İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI AKŞENER'İ İZLERKEN!

Dün TELE 1'DE, Gazeteci Yazar Uğur Dündar'ın (DEMOKRASİ ARENASI) adını verdiği sunumunu izledim.Daha önceleri de Halk TV'de (HALK ARENASI) adı altında programlar düzenleyen Uğur Dündar, artık TELE 1'de isim değişikliğiyle yine aynı amaçlı sunumlarını yapm

Dün

TELE 1'DE,

Gazeteci Yazar Uğur Dündar'ın

(DEMOKRASİ ARENASI)

adını verdiği sunumunu izledim. Daha önceleri de

Halk

TV'de (HALK ARENASI)

adı altında programlar düzenleyen Uğur Dündar, artık

TELE 1'de

isim değişikliğiyle yine aynı amaçlı sunumlarını yapmaktadır. Sayın Uğur Dündar'ın, günümüzde mesleğini icra ederken namuslu davranan birkaç Gazeteci- Yazar'dan biri olduğunu herkes de bilir. Bu bakımdan haftanın Cuma günü geceleri saat 21:00'de başlayan programını izlemeyi itiyat haline getiren yüzbinlerce kişiden biri de benim.

Uğur Dündar'ın

(DEMOKRASİ

ARENASI)

programının 24 Ocak 2020 günkü konuğu İYİ PARTİ Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'di. Ancak, program başlamadan sadece 5 dakika önce merkez üssü Elazığ olan ve birçok illerimizde hissedilen deprem meydana gelmişti. Bu yüzden, program asıl kurgusundan çıkmış ve depremin konuşulduğu programa dönüşmüştü. Her ne kadar gerçek programa geçilmesi açısından program yapımcısı olarak Dündar sorular yönetti ve Akşener de yanıtlamaya çalıştıysa da, doğrusunu isterseniz, ikisinin de akılları yaşanan depremdeydi. Bu bakımdan sık-sık depremle ilgili olarak alınan bilgiler dinleyicilere aktarıldı. Dinleyiciler olarak bizlerin de akıllarımız deprem olayındaydı. Kaldı ki, Şehrimizde de depremin şiddetini ve dehşetini hissetmiştik.

Zaten, Program yapımcısı Uğur Dündar da, konuğu Akşener de yaşanan depremin etkisiyle programı kısa kesmeyi uygun bulmuşlardı. Bu bakımdan, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Akşener'in TELE 1 aracılığıyla vermesi beklenen mesajlar kadük oldu.

Ama Sayın Akşener'in verdiği bir mesaj vardı ki, ben kendim en çok bu mesaja takıldım. Sayın Akşener ezcümle:(Ben babası ortaokul mezunu olan bir memurun kızıyım. Annem ilkokul 3'te iken okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Türkiye Cumhuriyetinin sunduğu imknlar sayesinde yatılı okudum. Yüksek tahsilimi tamamladım. Siyasete atılmasaydım, belki Profesör olacak ve emekliye ayrılacaktım. Günümüzde liyakat değil, torpil ön planda. Bu bakımdan, günümüz gençlerinin durumuna acıyorum) anlamına gelecek cümleler kurdu.

Sayın Akşener'in bu sözleri bana NOBEL ÖDÜLLÜ bilim adamımız Aziz Sancar'ı anımsattı. O da,  Mardin'de yaşayan 10 çocuklu bir ailenin çocuklarından biri olduğunu aldığı ödülü Atatürk'e ve Türkiye Cumhuriyetine borçlu olduğunu söylemiş, hatta bilahare Anıtkabir'e giderek aldığı ödülü arzetmişti.

Türkiye Cumhuriyetinde liyakate önem verildiği yıllarda işte böyle insanlar yetişiyordu. Bir de

FETÖNÜN

ve benzerlerinin sayesinde bir yerlere gelenlerin ihanetlerine bakınız!!!

Sayın Dündar'ın, Sayın Akşener'i (DEMOKRASİ ARENASI) PROGRAMINA BİR KERE DAHA KONUK ETMESİNİ VE YARIM KALAN SUNUMUNU TAMAMLAMASINI BEKLİYORUZ…

Bakmadan Geçme