KATKI PAYI!
Sağlık, kişiler için en önemli sorunların başında gelenidir.Tarihte (Muhteşem Süleyman) olarak ünlenen ve (KANUNİ) lakabıyla da bilinen Osmanlı İmparatorunun bir şiirinin ilk beyiti şöyledir: (Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet ci
Sağlık, kişiler için en önemli sorunların başında gelenidir. Tarihte (Muhteşem Süleyman) olarak ünlenen ve (KANUNİ) lakabıyla da bilinen Osmanlı İmparatorunun bir şiirinin ilk beyiti şöyledir:
(Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihnda bir nefes sıhhat gibi)
Bu gerçekten yola çıkarak ülkemiz insanlarının sağlık sorunları ne durumdadır, buna bir göz atalım istedik ve kendi kendimize sorduk.
(Vatandaşımız hasta olduğu zaman, sosyal Devlet olmanın
gereği yerine getiriliyor mu!)
Bunu irdelememiz ve cevabını aramamız gerekir. Her ne kadar, sağlıkta reformlar, atılımlar yapıldığı öne sürülse bile, bütün bunların aslı astarı yoktur. Parası olmayanın gerçek anlamda sağlık hizmeti görme şansı bulunmamaktadır. Bu iş Merhum Nasrettin Hoca'nın
'PARAYI
VEREN, DÜDÜĞÜ ÇALAR!'
nüktesiyle örtüşmektedir. Hastaysanız veya hastanız varsa, gerçek bir tedavi hizmeti alabilmenizin tek yolu paradır. İnsanlar, paraları kadar hizmet alırlar. Nasıl, bir bakkal dükknına girdiğiniz zaman, paranız veya kredi kartınızın limiti kadar alış-veriş yapabiliyorsanız, sağlık konusunda da durum aynıdır. Paranız kadar hizmet satın alırsınız.
Emeklilerden, Memurlardan, işçilerden katkı payı alınmasından bu yana, birçok emekli, memur, işçi ve bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri aile hekimlerine, hastanelere gitmeye, gitseler bile reçetede yazılı ilaçları almaya tereddüt etmektedir. Çünkü katkı payını ödemekten acizdirler.
Bu ülkede, Sağlık hizmetlerinin BEDAVA OLDUĞU İDDİASI TAMAMIYLA VE KOSKOCA BİR YALANDIR. HASTALAR, ANCAK PARA ÖDEDİKLERİ ZAMAN GERÇEK ANLAMDA MUAYENE VE TEDAVİ OLABİLMEKTEDİRLER. GERİSİ HİKYE…
Sağlıktaki katkı payları sözün tam anlamıyla
DELİ DUMRUL VERGİSİ
gibidir. Bu durum karşısında vatandaşlar ister istemez
'SOSYAL DEVLET BU
MU!'
demesinler de ne desinler!
Ya vereceksin, ya döve-döve alacaklar, ya da aile hekimlerine, hastanelere gitmeyeceksin, ıstırap çeke-çeke ölümü bekleyeceksin!
Bu durumda, fakir ve yoksul hastalara
'Adaletin bu mu Türkiye!'
demekten başka diyecek bir söz kalmıyor!
Yüce Rabbim, özellikle fakir kullarını hasta etmesin, hasta edip, süründürmesin…