İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞI DERKEN!

Kadir Topbaş'ın istifasından sonra  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına  Meclis Üyelerinden yine AKP'li Mevlüt Uysal seçildi. AKP'li adayın seçileceği belliydi. İlk iki turda üçte iki çoğunluk sağlanamayınca ikinci turda 179 oyla ve salt çoğunlukla yeni İBB Başkanı seçilmiş oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'deki bütün belediyelerden farklı bir konuma sahiptir. Dünyanın metropol kentlerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesine Başkan olmak her kula nasip olamaz. Bilindiği gibi bugün Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da 1994 yılında İstanbul Büyükşehir belediyesinin başkanı olmuş ve bu sayede yıldızı parlamıştı.

İddialar odur ki, 2019'da yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına AKP halen Başbakan olan Binali Yıldırım'ı aday gösterecekmiş. Diyeceğimiz şu ki, İstanbul Belediye Başkanının kıymeti, Başbakanla eş değerdir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesi yaklaşık 50 milyar TL'dir ki yaklaşık 15 Bakanlığın toplam bütçesine eşit bir bütçeye sahiptir. Sonra, İstanbul Belediyesindeki RANT imknının 100 milyar dolarlık olduğu iddiaları var. İmara kapalı bir arsayı imara aç, köşeyi dön!

İstanbul, Ankara, İzmir, Adana Belediyeleri Türkiye'nin gözbebeği belediyelerdir. Bu illerde Büyükşehir Belediyelerini alan siyasi partiler, iktidar olurlar. Bu hep böyle olmuştur.

Kadir Topbaş'ın istifasından sonra, yeni başkanın meclis üyeleri tarafından seçilmesi her ne kadar yasal olsa bile, etik değildir. 15 milyon nüfuslu bir İl'in belediye başkanını seçmek 310 meclis üyesinin takdirine bırakılamayacak kadar önemlidir. Keşke, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının belirlenmesi için ara seçime gidilse ve başkanını belirlemek işi İstanbullulara bırakılsaydı!

İstifa mı etti, istifa mı ettirildi dedikodusu devam ederken, iki-üç günlük süre içinde Topbaş'ın yerine yine bir AKP'li olan Uysal'ın getirilmesi, zihinleri kurcalamağa devam edecek ve bu soru hep sorulacaktır. (Topbaş neden istifa etti veya istifa etmek zorunda bırakıldı.) Hiç kimse, Başbakanlığa eşit konumda bir mevki olan İstanbul Belediye Başkanlığı gibi şerefli bir mevkii gönül rızasıyla bırakır mı! Doğrusunu isterseniz, Kadir Topbaş'ın her ne sebeple olursa olsun kendi isteğiyle istifa ettiğini kamuoyuna kabul ettirmek mümkün değildir.

Ne diyelim, yine de hayırlısı olsun…

DOLAYLI YARDIM!

Gönül ehli Siirtli, alışveriş için Pazar yerine gidecek olmuş. Bir arkadaşı da peşine takılmış. Gönül ehli kişi, meyve, sebze satan bir manavın önünde durmuş. Dükknda bulunan bütün sebzelerin, meyvelerin toplam bedeli bugünün parasıyla 30-40 YTL kadarmış.

Gönül ehli Siirtli dükkn sahibinden poşet istemiş. Dükkn sahibi de poşeti vermiş. Gönül ehli Siirtli, dükkn sahibine çaktırmadan ne kadar çürük ve atılması gereken domates varsa, torbasının içine doldurmuş. Beraberinde olan arkadaşı, sağlamlarını koymağa kalkışmışsa da, bırakmamış. Yine bakkala çaktırmadan çürükleri poşetine koymağa devam etmiş. Böylece, torbayı ağzına kadar doldurmuş.

Çürük domateslerin seçildiğinin farkında bile olmayan bakkal, poşeti tartmış, domateslerin parasını almış.

Yolda giderlerken, arkadaşı, gönül ehli Siirtliye sormuş:

-Herkes, seçtiği zaman sebzenin meyvenin iyisini seçerken, sen, domateslerin en çürüklerini seçtin. Ben, senin bu yaptığından bir şey anlayamadım

demiş.

Bunun üzerine, gönül ehli Siirtli cevap vermiş:

-Evet, çürük domatesleri bilerek seçtim. Bakkalın selesinde kalsalardı, diğer domateslerin de çürümelerini hızlandıracaklardı. O zaman da, domateslerin yarısı atılacak hale geleceklerdi. Bu adam, biliyorum ki çok fakir biri. Çürük domatesleri seçtim ki, diğer domatesleri çürümekten kurtarayım. Çıkarıp, yardım niyetiyle doğrudan para versem, onurlu adamdır hem almaz, hem gücenebilir. Yani, ayıp olur! Bu benim yaptığım, dolaylı yardımdır. Sana da tavsiye ederim. Sen de, ara, sıra bunu yap!