ERDOĞAN'IN ESİNLENDİĞİ HADİS-İ ŞERİF

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı konuşmasında Yahudiler için 'Arkasında saklanacakları ağaç bile bulamayacaklar' şeklinde bir cümle kullandı.Bu cümle, öyle gelişi güzel söylenmiş d

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yaptığı konuşmasında Yahudiler için

'Arkasında saklanacakları ağaç bile bulamayacaklar'

şeklinde bir cümle kullandı. Bu cümle, öyle gelişi güzel söylenmiş değildir. Kaynağı,

Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED'İN (O'na al ve ashabına salat ve selm olsun) bir hdis-i şerifleridir.

Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED, Yahudilerin yeryüzünde ektikleri fitnelerin cezasını ağır bir şekilde ödeyeceklerini buyuran bu hdis-i şeriflerinde mealen:

'Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah'ın kulu! gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır' diyecek. Sadece 'GARGAT' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır'

buyurmuşlardır. Sayın Erdoğan'ın bu hadis-i şerife göndermede bulunarak verdiği mesaj bu bakımdan dikkatleri çekicidir.

İşte Sayın Erdoğan'ın 'Bugün kendilerini Kudüs'ün sahibi sananlar, yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidirler' demesi bu hdis-i şeriften esinlenmesinden kaynaklanmaktadır.

Yahudilerin İsrail'de en çok

GARGAT

adı verilen ağacı dikmelerinin hikmeti de budur. Çünkü İslam dinine inanmasalar bile, Hazret-i Muhammed'in birçok hdis-i şerifinin zaman içinde tecelli ettiğinin farkındadırlar. O'nu Peygamber olarak kabul etmeseler dahi ileriyi görerek geleceği anlatan bir khin (hşa) olarak kabul ederler. Bundan dolayıdır ki, gelecekte arkasında saklandıkları zaman kendilerini ele vermeyecek olan GARGAT AĞACININ dikimine önem verirler.

Bu hadis-i şerif genelde kıyamet alametlerinin zikredildiği bölümlerde geçmektedir. Kıyamet alametleri arasında Yahudilerin, Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulümlerinin inanılmaz boyutlara varacağı zamanlara vurgu yapılmakta, Müslümanların güçlenmeleriyle Yahudilerin zor durumlara düşürüleceklerine işaret edilerek Hadis-i Şerif'te belirtildiği gibi Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: 'Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür' diyeceği ifade edilmekte.

Kur'an-ı Kerim'de de Yahudilerin er-geç cezalandırılacaklarına vurgu yapılarak mealen şöyle buyrulmaktadır: 'Kitapta İsrail oğullarına şu hükmü verdik: Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa (iktidar olup) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Ve nitekim o iki vaadden ilkinin zamanı geldiğinde, son derece zorlu ve güçlü kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu, yerine getirilmesi gereken bir sözdü ve gerçekleşti.'

Yahudiler Kur'an-ı Kerim'e ve Hazret-i MUHAMMED'E inanmasalar bile, bu iki kaynakta aleyhlerinde mevcut hükümlerden  çok ama pek çok kaygı duymaktadırlar. Bu bakımdan Sayın Cumhurbaşkanının onlara hdis-i şerifi anımsatan konuşması oldukça isabetli olmuştur.

'

MIŞOYE ĞECİÇ, DİN-İMAN İSTEMİYOR, PARA İSTİYOR!'

Geçmiş yıllarda, Emniyet Teşkiltında

'BEKÇİ'

adı altında istihdam edilen  görevliler varmış. Bunlara,

'MAHALLE BEKÇİLERİ'

de denilirmiş. İşte, bu bekçilerden biri de

'AMMO MIŞO'

lkabıyla anılmaktaymış. İş bu

AMMO MIŞO,

aynı zamanda çakırkeyf biriymiş. Duası da hep:

-ALLAH'IM, MIŞOYE ĞECİÇ (Hatice'nin Oğlu Mışo anlamında) senden din, iman istemiyor, PARA İSTİYOR!

şeklindeymiş. O'nun bu şekilde dua etmesine kızan softa arkadaşları:

-Haşa, 'tövbe' de!

diye ikz ettikleri zaman, onlara şöyle cevap verirmiş:

-Para ile satın alınmayan hiçbir şey yoktur. Param olursa fakirlere, yoksullara yardım eder, DİNİ, İMANI DA SATIN ALIRIM! d

ermiş.

***

Yukarıdaki anekdota uygun bir Bektaşi fıkrası var. Anekdot şu:

Camide bir Bektaşi yanındakilerin de duyacakları bir sesle:

-Allah'ım bana bir şişe şarap alacak para ver!

diye dua ederken, bir başkası da:

-Allah'ım, bana din-iman ver!

şeklinde dua ediyormuş.

Camiin imamı her iki duayı da duymuş. Dayanamayarak Bektaşi'ye çatmış:

-Bak yanındaki kişi din-iman talebiyle dua ediyor, sen şarap için dua etmeye utanmıyor musun!

demiş.

Bektaşi cevap vermiş:

-Herkes kendisinde olmayanı ister.

Bakmadan Geçme