(KENDİSİ MUHTÂC-I HİMMET BİR DEDE!)
Koronavirüs pandemisi dolayısıyla Türkiye, Dünyanın süper gücü ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkelerine malzeme yardımında bulunmuş, tırlar dolusu malzemeler göndermiş.Bir atasözümüz ( Kendisi muhtâc-ı himmet bir dede! Nerde kaldı gayrıya himmet ede
Koronavirüs pandemisi dolayısıyla Türkiye, Dünyanın süper gücü ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkelerine malzeme yardımında bulunmuş, tırlar dolusu malzemeler göndermiş. Bir atasözümüz (
Kendisi muhtc-ı himmet bir dede! Nerde kaldı gayrıya himmet ede?)
şeklindedir. Tam da durumumuza uygun düşen bir deyim! Vatandaşlarımızın yüzde 70'inden fazlası henüz maske bile tedarik edememişlerken, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde hiçbir İl'e maske gönderilmemişken, sen kalk, başka ülkelere tırlar dolusu yardım(!) göndererek caka sat!
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla COVID - 19 ile mücadelede kullanılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait A400M tipi uçak ile
ABD
'ye tıbbi malzemeler gönderildiği haberini duyduğum zaman gerçekten şaşırdım. Maske,
yüz koruyucu siperlik
,
N95
maske ve tulumdan oluşan malzemeler Amerika'ya gönderilirken, Türkiye'de (paralı-parasız) maskeye bile ulaşamayan milyonlarca vatandaşımızın bulunduğu bilinmiyor mu! Bu arada, ABD'ye gönderdiğimiz malzemelerin, dolaylı olarak Suriye'deki terör örgütlerine gittiği iddiaları da var! ABD, gönderdiğimiz malzemeleri pek güvenilir bulmamış olacak ki, kendi emrinde hareket eden terör örgütlerine göndermiş.
Hadi, geri kalmış, çaresiz Afrika ülkelerine, ya da Türki ülkelere gönderilenlere yine de bir sözümüz olmasın! Hatta İtalya, İspanya ve Fransa'ya bile. Ama ABD'ye tırlar dolusu malzeme göndermek de neyin nesi! Biz yardım olarak gönderdiğimizi söylesek bile, ABD bunu
HARAÇ
gibi algılayacaktır.
Bu şaşmaz bir kuraldır. Kuvvetli, zayıfı koruyup gözetirse, adı yardım olur. Zayıfın, kuvvetliye verdiği ise
haraçtır, fidyedir!
Hem, burnumuzun dibindeki terör örgütlerine tırlar dolusu silah ve mühimmat gönderen, dünyanın en güçle ekonomisine sahip bir ülkeye yardım(!) göndermek de neyin nesi!
Ben, bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak verilen talimatlar doğrultusunda maske talebinde bulundum. Bir aydan beri kod numarası gelir ümidiyle telefonumun mesajlar bölümüne bakıyorum da, hala gelen bir mesaj yok. Tabii, mesaj alamayan yalnız ben değilim. İlimiz, hatta Bölgemiz genelinde maske konusunda mesaj alanı görmedim, duymadım, bulmadım!
Yardım yapmak, güçlülerin işidir. Güçlülere yardım yapmak ise zengine zekt vermek gibidir. Bu durumda vatandaşlarımız zekatlarını, fitrelerini ve sadakalarını da iyisi mi Koçlara, Sabancılara ve diğer zenginlere göndersinler, olsun bitsin!
ANEKDOT
Kalender tipli bir Siirtli olan Ammo Abdullah (Abdullah Amca) şöyle dermiş.
-Allah; zengine; zengin, zengine; fakir de zengine verir!
Açıklamasını da şöyle yaparmış.
-Allah, zaten zengine vermiş ki, zengin olmuş! Zengin de zengine verir. Bakın, fakirin biri, gidip bir zenginden borç isterse vermez, ama zengin biri gidip borç istese, hemen verir. Çünkü alınan borcun geri ödeneceğini garanti bilir. Hem bir gün kendisinin de paraya ihtiyacı olursa, gidip ondan istemeye yüzü olacaktır. Yani zenginin, zengine vermesi doğaldır!
Gelelim, fakirin de zengine vermesi işine! Diyelim ki, fakir bir genç ile zengin bir genç, fakir bir ailenin güzeller güzeli kızını istemiş olsunlar. Fakir genç, zenginden çok daha yakışıklı, ahlaklı bile olsa, fakir yine de kızını zengine verir. Yani kural bu 'ALLLAH, ZENGİNE; ZENGİN, ZENGİNE; FAKİR DE, ZENGİNE!'
Ammo Abdullah'ın bu tespitine kim
(ÖYLE DEĞİL!)
diyebilir!