DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE CUMA HUTBELERİ!

Cuma günlerine mahsus CUMA NAMAZININ öncesinde hutbe irat etmek şartı vardır.Ancak, Cuma hutbelerinin, bugün olduğu gibi Diyanet İşleri Bakanlığınca hazırlanarak Türkiye genelinde tüm camilerde okutulması şeklinde değildir.

Cuma günlerine mahsus

CUMA

NAMAZININ

öncesinde hutbe irat etmek şartı vardır. Ancak, Cuma hutbelerinin, bugün olduğu gibi Diyanet İşleri Bakanlığınca hazırlanarak Türkiye genelinde tüm camilerde okutulması şeklinde değildir. Cuma hutbelerinin, her caminin kendi imam-hatibi tarafından zamana, zemine ve ihtiyaca uygun olarak irat edilmesi esastır. Cuma hutbelerinden amaç, toplumsal konuların dile getirilmesidir. Her bölgenin, her ilin, her beldenin, hatta camiinde cuma hutbesi okunan her mahallenin kendilerine özel sorunları olabilir. İmam hatipler buna özen göstererek, irat edecekleri konuyu seçerler. Bunun böyle olması esastır. Cuma hutbelerinin özünde tek seslilik yoktur. Hutbeler zamana, mekna ve ihtiyaca göre irat edilir. Türkiye dışında hiçbir Müslüman ülkede Cuma hutbeleri bizdeki gibi Diyanet İşleri Başkanlığına benzer teşkiltlar tarafından hazırlanarak okutulmaz. İmam hatipler, okuyacakları hutbeleri kendileri irat ederler. Hutbelerin elde yazılı bir metin olmadan ve irticalen okunmaları da sünnettir ve esastır. Bugünkü şekliyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve yazılı metin haline getirilen hutbelerin okunmasının birçok mahzurları olabilir. Hutbeleri hazırlayanlar, kendi amaçlarına veya dönemin iktidarlarına uygun hutbelerle halkı uyutmak gafletine de düşebilirler. Bunun için hutbelerin, Cuma namazı kılınan camilerin imam hatipleri tarafından ve sünnet olarak irticalen okunmaları esastır.

25 Ekim 2019 Cuma günü hutbe metinleri de Türkiye'de Cuma namazı kılınan bütün camilerde yine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak müftülükler aracılığıyla imam hatiplere ulaştırıldı. Onlar da çarnaçar kendilerine gönderilen hutbeleri okudular. Hutbenin konusu

(DUALARIMIZ

MEHMETÇİKLE)

şeklinde özetlenebilir. Günümüze uygun bir hutbe!

Elbette, her zaman olduğu gibi BARIŞ PINARI HAREKTINDA DA DUALARIMIZ MEHMETÇİKLE OLACAK. Buna kimsenin itirazı olamaz.

Ancak, işin içinde kasıt yoksa hutbenin Cumhuriyetin kuruluşunun 96. Yıldönümüyle bağlantılı hale getirilmesi mümkündü, mümkünden öteye gerekliydi. Örnek olması açısından hutbede şöyle bir paragraf açılabilirdi:

(96. yıl önce Mustafa Kemal Paşanın önderliğinde kanları pahasına Cumhuriyeti kuran Mehmetçiklerin torunları olan bugünün Mehmetçiklerini de zafere ulaştırmasını YÜCE ALLAH'TAN NİYAZ EDİYORUZ.)

Cuma hutbesinin uzun metni içinde sadece böyle küçük bir paragrafın bulunması dahi Diyanet İşleri Başkanlığının

ATATÜRK DÜŞMANI

olduğu iddialarının yalan olduğunu vurgulamaya yetecekti.

Evet, 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta, 30 Ağustos'ta, 10 Kasım'da ATATÜRK'Ü anımsamayan Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş tarihi olan 29 Ekim haftasına tekabül eden Cuma hutbesinde de yine ATATÜRK'Ü HATIRLAMADI. Doğrusunu isterseniz, buna hiç de şaşırmadık. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı hatırlamasa bile, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak biz hep hatırlıyoruz, büyük bir minnet, saygı ve sevgiyle de hep hatırlamaya devam edeceğiz!

Cumhuriyetimizin Banisi Mustafa Kemal ATATÜRK'Ü KURDUĞU VE GENÇLERE EMANET ETTİĞİ CUMHURİYETİN 96. YILDÖNÜMÜ DOLAYISIYLA RAHMETLE VE MİNNETLE ANARKEN, BARIŞ PINARI HAREKTININ KAHRAMAN MEHMETÇİKLERİNE DE SİİRT'TEN SELAMLARIMIZI YOLLUYOR VE YÜCE ALLAH SİZİNLE BERABER OLSUN, DİYEREK YAZIMIZI NOKTALIYORUZ.

Bakmadan Geçme