KÜÇÜLEN LİRAMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ!..

Bir ülke ekonomisinin güçlü olduğunu gözler önüne seren en önemli kriterlerden biri, parasının başka paralar karşısındaki değeridir ve ülkemiz bu kriterde önemli bir sıkıntıyla karşı karşıyadır şimdi… Son günlerde Dolar ve Euro'da meydana gelen düşündürüc

Bir ülke ekonomisinin güçlü olduğunu gözler önüne seren en önemli kriterlerden biri, parasının başka paralar karşısındaki değeridir ve ülkemiz bu kriterde önemli bir sıkıntıyla karşı karşıyadır şimdi… Son günlerde Dolar ve Euro'da meydana gelen düşündürücü tırmanışa dur diyebilmek için Merkez Bankasının gecikerek yapmış olduğu müdahale piyasalarda kısmen bir rahatlama sağladıysa da, çok kısa zamanda alınan ve gecikmiş olan önlemin yetersiz düzeyde kaldığı anlaşıldı azıcık düşen Dolar ve Euro'nun yeniden tırmanışa geçmesinden..

İthalat ve ihracatımızı özellikle Dolar kuru üzerinden gerçekleştirdiğimiz için, paramızın küçülmesinden iki taraflı zarar görmekteyiz ve bu önemli konuda gerekli önlemlerle müdahale zamanında yapılmamış olması yüzünden sadece iş dünyası değil, tüm vatandaşlarımız bedel ödüyor şimdi… Birçok ekonomist, döviz kurunda meydana gelen %1'lik bir  artışın bile enflasyonun küçümsenmeyecek oranda artmasına vesile olduğunu ifade etmektedir ve bu tespitin gerçeği yansıttığını, yaşayarak görüyoruz toplum olarak…

Konuyla ilgili olarak Twitter hesabından görüş belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik; 'TÜSİAD'ta geleneğimiz, geleceği konuşmaktır. Ekonomimizin durumuysa bizi bugün konuşmaya zorluyor. Bol ve ucuz para döneminin sonuna geldik! Bu zorlu durumdan çıkmanın yolu hukuk, demokrasi, inovasyon, eğitim ve rasyonel ekonomi politikalarıdır' derken, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özlihan da, Merkez Bankası'nın enflasyon ile mücadele için, tüm adımları bağımsız şekilde atması gerektiğine vurgu yaparak dile getirdi önemli bir beklentiyi…

Ülkemizde ekonominin makro değerleri sağlam temeller üzerinde oturtulmadıkça, bu önemli konuda olumsuzluklardan kurtulmak mümkün değildir kanımca da… İşsizlik oranı, Cari İşlemler ve Ödemeler Dengesi, Faiz oranları, enflasyon, gayri safi yurt içi hasılayı içeren ekonominin makro değerlerindeki durumun yürekler acısı olduğu bir gerçektir maalesef… Söz konusu değerlerden sadece faiz oranlarına yönelik bir örnek verecek olursam; Uluslar arası sermaye, faizin az olduğu ülkeden çok olduğu ülkeye kayar ve böyle bir ortam yaratmış olma bile, değer kazandırır paramıza…

Merkez Bankası dün de dövize bir kere daha müdahale etti ve bundan sonra da müdahale edebileceği ihtimali ağırlık kazanmış bulunmakta… Liramızın yabancı paralar karşısında pula dönüşmesine yönelik alınan önlemlerin yanı sıra, bu konuda biz vatandaşlarımıza da görev düştüğüne dikkat çekmek isterim ayrıca… Liramız değer kaybetmekte olduğundan dövize yönelme durumu, döviz fiyatlarının artmasına neden olan çok önemli bir olumsuzluktur kesinlikle ve bu nedenle liramızın daha da küçülmesine meydan vermemek için; 'Cebimizdeki şu birkaç kuruşu Dolara, ya da Euro'ya dönüştürerek zararımızı önleyelim…' düşüncesinden uzak kalmalıyız mutlaka…

Başka bir ifade ile 'Yanlış' diye değerlendirilen ekonomik politikalara tepki göstererek önlem alınması gerektiğini savunurken,  liramıza sahip çıkarak katkı sunmalıyız alınan önlemlere!..

Bakmadan Geçme