FAKİR, FUKARANIN GARİP, GUREBANIN ÇOCUKLARI ÖLÜYOR!

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'teki gelişmelerle ilgili olarak: 'Bu insanlar bizim hem tarihi hem coğrafi hem de dini olarak kardeşimizdir.Kardeşlerimizi zalimin zulmüne terk etmeyeceğiz.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'teki gelişmelerle ilgili olarak:

'Bu insanlar bizim hem tarihi hem coğrafi hem de dini olarak kardeşimizdir. Kardeşlerimizi zalimin zulmüne terk etmeyeceğiz. Biz bu yolda gerekirse ölmeyi göze aldık. Varsa aynı fedakrlığı göze alan hodri meydan diyoruz. İdlib'deki çözüm, rejimin saldırganlığının bir an önce durdurulması ve daha önce varılan anlaşmalardaki sınırlara çekilmesidir. Aksi takdirde şubat ayı bitmeden biz bu işi yapacağız!' buyurmuşlar.

Türkiye olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuzu terör örgütlerinin Suriye'yi parçalamasına müsaade edilmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanımız,

'GEREKİRSE BU

UĞURDA ÖLECEĞİZ'

derken topyekun bir savaşı bile göze aldığına vurgu yapmış olmaktadır! Bu beyanat aynı zamanda bizim olmayan, Birleşmiş Milletler nazarında meşru bir devletin topraklarında sıkışmış durumda bulunan gözlem noktalarındaki Mehmetçikleri aslanın ağzına atmak demektir.

'Biz bu yolda gerekirse ölmeyi göze

aldık'

diyerek hamaset yapmak kolay da, Allah korusun topyekun bir savaş halinde şehit olacak askerlerin tümüne yakını

GARİP, GUREBANIN; FAKİR FUKARANIN ÇOCUKLARI

OLACAKLAR!

Siz, bu güne kadar ŞEHİT OLAN KAHRAMANLAR ARASINDA ZENGİN ÇOCUĞU OLANINI DUYDUNUZ YA DA GÖRDÜNÜZ MÜ! Ben görmedim de, duymadım da!

Hem, Suriye'de sadece Esad güçleri yoktur. Rusya ve İran da Esad cephesinde yer alan ülkeler safındadırlar. Suriye'de kazanan Rusya ve İran olmuştur. Rusya, sıcak denizlere inerken, İran, kendi içinde yönetimini güçlendirmiştir. Peki, Türkiye'nin bu savaştan kazancı nedir! 5 milyon mülteci! Şimdi, şu soruları kendimize soralım ve cevaplarını arayalım:

*Suriye'ye niçin girdik?

*Bu savaşta kazancımız nedir, kaybımız nedir?

*Savaştaki nihai hedefimiz nedir?

*Saplandığımız bu bataklıktan ne zaman ve nasıl çıkacağız?

*Sınırda, güvenlik bölgesi kurmak hayalimiz ne oldu?

*Ülkemize iltica eden 5 milyon göçmen gidici mi, kalıcı mı? Gidecekse, ne zaman gidecek?

*Fırat Kalkanı harektıyla başlayan, Zeytin Dalı Harekatıyla devam eden, Barış Pınarı harektıyla sürdürülen harektlardan istenilen sonuçlar alındı mı?

Evet, Suriye bataklığına kendi isteğimizle saplandık. Bakalım, bu bataklıktan nasıl ve ne zaman çıkacağız!

ANEKDOT

İki komutan, askerlerinin kendilerini ne kadar sevdiklerinden bahsediyorlarmış. Her ikisi de emretmeleri halinde askerlerinin kendileri için seve-seve öleceklerinden dem vurunca, işe bahis tutuşmaya kadar götürmüşler.

Her iki komutan da, kendilerini en çok sevdiklerine inandıkları birer askeri çağırmışlar.

Komutanlardan biri çağırdığı askere:

-Sana ölmeyi emredersem benim için  ölür müsün? diye sormuş.

Asker:

-Elbette komutanım! demiş.

Bunun üzerine komutanı:

-Kendini bu uçurumdan aşağı at! deyince, asker koşmuş ve gerçekten de kendisini uçurumdan aşağıya atmış.

Diğer komutan da askerine aynı soruyu sorarak:

-Sana ölmeyi emredersem benim için ölür müsün? demiş.

Asker de:

-Ölürüm Komutanım! deyince, o da birinci komutan gibi:

-Kendini bu uçurumdan aşağı at! diyecek olmuş.

Emri alan asker, koşmuş ama uçurumun kenarına kadar gelence (ZINK) diye, durmuş:

Bunun üzerine Komutanı:

-Neden durdun, kendini neden atmıyorsun? deyince de, asker cevap vermiş:

-Ben seni buraya kadar seviyorum, komutanım!

TAŞLAMALAR

DARBE SÖYLENTİLERİ

DOLAŞIYOR ORTADA

NE FOL NE YUMURTA VAR

İŞKEMBEDEN ATMAKTA

KİM DARBE YAPABİLİR

ARTIK BUGÜNDEN SONRA

FATİHA OKUNMUŞKEN

ORDUNUN DA RUHUNA

MİLLETİ DARBELERLE

ÜRKÜTMEK İSTİYORLAR

DARBE OLACAK DİYE

YİNE KORKUTUYORLAR

DARBE DEVRİ KAPANMIŞ

HALK DARBEYİ SANDIKTA

YAPACAKTIR GERÇEK BU

ŞÜPHEN OLMASIN BUNDA

Bakmadan Geçme