KANLI 1 MAYIS (2)

Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla… Bu ülkede ne olduysa o karanlık kanlı bir Mayıs'tan sonra oldu..

Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla…

Bu ülkede ne olduysa o karanlık kanlı bir Mayıs'tan sonra oldu.. Her gün bir olay, anarşi zirve yaptı.. Artık üniversiteler tamamen bölünmüş, tüm insanlar korku içerisinde anne-babalar çocuklarını okula göndermek istemiyor, gençler karşı çıkıyor, her sokağın başında diğer kesimin karşıt öğrencilerini dövmek için bekleyen fraksiyon elemanları.. Bir gün içerisinde bütün okullar birbirine girmiş, Beyazıt ve çevresindeki bütün okullar boykot altında.. O zaman özel okul olmadığı için devlet okullarında okuyan öğrenciler okula yakın yurtlarda kalıyordu.. Böylece birbirlerine her dakika saldırı halinde idiler.. İşyerleri zoraki olarak kapanıyor, sağcı öğrenciler solcu okullara, solcu öğrenciler ise sağcı öğrencilerin okuduğu okullara saldırıyor, taşlı-sopalı kavga ediyorlar.. Üstelik üniversite yönetimleri bu olaylara isteyerek ya da istemeyerek çanak tutuyorlardı.. Tam bir kaos durumu, yitip giden gençlik ve ortamı gerginleştirmek için ortalıkta cirit atan yerli-yabancı ajanlar, at izi it izine karışmış, asker şehre inmiş, ortalık kan gölü.. Tabi bu zemini hazırlamak için çalışan yerli-yabancı kaynaklar.. Üstelik siyasi idare birbirlerine düşmüş, 3 sene boyunca bir cumhurbaskanı seçmekten aciz, bir tarafın istediğini öbür taraf istemiyor ve böylelikle koca ülkede kanunlara ve kararnamelere imza atacak yetkili bir merci yok.. Memurlar ikiye bölünmüş, polis ikiye bölünmüş.. Bir tarafta polder diye bir polis birimi, bir diğer tarafta polbir diye bir polis birimi birbirleriyle birlikte kim karşı tarafın öğrencisini yakalarsa falakaya yatırıyor.. Suçu günahı olsun ya da olmasın hepimiz dayak yiyorduk ve bu arada asala militanları her tarafta büyükelçilerimizi öldürüyorlardı.. Üstelik Türkiye aleyhine yapılan kötü intibaklı filmlerle ülkemiz insanını adeta tecrit ediyorlardı, ülke içinde her gün başarılı vatansever gazeteciler öldürülüyor, dürüst kalemler birer-birer susturuluyordu, tam istedikleri ortamı hazırlıyorlardı ve yavaş-yavaş darbenin ayak sesleri duyuluyordu.. İnsanlar özellikle anne ve babalar çocukları ölmesin diye bu duruma hiç ses çıkarmıyor, karşı korkularından böylelikle sokağı korkutarak demokrasiye vurulacak hain darbe girişimine masumiyet getiriyorlardı ve öyle de oldu.. Türkiye tarihinin kara bir lekesi olan 1 Mayıs'tan sonra emellerine ulaşıyor ve ülkeyi soktukları korku tünelinden kurtarmak için Amerika'nın bizim çocuklar bu kez başardı dediği hain emellerine ulaşıyorlardı.. Hain darbe girişiminde başarılı olup, ülkeyi sözüm ona teröristlerin elinden kurtardık diyerek binlerce gencin kanına girip, sorgusuz sualsiz infaz ettiler.. Hala faili meçhul gençlerimizin ahı onların üstündedir ve elbet bunun bir de mahşeri var.. Allah'a emanet olun…

Bakmadan Geçme