ERBAKAN'IN ŞAKİRTLERİ!

Türkiye'de siyaset, hiçbir zaman bugünkü gibi kilitlenmemiştir.Siyaseti kilitleyen asıl unsur ise yüzde 10'luk seçim barajıdır.

Türkiye'de siyaset, hiçbir zaman bugünkü gibi kilitlenmemiştir. Siyaseti kilitleyen asıl unsur ise yüzde 10'luk seçim barajıdır. Bu baraj, aslında ülkeyi iki partili sisteme mahkûm etmek isteyen, sözde istikrarı kollayan bir sistem olarak düşünülmüştür. 1983 yılında 12 Eylül darbesinin getirdiği yüzde 10'luk baraj yüzünden, yeni kurulan ve kurulacak olan siyasi partilerin mesafe alması bir hayli zorlaşmıştır. Mecliste temsil edilen 4 siyasi partiden (AKP, CHP, MHP, HDP) ikisinin bile baraj altında kalmaları ihtimali vardır. Mevcut durumda, AKP ve CHP dışındaki siyasi partilerin baraj sorunu yaşayabilecekleri ortadadır. Yeni kurulan İYİ Parti için de en büyük sıkıntı, yüzde 10'luk seçim barajıdır.

Merhum siyasetçilerden Necmettin Erbakan, yüzde 10'luk seçim barajının, partisinin meclise girmesinin önlenmesi açısından getirildiğini iddia ederek

, (ne kadar baraj, viraj konulursa konulsun gümbür gümbür geleceğiz)

derdi.

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, o yıllarda Milli Görüş'ün merhum lideri Necmettin Erbakan'ın şakirtleri hükmündeydiler. Hürmetle elini öpmek için adeta yarışırlardı. Yine milli görüşçülerden Bülent Arınç'ı da yanlarına alarak AKP'yi kurdular. Önce Abdullah Gül, sonra Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldular. Arınç'a da bakanlık ve Meclis Başkanlığı gibi görevleri verdiler. 2002 yılından bu yana Türkiye'yi yönetenler onlar!

Erbakan, şakirtlerinden Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemi yaşadı. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı oluşunu görmeğe ise ömrü yetmedi. Ama hayattayken Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül hakkında  çok ağır söylemlerde bulundu. Abdullah Gül için

'Abdullah gitmiş İsrail baltasına sap olmuş'

derken, o tarihlerde Başbakan olan  Erdoğan için de,

'Tayyip gitmiş dış mihrakların baltasına, SEVR baltasına sap olmuş'

demişti.

Merhum Necmettin Erbakan'ın risale-i tahtında yetişen Erdoğan ve Gül'ün, birbirlerine düştükleri, artık açık bir şekilde görülüyor. Oysa sırayla her ikisi de önce Başbakanlık, sonra Cumhurbaşkanlığı yaptılar. Ne var ki Anayasa değişikliği sonrası sözün tam anlamıyla saltanata dönüşeceği anlaşılan Cumhurbaşkanlığı makamını kimse öz kardeşine bile kaptırmak istemez. Erdoğan ve Gül çekişmesinin asıl sebebi de budur.

Merhum Erbakan sağ olsa ve şakirtlerinin birbirlerine düştüklerini görse muhakkak onlara şöyle seslenirdi. (Sizi gidi, taht seviciler sizi…)

'VE ALEYKÜMÜSSELAM,  BAKAN BEY!'

Öyle anlatılır ki, Korkut Özal Tarım ve Köy İşleri Bakanı olarak Siirt'i ziyaret ediyormuş. Bu arada Aydınlar'a (TİLLO) giden Bakanın peşindeki bürokratlar da cümbür cemaat Tillo'ya gitmişler. Korkut Özal malum, namazında, niyazında biri! Vakit girince, haliyle, namazını kılmak için Tillo'daki Hazret-i Fakirullah Camiine (Büyük Cami) girmiş.

Camiye gidenler arasında, hayatında hiç namaz kılmamış, alnı secde görmemiş biri varmış. Ama, bir tayin işi dolayısıyla Tarım Bakanının peşinden ayrılmıyormuş. Bakan Camiye girince ne yapıp, yapıp yanında saf tutmuş. Onunla birlikte, belki abdestsiz namaza durmuş. Cemaatle birlikte kalkmış, oturmuş. Namazın sonunda selm verilirken, Korkut Özal:

-Es Selam-u aleyküm ve rahmetullah…

deyince, Bakanın kendisine selm verdiğini zanneden bürokrat büyük bir heyecanla:

-Ve aleykümüsselm! Sayın Bakanım!

demiş!

TAŞLAMALAR

SARIKAMIŞ DESTAN MI

DRAM MIDIR GERÇEKTE

HEM DESTANDIR, HEM DRAM

GERÇEK BUDUR ELBETTE

ALLAH-U EKBER DAĞI

ŞEHİTLERE ŞAHİTTİR

90 BİN ŞEHİT VERDİK

ŞEHİTLİK BİR AHİTTİR

SÖZÜMÜZ VAR BU VATAN

İÇİN ŞEHİT OLMAYA

ŞEHİTLİK NASİP KILSIN

DUAMIZ BU MEVL'YA

MELEKLERİN GÖKLERDE

AĞLAŞTIĞI BİR GÜNDÜ

SARIKAMIŞ ŞEHİDİ

BUZDAN HEYKELE DÖNDÜ

Bakmadan Geçme