Gelişmişlikteki Farklılığın En Önemli Nedeni…
Bir ülkenin gelişmişliğinde, başka bir ifade ile kalkınmışlığında, o ülkede hizmetlerin eşit ölçülerde dağılımını sağlamak gerekir ve bu noktaya dikkat edilmemesi durumunda, arzu edilmeyen sorunların yaşanması mukadder olur.Türkiye'mizde uzun yıllar bölge
Bir ülkenin gelişmişliğinde, başka bir ifade ile kalkınmışlığında, o ülkede hizmetlerin eşit ölçülerde dağılımını sağlamak gerekir ve bu noktaya dikkat edilmemesi durumunda, arzu edilmeyen sorunların yaşanması mukadder olur. Türkiye'mizde uzun yıllar bölgeler arasındaki kalkınmışlığın eşit ölçülerde gerçekleşmesi için gereken duyarlılık gösterilmediğinden, bazı yörelerin geri kaldığı bir gerçektir ve geri kalan söz konusu yörelerin kalkındırılmalarına yönelik alınmakta olan önlemler, günümüze dek arzulanan sonuçları vermiş değildir.
Zaman-zaman hükümetlerin geri kalan yörelere sağladığı maddi destekler, sözünü ettiğim ihmalin tescil edilmesidir ve bilindiği gibi birkaç ay önce aynı amaçla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde hayata geçirilmesi için düğmeye basılan 'Cazibe Merkezleri', projesi de, kalkınmadan nasibini almayan yöreleri geliştirmeyi amaçlamaktadır ve bu nedenle, ilimizin bu projeden hangi ölçüde pay alacağı merak edilmektedir.
Hizmetlerin dağılımında eşitlik ilkesi çok önemlidir ve bu nokta dikkate alınmış olsaydı; işsizlik boyutları yüksek oranda gerçekleşmez ve birçok alandaki olumsuzluklar da asgari düzeyde kalırdı. Kırsal kesimlerden başka yerleşim ünitelerine olan göçlerin en önemli nedeni, yine yöreler arasındaki kalkınmışlık farkıdır ve önemli konuya kafa yormak gerekmektedir. Çünkü, ülkemizde gelişmişlik ve kalkınmışlık, sadece bölgeler arası ile sınırlı değildir ve bu görüşe Siirt'ten bir örnek vermek isterim. Büyüklerim, geçmiş yıllarda ilimizin günümüzde 'Yukarı Siirt' olarak ifade edilen yerden ibaret olduğunu, Valilik binası ile diğer tüm kurumların bu yörede yer aldığını, şu anki şehrin İş Bankası sınırından itibaren düz araziye hızlı şekilde kaymaya başlamasından sonra, yukarı semtlerin unutulur olduğu için değerlerini kaybettiklerini belirtirlerken; 'Yukarı kesimde cas evi olan hemşerilerimiz,evlerini sattıklarında, Yeni Mahalle ve Kooperatif Semtlerinde birkaç dönüm arsa alabilirlerdi. Şimdi bir cas evini satan, aşağıdan birkaç metrekarelik kümes dahi alamaz. Bütün hizmetler yeni yerleşim alanlarına seferber edildiğinden yukarı semtler, her geçen gün daha da değer kaybetmektedir. Bugün yukarı semtlerde ikamet eden hemşerilerimizin doğalgaz nimetine kavuşma şansı olmayışı da aynı ihmalin bir sonucudur…' demektedirler.
Şüphesiz, bu zihniyet yanlıştır ve mağduriyetlere yol açmaktadır. Bir şehirde yeni semtler oluşurken, oraları önemseyerek eski semtleri ihmal etmek hiç doğru değildir ve bu zihniyet ülkemiz genelinde önemli olumsuzlukların yaşanmasında ciddi bir etkendir. Yukarı Siirt'teki hemşerilerimin doğalgaz nimetinden yararlanmadığına yönelik tespit, hizmet dağılımında duyarlı davranılmadığının çok net göstergesidir.