silah arkadaşlarına yer verilmekteydi?'

Aslında bu genelge hilafetin kaldırılmasıyla ilgiliydi. Hilafetin ilga edilmesi tarihi 3 Mart 1924'tür. O tarihten önce, Cuma hutbelerinde Halifenin adı zikrediliyordu. Cuma hutbelerinde halifelerin adlarının okunması geleneği vardı. Bunun için de son halife Abdulmecid'in adı hutbelerde okumaktaydı. Bu genelgeyle istenen aslında kibar bir şekilde artık Cuma hutbelerinde Abdulmecid'in adının okunmamasıydı. Kamuoyunda meydana gelen tepkilerden sonra kendisini savunmak zaruretini hisseden Diyanet İşleri Başkanlığı, bu suretle 5 Mart 1924 tarihli genelgeyi mesnet olarak gösterdi. Tabii, bu millet bunu yutar mı!

Hadi diyelim ki Cuma hutbelerinde birilerinin adlarının okunmasını bizzat Mustafa Kemal Atatürk istemiştir. Peki, Mustafa Kemal ATATÜRK lalettayin biri midir. Atatürk, artık siyaset üstü bir kimliktir. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olarak, her zaman ve zeminde anılmayı anasının ak sütü gibi hakketmektedir. Bu gün camilerde hür bir şekilde Cuma hutbeleri okunabiliyorsa, bu onun eseridir. Hem unutmamak gerekir ki, Diyanet İşleri Başkanlığının kurucusu da bizatihi Mustafa Kemal Atatürk'tür!

Hem diyelim ki (haşa) Atatürk çok günahkr biriydi.

GÜNAHLARI YİNE DE YÜCE ALLAH'IN RAHMET DENİZİNDE BİR DAMLA BİLE OLMAZ! (ALLAH TAKSİRATINI AFFETSİN) DEMEK DE Mİ İÇİNİZDEN GELMİYOR. YAZIK, HEM DE ÇOK YAZIK!

Bakmadan Geçme