CUMHURİYET'İN AĞIR TAŞLARI

Önümüzdeki Pazar günü 94.yılını idrak edecek olan Cumhuriyetimiz, son yıllarda büyük değişimler yaşamakta.

Önümüzdeki Pazar günü 94. yılını idrak edecek olan Cumhuriyetimiz, son yıllarda büyük değişimler yaşamakta. Adeta Cumhuriyetin ağır taşları yerinden oynatılmakta. Yarınımız nasıl olacak kimse bilemiyor. Artık önümüzü göremiyoruz. Eğitim sisteminden tutunuz da, belediye teşkilatlarına, adalet mekanizmasına kadar değişmeyen kalmadı.

Türkiye'nin kabuğu değişiyor. Ancak, bu kabuk değişikliğinin sonu aleyhte mi, lehte mi olur, kimse bilemez. Görünen odur ki, TÜRKİYE SÜRATLE ATATÜRK TÜRKİYESİ OLMAKTAN ÇIKARTILMAKTA.

Yapılan ve yapılmak istenen değişikliklerden 15 yıl önce bahsetmek bile büyük suç olarak algılanırken, bugün daha önce gündeme getirilmeleri hayal olan değişiklikler gerçekleştirilmekte. Türkiye Cumhuriyeti, bir doğum sancısı içinde kıvranıyor. Ama bu doğum sancısı içinde canını da verebilir. Hani, tehlikeli doğumlar, sezaryenle yapılan zorunlu doğumlar gibi bir durum bu…

Evet, Türkiye Cumhuriyeti son 15 yıl içinde gerçekten büyük değişikliklere uğratıldı, uğratılıyor. Ağır taşlar yerinden oynatıldı. Olması hayal bile edilemeyen olaylar yaşanıyor. 2023 yılına kadar yaşarsa Cumhuriyetimiz 100 yaşına basacak. Umarım korkulan olmaz ve 100. yılını kutlamak hayal olmaz!..

ATATÜRK'ÜN CUMHURİYET ANLAYIŞI

Atatürk'ün cumhuriyet anlayışı, Türk milletini sultanların, halifelerin boyunduruğundan, onların 'kul'u sayılan yöneticilerin baskısından kurtarıp, gerçekten egemenliğin sahibi yapmayı ve her Türk'e birer birey olarak özgür insan olma yolunu açmayı hedeflemiştir. Atatürk, bu hedefe ulaşma yolunda ilk adımını kurucusu olduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin Selanik Şubesi'nin açılışında atmış ve burada yaptığı konuşmada 'Eskimiş olan çürük yönetimi yıkmak ve milleti hkim kılmak' için arkadaşlarını göreve çağırmıştır.

Milleti hkim kılma düşüncesi Milli Mücadele sırasında ilan edilen genelgeler ve düzenlenen kongrelerde de gündeme getirilmiş ve 'ulusun kendi işlerini kendi eline alması ve bağımsızlığını kendi azim ve kararı ile kurtarması' gerektiği belirtilmiştir. Milli Mücadele'nin kazanılmasından sonra Türkiye'de cumhuriyet, muharip bir meclis ve muzaffer bir başkomutan tarafından ilan edilmiştir.

Cumhuriyetin kurulması ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte oy hakkının genişletilmesi ve halkın devlet yönetimine katılımının artırılması yolunda önemli düzenlemeler yapılmıştır. Atatürk, 1924 yılında alınan bir kararla oy hakkının sadece vergi verenlere tanınması uygulamasına son vermiştir. Bu düzenlemeyi 1934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınması takip etmiştir. Aynı yıl yapılan seçimlerde 18 kadın milletvekili TBMM'ye girmeye hak kazanmıştır. Türk kadınına 1934 yılında siyasi temsil hakkı verilirken aynı haklar Fransa'da 1946, İtalya'da 1948 ve İsviçre'de ise 1971 yılında tanınmıştır.

Atatürk'ün temelini attığı ve Türk milletine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, ilerici ve insancıl özellikleriyle 21. yüzyılın ilk çeyreğine kadar değişerek ve yenilenerek gelmeyi başarmıştır. Bundan sonra Cumhuriyeti korumak ve yüceltmek bugünün nesillerine düşmektedir. Büyük Atatürk'ün, 'Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz' sözünden hareketle bugünün gençlerine ve tabi ki küçük prens felsefesiyle yetiştirilmesi gereken öğrencilerimize Atatürk'ün vasiyetine sahip çıkmak düşmektedir.

Bakmadan Geçme