NE DOYUR, NE DE AÇ BIRAK!

Bir taktik şekli vardır.

(NE DOYUR,

NE DE AÇ BIRAK)

denilir. Tam, günümüze göre uyarlanmış bir deyim. Devlet Baba memuru, işçiyi, emekliyi doyurmuyor ama aç da bırakmıyor! Yarı aç, yarı tok tutuyor ki, hep

(ya bunu da

kaybedersem)

endişesi içinde olsun. Yarı aç, yarı tok insanı terbiye etmek, aç insana göre daha kolaydır. Aç insanın, kaybedeceği bir şeyi yoktur. Bunun için tehlike arzedebilir. Tok ise zaten durumundan memnundur. Hiçbir şekilde tehlike arzetmez.

Türkiye'nin genel nüfusuna baktığınızda nüfusun yüzde 10'u toklar sınıfına dahildir. Buna karşılık yüzde 10'u da

AÇLAR

safında yer alırlar. Geriye kalan yüzde 80'i ise

YARI AÇ, YARI

TOK

sınıfına dahil olanlardır. Bunları terbiye etmenin yolu, onları bulundukları konumda bırakarak idare etmektir. Tam açlığa sürüklersen, kıyamet kopar. Varsın hep

(YA ELİMDEKİNİ DE

KAYBEDERSEM)

tedirginliği içinde kalsınlar. Ellerindekini kaybetmek korkusuyla, buyruk almağa alışsınlar.

(Yardım alan, buyruk alır)

deyimi boşuna söylenmemiştir. Sosyal yardım adı altında yapılanlar bu deyim kapsamında mütalaa edilmelidir.

TÜİK'E göre 2018 yılı ÜFE ve TÜFE oranları açıklandı! Devlet baba emeklisine, işçisine, memuruna açıklanan oranlara göre zam yapacakmış! Yani, yine ne doyuracak, ne de aç koyacak,

YARI AÇ, YARI TOK

durumlarını sürdürmelerini sağlayacak. Emekli, işçi, memur yine

(YA BUNU DA

KAYBEDERSEM)

korkusunu yaşamağa devam edecek! Bu arada iş,

BEKA

sorununa  getirecek. Zaten, Ortadoğu'da kaynayan bir kazan var. Çok sayıda birliklerimiz Suriye'ye kaydırılıyor. Nelerin yaşanabileceği belli değil! Bu durumda yapılacak tek bir şey kalıyor. Susmak ve beklemek…