DÜNYANIN BAŞ BELASI!..

Sahip olduğu silah gücü sayesinde zaman-zaman dünyayı tehdit etmekte olan ABD, Ortadoğu'da yeni gelişmelere yol açabilecek bir kararı açıkladı. Başkan Trump, 2015 yılında İran'la BM daimi üyeleri olarak; Rusya, ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve artı bir olarak Almanya ile imzalanan 'Nükleer anlaşmasından' vazgeçtiklerini ilan etmesinin dünya genelinde yankıları devam ediyor ve anlaşmaya imza atan ABD dışındaki diğer ülkelerin ilan edilen bu kararı tasvip etmedikleri belirtiliyor. Türkiye olarak, ülkemiz yöneticileri de bu karardan ABD'nin zarar  göreceğini ifade ederlerken Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi, ABD'nin İran ile imzaladığı anlaşmadan tek başına çekilmesinin uluslararası açıdan Türkiye'yi etkilemeyeceğini, hatta bu durumun ülkemiz için bir fırsat olabileceğini dile getirdi. Trump'ın İran'a ambargo uygulanacağını da açıklaması; 'ABD'den bu ülkeye hiçbir ürün gitmeyeceği, bu ülkeyle ticarette Amerikan dolarının kullanılmayacağı' yaklaşımını içerdiğinden olacak ki sayın Zeybekçi, kararın ticari anlamda bizler için bir fırsat olabileceğini ima ediyor.

Madalyonun öbür yüzüne bakıldığında; ABD'nin Ortadoğu'da hedeflediği projeleri hayata geçirebilme cümlesinden olarak yeni bir şeytanlık düşündüğü gerçeği dikkatlerden kaçmayacaktır zannederim. Bilindiği gibi ABD'nin Ortadoğu'da gerçekleştirmek istediği en önemli proje, yıllardır sözü edilen ve kısaca BOP diye ifade edilen Büyük Ortadoğu Projesidir. ABD'nin, imzaladığı 'Nükleer Anlaşmadan' tek taraflı ayrılmasının nedeni; İran'ı projeye karşı engel ülkelerden biri olarak gördüğü içindir ve bu olasılık bizim açımızdan da büyük önem taşımaktadır.

Suriye'deki gelişmelerden en çok zarar gören ülkemiz, bir müddet önce Suriye krizine siyasi bir çözüm bulmak için Rusya ve İran yönetimleri ile birlikte garantör devlet olarak hareket etmeye başlamıştı. Trump'ın, ülkesinin İran ile yapılan Nükleer Anlaşması'ndan vazgeçtiğini ilan etmesinin, bölgenin yeni gelişmelere gebe olacağının işareti olarak yorumlanırken, anlaşmayı imzalayan diğer ülkelerin açıklanan kararı benimsememesine rağmen bölgede sıkıntılara sebebiyet vereceği endişelerine yol açmıştır. İsrail'in Suriye'ye saldırı girişimi sözü edilen endişeyi teyit eden gelişmelerden biridir ve Türkiye olarak çok dikkatli olmamız gerektiği tartışılmazdır. Çünkü, Irak ve Suriye'de olduğu gibi İran'ın da yoğun çatışmaları kucaklamasına sebebiyet verecek durumlardan Suriye'deki gelişmelerde olduğu gibi en çok zarar gören yine ülkemiz olacaktır.

Hemşerilerimin bu yeni gelişmeden söz ederlerken, ABD'nin hiçbir zaman ülkemizin gerçek bir müttefik ve dostu olmadığına vurgu yaptıklarını da bir kere daha vurgulamak isterim.