MUHTARLAR GÜNÜ

Ülkemizde kutlanacak günlerin, haftaların, bayramların haddi hesabı yoktur. Neredeyse her güne, her haftaya bir kutlama düşmekte. Yarın o günlerden birini daha kutlayacağız. Bilindiği gibi Başbakanlık tarafından 19 Ekim 2015 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanan bir genelgeyle 19 Ekim günleri

(MUHTARLAR GÜNÜ)

olarak ilan edilmişti.

Muhtarlık müessesesi çok eski, Muhtarlar Günü uygulaması ise çok yenidir. Muhtarlık devri Osmani'den beri var olan bir kuruluştur.  Bu müessese 1829 yılından bu yana mevcuttur ve devam ettirilmektedir.

Bilindiği gibi, Türkiye'de iki çeşit muhtar vardır. Bunlardan biri

(mahalle),

diğeri ise

(köy)

muhtarlarıdır. Her iki muhtarlığın ortak özellikleri köy ve mahalle sakinlerinin devlet kurumlarıyla ilişkilerinde aracı bir rol oynamaktır. Muhtarlar aynı zamanda çağdaş kamu yönetimi anlayışının en temel gereksinimlerinden biri olan katılımcılığın sağlanmasında önemli bir görevi yerine getirmektedirler.

Muhtarlar Günü ihdas edilmesinin amacı, muhtarlar ve muhtarlık müessesesinin ihtiyaçları, karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ile bu müessesenin tarihsel bağlarını koruyarak geleceğe ilişkin vizyonunun belirlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesidir.

Türkiye'de

31.963 mahalle, 18.329

köy

olmak üzere toplam 50.292

muhtar

bulunmaktadır. Bu muhtarlardan sadece ve sadece 675'i kadın muhtarlardır. 2014 yerel seçimlerinden sonra, Türkiye' de 624 mahalle ve 51 köy olmak üzere toplam 675 kadın muhtar görev yaptığı belirtilmektedir. Yani, gayet gülünç bir rakam!

(Muhtar) deyimi kelime olarak da önemli bir manayla yüklüdür. (İhtiyar eden. Seçilmiş olan. Hareketinde serbest olan. İstediğini yapmakta serbest olan. Hür.) kimse anlamına gelir. Bunun için isim olarak da kullanılır. Hatta

Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED'İN (O'na, al ve ashabına salat ve selam olsun) sıfatlarından biridir.

(Senin baban muhtar mı)

şeklinde bir de deyimimiz var. Bu deyimi, genelde kendisini sorumsuz gören ve her dilediğini yapmak isteyenlere karşı kullanırız.

Doğrusunu isterseniz, özellikle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Beştepe Sarayında düzenlemeğe başladığı

(MUHTARLAR

TOPLANTILARI)

ile daha da bir kıymete binen muhtarlarımızı 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla şimdiden tebrik ediyoruz.

'HEM ŞAFİİYDİ, HEM HANEFİ!'

Siirtli Molla, sürgün olarak gönderildiği batıdaki bir köyde, vefat eden bir köylünün cenaze işleriyle ilgilenmesi için müteveffanın ailesi tarafından yapılan ricayı kabul etmiş, ancak, mezhebine göre hareket etmek için mevtanın hanımına:

-Merhum Şafii miydi, Hanefi mi?

diye sormuş.

Mezhebin ne olduğundan habersiz kadıncağız:

-Vallahi bilmem ki, yani, söylediğini şey ne demek?

diye cevap vermiş:

50-60 yaşlarında olmasına karşılık kadının, dini açıdan bu kadar cahil olmasına kızan Molla hiddetle cevap vermiş:

-Arkadan cima yapıyorduysa Hanefi, önden yapıyorduysa Şafiydi!

Hoca'nın söylediklerini ciddi zanneden Kadıncağız biraz da utanarak söylenmiş:

-Vallahi Hoca efendi, senin bu tarifine göre benim rahmetli hem Şafiydi, hem Hanefi!