DEDİKODUDA SİİRT Mİ, MARMARİS Mİ?

İlimizde dedikodulardan, çekeme-mezliklerden sitem eder dururuz.Küçük şehrin getirdiği bir durum.

İlimizde dedikodulardan, çekeme-mezliklerden sitem eder dururuz. Küçük şehrin getirdiği bir durum. Herkes birbirini tanıyor.

Arapça deyimimizde olduğu gibi birbirimizin annelerinin iç çamaşırlarında kaç tane yama olduğunu biliyoruz. Böyle olunca da, ister istemez dedikodular bir anlamda kaçınılmaz oluyor. Şu şöyle yaptı, bu bunun için böyle dedi ve saire saatler boyu oturup konuşuruz.

Bu arada bir kısır döngünün de esiri oluyoruz. Bir yandan bizler başkalarını eleştirirken , eleştiren kişileri de eleştiriyor. Biz dedikodu yaparken başkalarının dedikodu yapmalarını eleştirmekten geri kalmıyoruz.

Geçen gün okuduğum bu haber aslında bizim bu konularda yine Arapça deyimle 'Ninne sela u rahme' yani çok iyi durumda olduğumuzu gösteriyor.

Bu konuda bizden çok daha beterleri var. Hem de bu işi kurumsal olarak yapan. Haber Marmaristen. Marmaris Müftülüğünde odacı olarak görev bir memurla diğer memurlar arasında sürtüşmeler çıkmış. Konu soruş-turmalık olmuş. Soruşturmanın sonunda bu memur başka bir ile atanmış. Buraya kadar her şey normal ve her yerde rastlanabilecek türden bir şey.

Dananın kuyruğu bundan sonra kopuyor. Müftülük personeli bu memurdan kurtuldukları zaman bir kurban adamaya karar vermişler. Memurda sürgün olarak gidince, kendi aralarında topladıkları 1200 Tl ile kurban alıp kesmişler. Kurbanın bir bölümünü yoksullara dağıtırken öbür bölümünü de başlarında ilçe müftüleri oldukları halde aileleri ile birlikte afiyetle yemişler.

Şimdi böyle bir habere nasıl yorum yapılabilir? Tam devenin boynun neden eğri hikayesi. Bunu yapan kimler? Müftülük personeli. İslamiyet ne diyor? Gidenin arkasından konuşmayın. Başkan diyor? Kardeşlerinizin ayıplarını örtün. Bunlar ne yapıyor? Bu adamı cümle aleme teşhir ediyor. İslamiyet daha başka ne diyor? Allah affetmeyi sever sizde affedin diyor. Bunlar ne yapıyor? Bunun tam tersini yapıyorlar. Cürümü ne olursa olsun, artık aralarından ayrılmış bir personeli böyle bir duruma düşürüyorlar.

Belki bir ayrıntı ama, bildiğim kadarıyla dinimizde adak olarak kesilen kurbandan adağı yapan kişi yiyemez. Habere göre bunlar o kurban etinden de afiyetle yiyorlar.

Kısacası nereden ele alırsanız alın, olay elinizde kalıyor. Başka bir kurum olsa insan belki gülüp geçer.

Ama bunu yapanlar bize minberlerden nasihatler veren insanlar, olunca doğal olarak insanın üzüntüsü artıyor.

Bu haberden sonra Siirt'te birinin başkasının ardından konuştuğunu duyarsanız, çokta garipsemeyin. Unutmayın ki bu örnekte olduğu gibi daha da beterleri var.

Bakmadan Geçme