DİYANETİN FETVASI!!!

Diyanet İşleri Başkanlığı 'Zekatların bu günlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması caizdir' diyerek Cumhurbaşkanlığı kampanyasına destek verdi. Vergi mükellefi kurumların ve şahısların kampanyaya yapacakları bağışların vergi matrahından düşüleceği belirtilirken, zekt olarak sayılmalarıyla da bu iş tabiri caiz değil ama söyleyelim

ÇİFT BAŞLI DOMİNO OLACAK.

Yani bağış yapan bağışını hem zekta hem vergiye sayacak.

Tabii, toplanacak bağışların kimlere ve ne şekilde kullanılacağı, ne zaman dağıtılacağı belli değil. Ya şehitler, depremzedeler, terör mağdurları için toplanan bağışlara benzer bir durum yaşanırsa, o zaman ne olacak!

Bırakın, vatandaş zektlarını kendi çevresindeki fakirlere dağıtsınlar. Zaten, esas olan da budur. Akrabası, komşusu fakir ve muhtaç iken, nereye, nasıl ve ne zaman ödeneceği belli olmayan zekt parasının, kampanyaya yatırılması caiz olsa bile, akla uygun olan zektların en yakınlara verilmesidir. Bir yörede fakir varken, o yörede ikamet eden zenginlerin, zektlarını başka yörelere göndermelerinin caiz  olamayacağı konuşunda görüşler bile var.

Hal böyleyken, Diyanet İşleri Başkanlığın sırf Cumhurbaşkanlığı makamına yaranmak için zayıf bir görüşle caiz olan hükmü kullanması ne derece doğrudur. Doğrusunu isterseniz, Diyanet İşleri Başkanlığınım bu derece politize olmasının mantığını çözebilmiş değiliz.