(DEVLET, MİTİNG YAPMAZ, GEREĞİNİ YAPAR!)
14 Mayıs 2018 günü Filistin'de sözün tam anlamıyla bir soykırım yaşanmıştı.Kudüs'ün, ABD tarafından İsrail'in başkenti ilân edilmesine karşı tepkilerini ortaya koymak için aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu silâhsız Müslüman Filistinlilere k
14 Mayıs 2018 günü Filistin'de sözün tam anlamıyla bir soykırım yaşanmıştı. Kudüs'ün, ABD tarafından İsrail'in başkenti iln edilmesine karşı tepkilerini ortaya koymak için aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu silhsız Müslüman Filistinlilere karşı İsrail askerleri tarafından Gazze'de gerçek mermi kullanılarak 62 kişinin şehit olmasına, 2 bine yakın Filistinlinin yaralanmasına yol açılmıştı.
İsrail'in ilk olmadığı gibi bu gidişle son olmayacağı anlaşılan bu katliamına en büyük tepkiyi elbette Müslüman Türk Milleti verdi. Birçok il ve ilçelerde yürekten gelen protesto mitingleri düzenlendi. (Kudüs kırmızı çizgimizdir) sloganını dilinden hiç düşürmeyen hükümetimiz de, yaşananları protesto amacıyla ve Devletin organizesinde mitingler düzenleyerek, protestocular kervanına katıldı.
İsrail'i ve ABD'yi tel'in etmek elbette gereklidir. Hatta yalnız Filistin konusunda değil,
(NERDE VARSA BÖYLE ZULÜM)
tel'in ve takbih edilmelidir. Ancak, burada ince bir nüans farkı vardır. Sivil Toplum Örgütlerinin bir araya gelerek İsrail'i ve hamisi ABD'yi tel'in ve takbih etmesi insanlık adına bir gereksinimdir. Düşündürücü olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Yenikapıda, Başbakan Binali Yıldırımın ise Diyarbakır'da düzenledikleri
'Zulme lanet, Kudüs'e destek'
mitingleridir. Sadece AKP'nin ve Cumhur İttifakına dahil siyasi partilerin katıldıkları bu mitingler, seçim ortamında bir istismar konusu gibi algılara yol açmıştır. Birçok siyasetçinin ve düşünürün de ifade ettikleri gibi
(Devlet
miting yapmaz, gereğini yapar)
esprisi içinde hareket edilseyd, çok daha anlamlı olurdu.
İsrail'le ticari bağlarımız koparılmazken, Türkiye üzerinden bu devlete petrol sevkiyatı devam ederken, henüz MAVİ MARMARA'NIN HESABI bile sorulamamışken, meydanlara onbinleri toplayıp, bağırıp çağırmanın hiçbir yararı yoktur. Bu gibi mitingleri muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri yaparlarsa, bir anlamı olur ama icraat makamında olan siyasi iktidar eliyle yapılması ciddiyetine halel getirir. Nitekim muhalefet partilerinin sözcüleri de ısrarlı bir şekilde Devlet eliyle İstanbul Yeni Kapıda ve Diyarbakır Meydanında devlet eliyle yapılan tel'in mitinglerinin seçimlere yönelik bir mesaj olduğu ısrarla vurgulanmaktadır.
Yeni kapıdaki mitinge Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katılırlarken, diğer siyasi partilerden katılan olmamıştır. Acaba davet edildiler de mi katılmadılar, yoksa davet edilmediler mi!
Diyarbakır'daki miting de öyle oldu. Başbakan Binali Yıldırım'ın katıldığı 'Zulme Lanet, Kudüs'e Destek' mitingine Başbakan Yardımcıları, İçişleri Bakanı ve AKP'li bölge milletvekilleri katıldılar. Diğer siyasi partilerden kimseler yoktu.
16 Temmuz 2016'da olduğu gibi, bütün siyasi partiler bir araya gelerek İsrail ile ABD'yi tel'in ve takbih etse, elbette mitingin anlamı bir başka olurdu.
Yazımızı, bütün milletimiz adına bir kere daha İsrail'i ve hamisi ABD'yi tel'in ve takbih ederek noktalıyoruz…
TAŞLAMALAR
DEVLET MİTİNG YAPAR MI
YAPSA, İCRAAT YAPAR
(AYİNESİ İŞ OLAN)
KİMDİR SÖYLEYİN BUNLAR
BOŞ HAVANDA SU DÖVMEK
İŞİMİZDİR BİL BUNU
SU ÜSTÜNE YAZI YAZ
BİR OKUYAN OLUR MU
ABD BÜYÜK ŞEYTAN
İSRAİL DEĞNEKÇİSİ
TERBİYE ETMEKTELER
ASA İLE MİLLETİ
KUDÜS'Ü DE SEÇİME
TAHVİL ETMEK Mİ AMAÇ
BU YÜZDEN GÖSTERİLER
KILINIR BUNA ARAÇ