'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!'

Afrin'e başlatılan ZEYTİNDALI harekâtı, kimilerine yeniden Türklük konusunu gündeme taşıdı.Barış veya açılım süreciyle birlikte bu ülkede öyle gelişmeler yaşandı ki, millet olarak TÜRKLÜĞÜMÜZLE ÖVÜNEMEZ OLMUŞTUK.

Afrin'e başlatılan

ZEYTİNDALI

harektı, kimilerine yeniden Türklük konusunu gündeme taşıdı. Barış veya açılım süreciyle birlikte bu ülkede öyle gelişmeler yaşandı ki, millet olarak

TÜRKLÜĞÜMÜZLE ÖVÜNEMEZ OLMUŞTUK.

Adına

BARIŞ

denilen süreçle birlikte Türkiye'de ve özellikle Bölgemizde çok şeyler değişmişti. Eskiden, gururla ve korkusuzca

'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!'

derken, bir ara bu deyimi kullanmak suç gibi olmuştu.

Türkiye ve Türkler derken, bizim anladığımız bu ülkede yaşayan 80 milyon insandır. Kimilerinin açık bir şekilde

'Biz Türk değiliz!'

demelerine şahit olduk.  Türklük, lisana göreyse, bu ülkede Arapça, Lazca, Çerkezce konuşan ve daha değişik lisan ve lehçeler kullananlar da bulunmaktadır. Ancak, bunların hiç biri Türk veya Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmaktan dolayı utanç duymuyorlar. Hatta Kürtçe konuşanların büyük çoğunluğu da aynı düşünceden hareket etmektedirler.

Türkiye Cumhuriyeti, bu mübarek Vatan topraklarının adıdır. Dili, dini, ırkı her ne ise, bu ülkede yaşayan 80 milyon insan aynı Bayrak altında yaşamaktayız. Vatan ve Bayrak birliğiyle birbirimize kenetlenmemiz gerekirken, kimilerimiz ayırımcılığı tercih ediyor. Hem, tercih etmekle kalmıyor, başkalarını da ayırımcı olmağa yönlendiriyor, hatta zorluyor!

Anayasada (Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür) denilmektedir. Bu devletin vatandaşlarıysak, ırkımız,dilimiz, dinimiz, mezhebimiz ne olursa olsun, Türk'üz demektir.

Ben de bu düşünceden hareketle büyük bir şevk ve heyecanla söylüyorum ki,

BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK, BU KİMLİĞİMDEN MUTLUYUM, GURURLUYUM. Bu gurur ve heyecanla dün olduğu gibi bu gün de 'NE MUTLU TÜRKÜM, DİYENE'

deyimini, hiçbir zorlama ve tesir altında kalmadan, tekrarlıyorum…

Evet,

'Ne mutlu Türküm diyene!'

Bakmadan Geçme