KEŞKE HER YIL SEÇİM OLSA DİYECEĞİZ AMMA…

Seçimler yaklaşıyor. 24 Haziran 218 Pazar günü sandık başına gidilecek, Cumhurbaşkanlığı makamına adaylıkları kesinleşen 6 kişiden birine oy vermek yanında, milletvekilliği için de oy kullanacağız.  Muhalefet partilerinin imknları yok da, iktidar partisi Devletin bütün imknlarını kullanarak, seçim sonuçlarını lehine sonuçlandırmanın telşı içinde. Emeklilere bayram ikramiyesi, vergi affı, imar affı, borçları yapılandırma, çiftçilere kredi, konut alacaklara indirimli faiz uygulaması ve daha neler var, neler. Bu arada, yine iktidarın güdümündeki dernekler, vakıflar gıda kolilerini dağıtmağa başlamışlar bile. Seçimin bereketi olacak, iftar ziyafetlerinde de bu yıl artış var. Camilerin içinde bile iftar sofraları kuruluyor. Zengin AKP'liler zekt ve fitrelerini çıkarırlarken, yapacakları yardımların nasıl oy'a dönüşeceğinin hesabı içindeler.

Fakir vatandaşlar ortamdan memnun gibi görünüyorlar.

'Keşke Her Gün Bayram Olsa'

deyimi yerine bugünlerde 'KEŞKE, HER YIL SEÇİM OLSA' demekteler.

Evet, keşke her gün (her yıl) seçim olsa da, vatandaşlar kıymete binseler. 'Ananı da al git' diyen siyasilerimiz, yine garibanların evlerine odun, kömür, makarna, şeker çuvalları, buzdolapları, çamaşır makineleri, bilgisayarlar gönderseler!

Geçmiş yıllarda, bayramlarda yaşanan yardımlaşma olgusu, deyim olarak vatandaşların temennisi haline dönüşmüştü. Ama bayramların yerlerini seçimlerin alması, hele bu yıl hem Bayramın (Ramazan bayramı) hem de seçimlerin neredeyse iç-içe olacak olması, fakir ve dar gelirli vatandaşları elbette ki sevindirmektedir. Vatandaşlar, seçim dönemlerinde buldukları ilgiyi ve alkayı başka hiçbir zaman bulamıyorlar. Çeşitli fonlar devreye konularak, bu arada, siyasi parti yandaşlarından sağlanan artı yardımlarla, bir nevi oy avcılığı yapılmaktadır. İlgililer ve yetkililer, her ne kadar,

'çıkarılan bu yasaların, yapılan bu yardımların, seçimlerle bir alkası yok'

deseler bile, vatandaşlar kesin olarak biliyorlar ki, seçim ortamlarında bir nevi ulufe dağıtmak, özellikle iktidar partilerinin vazgeçemedikleri bir taktik olmuştur.

Yapılacak yardımların, gerçekten muhtaç olanlara verileceğine inanırsak, biz de mutluluk duyacağız ama iddialar odur ki, genelde iktidara mensup siyasi partilerin verdikleri listeler, yapılan yardımlardan yararlandırılmaktadırlar. Yani, iktidar partisinin fakirleriyle, muhalefet partilerinin fakirleri de farklılar. Bazı fakirler vardır ki, adlarına

'partili fakirler'

denilir. Bazı fakirler de vardır ki

'Öteki fakirler!'

olarak anılırlar.

'Partili fakirler',

yardımların kaymağını alırlarken, 'öteki fakirlere' kalan ayrandır. Hatta ayranın suyunun suyudur! Bunu biz demiyoruz, bu iddiada bulunanlar 'öteki fakirler!'

Evet, artık millet bayramları değil, seçimleri bekliyor ve 'Keşke her gün bayram olsa' deyimi yerine 'keşke her yıl seçim olsa!' diyerek dağıtılacak ulufelerden memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Biz de, 'Partili fakirler' olsak öyle diyeceğiz ama biz, ötekilerdeniz!

Evet, yardımlar iyi de, ah şu füze gibi yükselen dövizler olmasaydı. Bu dövizlerin dış kaynaklı olacağına milleti inandırsalar iyi olacak amma, millet de artık bu dolmaları yutmuyor…