CUMHURİYET BAYRAMININ 94. YILI ETKİNLİKLERLE KUTLANIYOR

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yıl dönümü Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de coşkulu törenlerle kutlanıyor.

Etkinlikler dün Cumhuriyet meydanındaki Atatürk Anıtına çelenk sunma töreniyle start alırken, saat 13:00'da Anıta çelenklerin sunulmasını müteakip İstiklal Marşı eşliğinde şanlı bayraklarımız göndere çekildi. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yıl dönümü Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de coşkulu törenlerle kutlanıyor.

ATATÜRK Anıtı önünde düzenlenen törene; Vali Ali Fuat Atik, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Selçuk Yavuz, Belediye Başkan Vekili Ceyhun Dilşad Taşkın, kurum amirleri, askeri erkn, siyasi parti temsilcileri, Sivil toplum kuruluşları, öğrenciler, öğretmenler çok sayıda vatandaşlar ile basın mensupları katıldı. Siirt'te coşkuyla kutlanan Cumhuriyet Bayramı programına vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

Bugün ise 10:00-10:30 saatleri arasında Devlet adına Vali Ali Fuat Atik tarafından sivil toplum örgütleriyle kurum ve kuruluşların tebrikleri kabul edildi.  Eski Valilik Konağı önünde yapılan etkinliklere resmi kurum ve kuruluşlar, okullar, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar katıldı.

Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkan Vekili tarafından törene katılanların bayramları kutlandı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Vali Ali Fuat Atik yaparken, öğrenciler tarafından şiirler okundu. Takasbank Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencileri tarafından kahramanlık türküleri seslendirildi. Cumhuriyet konulu resim, kompozisyon ve şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.  Bu akşam ise son olarak Vali Ali Fuat Atik tarafından BARDEN otelde cumhuriyet resepsiyonu düzenlenecek.

94. yıl dönümünü kutladığımız cumhuriyet rejimini büyük milletimize armağan eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'Ü ve silah arkadaşlarını bir kere daha minnet ve şükranla yadediyor, aziz milletimizin büyük bayramlarını bir kere daha yürekten kutlarken

(YAŞASIN CUMHURİYET)

diyoruz.

VALİ ALİ FUAT ATİK'İN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMA MESAJI

Saygıdeğer Siirtliler;  'Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 94. yılını, ülkemiz genelinde olduğu gibi, ilimizde de büyük bir coşku içinde gururla kutluyoruz.  Her anı kahramanlıklarla dolu eşsiz bir mücadele örneği olan Kurtuluş Savaşı, Milletimizin var olma mücadelesi, Cumhuriyet ise yeniden dirilişin sembolüdür.  Cumhuriyetimiz kardeşlik üzerine inşa edilmiş bir ortak değerler bütünüdür; kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi kucaklayan, birinci sınıf vatandaş olarak gören, farklılıkları ortak zenginlik olarak tanımlayan, toplumun bütün unsurlarını kavrayan bir yönetim biçimidir. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve inkılpları doğrultusunda geleceğe güvenle bakan, ekonomik, sosyal ve siyasal alanda hızla gelişen, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri, çağımızın yeniliklerini takip eden, birlik ve beraberliği sağlayan köklü bir devlettir. Cumhuriyet'in sağladığı barış ve huzur ortamı sayesinde; eğitimden sağlığa, sanayileşmeden altyapıya, kültür ve sanattan ekonomiye her alanda önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir. Bu sayede, bugün Türkiye Cumhuriyeti; köklü, büyük ve güçlü bir devlet olarak, laik, demokratik ve çağdaş yapısıyla pek çok ülke için örnek ve model durumuna gelmiştir. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu güven ve istikrar ortamını bozarak, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, milletimizin birliğine barış ve kardeşlik iklimine bölücü terör unsurları tarafından zaman-zaman hain saldırılar yapılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti dün olduğu gibi, bugün de iç ve dış mihraklara karşı gereken cevabı her zaman verebilecek güç ve kudrete sahiptir. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin kurucusu

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

başta olmak üzere, bu toprakları bir kez daha bizlere vatan kılan tüm gazilerimizi, şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, Siirtli hemşehrilerimizin ve bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet bayramını yürekten kutluyorum.' 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

VALİ ALİ FUAT ATİK'İN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINDA YAPMIŞ OLDUĞU  KONUŞMA

DEĞERLİ MESAİ ARKADAŞLARIM,  KIYMETLİ ÖĞRENCİLER, ÇOK DEĞERLİ SİİRTLİ VATANDAŞLARIM,

Bugün ülkemizin her köşesinde, ortak bir coşku ve heyecan yaşanmaktadır. Bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük önder Atatürk'ü, O'nun kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.

Büyük önder Atatürk'ün 'Türk Milletinin karakterine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.' vecizesi Cumhuriyet'in anlam ve önemini en güzel biçimde ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.

Cumhuriyet, milletimizin ortak iradesiyle ve büyük bir imanla gerçekleştirdiği kurtuluş mücadelesi sonucu kan ve gözyaşlarıyla yazdığı eşsiz bir destandır.

Değerli Vatandaşlarım,

Demokrasimizin teminatı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet iradesinin üstünde hiçbir vesayeti kabul etmeyerek, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin kuruluşunu ilan etmiştir. O günden bu yana 94 yıl geçti. 2000 yılı aşkın devlet tecrübesine sahip olan bizler, sadece 94 yıllık bir geçmişe sahip değiliz. Osmanlı'nın mirası üzerinde yükselen devletimiz, geçmişten gelen devlet geleneği ve kültürüyle tecrübeli, yeni yönetim şekliyle de güçlüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2000 yıllık devlet tecrübesinin ışığında, 94 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede, çevresine ilham verecek düzeyde modern bir devlete dönüşerek, örnek bir başarı tablosu oluşturmuştur.

İnşa eden, dünya çapında adından söz ettiren birçok projeyle, taş üstüne taş koyarak eserler vermeye çalışan bir devletimiz var. Ecdat yadigrı bu devlet artık büyüdü, muasır medeniyetler seviyesine yükselerek çağ atladı, dünyanın 17. büyük ekonomisi oldu, Cumhuriyetimiz, dosta güven ve düşmana korku salıyor. Devletimiz dış politikada artık oyun kurucu devletler gibi hareket ediyor. Bu nedenle düşmanımız çok.

Cumhuriyetimizi ve devletimizin yapmış olduğu atılımları içine sindiremeyen düşmanların 94 yıldır pusuda beklediğini görmekteyiz.

Düşman sadece dışarıda değil, içeride de hareket halinde. Hatta pusudaki düşman, bazen satın aldıklarıyla, gelecek vaat ettikleriyle, aklını çeldikleriyle, bizdenmiş gibi görünerek de hareket edebiliyor. 15 Temmuz darbe teşebbüsü işte böyle bir alçaklığın ürünüdür.

Aklını kiraya vermiş, ekmeğini yediği ülkeye namlu çevirmiş Pensilvanya'lı katiller, Türk tarihinde eşi benzeri olmayan bir ihanet ve rezalete imza atmışlardır.

Bu alçaklar, Kurtuluş savaşında vatanımıza göz dikenlerin uyuyan hücreleridir.

İsimleri bizler gibi Ali, Veli, Ayşe olabilir. Ama onlar, sattıkları vatanın işgal hazırlığını yapacak kadar hain, Millete kurşun sıkacak kadar yabancı ve Milletin Meclisini bombalayacak kadar da pervasızdılar. Hem terörist, hem darbeci, hem de işgalciydiler. Ama unuttukları bir şey vardı. Oyunbozan bir millet olduğumuzu unutmuşlardı. Halkımız, Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir, diyerek meydanlara indi ve demirden silahı olanlara karşı galip geldi ve o cesaret veren, korku bilmez imanıyla, İstiklal Harbi kararlılığında nesiller boyu anlatılacak bir zafer kazanıldı.

15 Temmuz'da şehit olan 241 kardeşimizin sımsıcak kanı, bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu, bölünmeyeceğimizi, parçalanmayacağımızı adeta tescillemiştir.

Bu zaferin verdiği mutlulukla rehavete kapılmamalıyız, düşmanın halen pusuda olduğunu bilmek lazım. O gün ödediğimiz bedelleri unutmamamız gerekiyor. O bedellerin karşılığında çok çalışıp bilim ve teknoloji üretmemiz gerekiyor. Unutmamalıyız ki, Atatürk'ün söylediği gibi 'Çalışmadan yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da bağımsızlıklarını kaybetmeye mahkûmdur'.

Değerli Vatandaşlarım,

Hangi oyun kurulursa kurulsun, hangi hain plan tezghlanırsa tezghlansın milletimiz bunu yenecek imana, iradeye ve kararlılığa sahiptir.

Bizi bölmeye çalışanlar ve onların içerdeki işbirlikçileri, Cumhuriyetle hesaplaşma derdinde olanlar, devletimizi yok etmeye, milletimizi bölmeye ant içenler, bu ülkenin kahraman Mehmetçiğini şehit ederek, anaları ağlatanlar, Türk milletinin bağrına ateş düşürenler, bilsinler ki akıttıkları kanda mutlaka boğulacaktır.

Dost ve düşman herkes şunu çok iyi bilsin ki; Binlerce şehidimizin kanıyla sulanan aziz vatan topraklarında kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşayacaktır.

Şu hususu da unutmayalım ki;

Vatan, bayrak ve mukaddesat ortak paydasında Türkiye'nin namus ve haysiyetini cihana savunmak hepimizin milli görevi, ecdadımıza da manevi borcudur.

Bu duygu ve düşüncelerle; Bugün değeri çok daha iyi anlaşılan bir mücadelenin kahramanı ve devletimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve dava arkadaşlarının aziz hatırasını bir kez daha saygı ve şükran duygularımla anıyorum.

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun...

https://www.youtube.com/watch?v=8B71_iyPZy0