(GERNAVE) DEĞİL, GERMAVE!
İlimizde turizm patlaması bekleniyormuş da, turizm için yatırımlar yapılacakmış da! Vesaire, vesaire! Siirt'in turizmini nasıl canlandırdıklarını inanın bilemiyoruz.Henüz turistik yerlerin adlarını bilemeyenler mi, Siirt'in turizmini canlandıracaklar.
İlimizde turizm patlaması bekleniyormuş da, turizm için yatırımlar yapılacakmış da! Vesaire, vesaire!
Siirt'in turizmini nasıl canlandırdıklarını inanın bilemiyoruz. Henüz turistik yerlerin adlarını bilemeyenler mi, Siirt'in turizmini canlandıracaklar. Taşbaşı için
(DİKİLİKTAŞ)
diyenler,
GERMAVE'Yİ,
GERNAVE
diye okuyup yazanlar mı!
Şehrimizin varoşlarında sayılan
GERMAVE
kaplıcasına
GERNAVE
denilince, yani kelimenin içindeki (M) harfinin yerine (N) harfi konulunca ne kadar anlamsızlaştığının farkında bile değiller.
GERMAVE
gerçekte birleşik bir kelimedir.
GERM (SICAK), AV (SU)
anlamlarındadır. İkisi birleşince
(GERMAVE)
yani
(SICAKSU)
anlamı ortaya çıkar ki, işte kaplıcanın asıl adı da budur. Hem,Billoris civarında yan yana iki kaplıca vardır. Bunlardan biri
GERMAVE
diğeri ise
(GERMAVIT-IL HANVA)
olarak adlandırılırdır.
(HANVA)
kelimesinin karşılığı
(EKŞİ)
demektir. Gerçekten de, yan yana iki kaplıcadan birinin suyu ekşimsidir. Tıpkı gazoz gibi tadı vardır.
ILISU barajının suları altında kalacak olan Garmave'yi, Kezer'e taşıyarak, tatil köyü kuracaklarmış. Acaba, hangi GARMAVE'Yİ taşıyacaklar. Normal SICAKSU konumunda olanını mı, yoksa suyu ekşi olanı mı. Ya da ikisini birden mi!
Kezer'e akıtacaklarını söyledikleri GERMAVE'nin adını bile daha doğru dürüst telaffuz edemiyorlar. Yan-yana iki ayrı su kaynağının olduğundan bile habersizler. Ama suyu Kezer'e taşıyıp
TATİL KÖYÜ
kuracaklar.
Önce, derslerini iyi çalışsınlar. Turistik yörelerin gerçek adlarını öğrensinler, ki inandırıcı olsunlar!
'GEÇ KALDIN EBE HANIM, GEÇ KALDIN!'
Geçmiş yıllarda, Siirt'in Pervari ilçesine atanan bir ebe, tayin kararını elden almış ve Siirt Sağlık Müdürlüğüne giderek, tayin kararını içeren zarfı Müdüre vermiş.
Zarfı açıp okuyan Sağlık Müdürü:
-Geç kaldın ebe hanım, hem de çok geç kaldın!
demiş.
Ebe Hanım, büyük bir telş ve şaşkınlıkla:
-Efendim, tayin yazısındaki tarihe bakın, mehil hakkımı bile kullanmadan, otobüse bindiğim gibi geldim!
diye söylenecek olmuş. Bunun üzerine Sağlık Müdürü gülümseyerek, sözlerine açıklık getirmiş:
-Ebe Hanım, sen bundan 40 yıl önce gelecektin. Pervarili ….. Ağa doğduğu gün annesinin ebesi olacaktın! Doğar doğmaz boğacaktın. O zaman Pervari'ye de, Siirt'e de, Türkiye'ye de en büyük hizmeti yapmış olacaktın!
diyerek, esprisine açıklık getirmiş. Yeni tayin edilmiş ebe de espriyi anlayarak rahatlamış. Amma, Sağlık Müdürünün bu esprisine, espriyle karşılık vermiş:
-O zaman gelmiş olsaydım, şimdi 60 yaşlarında bir KOCAKARI olacaktım. İyi ki o zaman gelmemiştim…