IRAK İŞGAL EDİLDİĞİNDE GELİNECEK NOKTA BELLİYDİ!
Irak'ta üretilen kimyasal silahın bölgeyi tehdit ettiği ve bu nedenle 'Diktatör Saddam' yönetiminin devrilerek Irak halkının demokrasiye kavuşturulmasından dem vuranların komşu ülkeyi işgal etmelerinin ardından 'Ülkenin toprak bütünlüğü muhafaza edilecek
Irak'ta üretilen kimyasal silahın bölgeyi tehdit ettiği ve bu nedenle 'Diktatör Saddam' yönetiminin devrilerek Irak halkının demokrasiye kavuşturulmasından dem vuranların komşu ülkeyi işgal etmelerinin ardından; 'Ülkenin toprak bütünlüğü muhafaza edilecek' dedikleri de sanırım unutulmuş değildir. Daha sonra anlaşıldı ki, iddia edildiği gibi kimyasal silah yoktu ve bu ülke halkının demokrasiye kavuşturulacağı ifadeleri de laftan öteye geçmediği için, günümüze ulaşan zaman dilimi içinde binlerce Irak'lı yaşamını yitirdi.
Şimdi de Irak'ın bölünmesine yol açacak olan bağımsızlık referandumu gündemdedir ve bu gündemin nelere gebe olacağı, referandumun yapılacağı gün olarak açıklanan 25 Eylül günü aydınlığa kavuşmuş olacaktır. Asılsız gerekçelerle Irak'ı işgal eden ABD, İsrail gibi ülkenin bölünmesinden yanadır ve IKBY yönetimine 'Referandumu erteleyin' çağrısında bulunması, bu görüşünün tezahüründen başka bir şey değildir. Şayet ABD samimi olsaydı; 'Bağımsızlık referandumunu bir kez daha gündeme getirmemek üzere iptal edin!..' çağrısını yapması gerekirdi. Aylar önce Mesut Barzani tarafından yapılan bağımsızlık referandumu açıklamasına yönelik olarak ülkemizin gösterdiği tepkiye gelince; MGK'nin aldığı tavsiye kararlarını referanduma üç gün kala değil, daha önceden alması, elbette ki çok daha isabetli olacaktı ve kamuoyumuzda da bu görüşün paylaşıldığına tanık oluyorum. Ülkemiz, bağımsızlık referandumunun bir daha gündeme gelmemek üzere iptalini istemektedir ve bu isteğinde haklıdır. Çünkü ertelenmesi durumu, ilerde tekrar aynı sıkıntıları gündeme taşıyacaktır. ABD'nin yanı sıra, başka ülkeler de referandumun iptalini değil, ertelenmesini istiyorlar ve onlar da ABD gibi Ortadoğu'da sınırların değişmesinden yanadırlar. Irak'ın işgal edilmesine yönelik dile getirilen gerekçelerin asılsız oldukları bilindiği gibi, Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin de bağımsızlık talebinde bulunacakları biliniyordu ve Ortadoğu'daki gelişmelerin baş mimarı ABD, bu gerçeği herkesten çok daha iyi bilmekteydi.
Ortadoğu coğrafyasında yer alan Müslüman ülkeler, emperyal güçlerin senaryolarına karşı el birliğiyle hareket etmediklerinden bedel ödüyorlar ve Kuzey Irak'ta yapılacağı belirtilen referandum yüzünden de yeni bedeller ödeme tehlikesiyle karşı karşıya gelmişlerdir. Kuzey Irak'ta Pazartesi günü yapılacağı açıklanan bağımsızlık referandumunun nasıl seyredeceği, tüm bölge halkını endişeli bir bekleyiş içine sokmuştur. Bakalım, gelişmeler neyi gösterecek!..