ÖNEMSENMİYOR Kİ!..
Ülkemizin, her noktasında deprem riski altında olduğu, deprem uzmanlarınca sık-sık dile getiriliyorsa da ikazlara ciddi şekilde kulak verildiği söylenemez sanırım.Bundan birkaç gün önce Balıkesir'in Bandırma ilçesi Onyedi Eylül Üniversitesinde düzenlenen
Ülkemizin, her noktasında deprem riski altında olduğu, deprem uzmanlarınca sık-sık dile getiriliyorsa da ikazlara ciddi şekilde kulak verildiği söylenemez sanırım. Bundan birkaç gün önce Balıkesir'in Bandırma ilçesi Onyedi Eylül Üniversitesinde düzenlenen 'Deprem' konulu seminerde, depremlerdeki can kaybında dünyanın üçüncü sırasında yer aldığımız ve 18 milyonu aşan yapı stokunun yaklaşık %67'sinin kaçak yapılardan oluştuğu vurgulandı.
Daha önceleri de deprem konusunu ele aldığım yazılarımda, insan hayatının her şeyden önemli olduğu gerçeğinin göz önünde bulundurularak depreme dayanıklı olmayan konutları depreme dayanıklı konuma taşıma hizmetine öncelik verilmesi gerektiğine dikkat çekiyordum ve Bandırma ilçesinde düzenlenen 'Deprem' konulu seminerde bu noktaya işaret edildiğini gözlemleyince, bir kere daha ilgililerin bu çok önemli konuda duyarlı olmaları beklentisini hatırlatmayı, görev addettim. Daha duyarlı demiyorum, çünkü konuya gerçekten gereken önem verilmiyor ve bu tutumu, insanımız hayatının önemsenmemesi olarak algılıyorum.
Japonya en çok deprem yaşayan ülkelerden biridir ve bu ülkede alınan ciddi önlemler sayesinde, dokuz büyüklüğünde bir deprem bile can kaybına yol açmamakta veya yaşamını yitirenlerin sayısı, çok az bir oranda kalmaktadır. Böyle bir sonucun elde edilebilmesinde en önemi etken; bu ülkedeki konutların gerektiği şekilde depreme dayanıklı olarak inşa ediliyor olmalarıdır.
Son zamanlarda yurdumuzun bazı yörelerinde meydana gelen depremlerde şükürler olsun bir can kaybı yaşanmadı ama, depreme sahne olan yerlerdeki vatandaşlarımız korkmuş ve endişelenmiştir. Kısa bir müddet önce Irak-İran sınırında meydana gelen ve ilimizde de hissedilen depremde, evlerinden dışarı çıkan hemşerilerimin yaşadıkları korku ve endişeyi anımsadığımdan, deprem uzmanlarınca birinci derecede deprem kuşağında yer aldığı belirtilen ilimizdeki kaçak yapılaşmayı ve adeta kaderine terk edilmiş olan şehrin yukarı kesimlerini düşünmeden edemedim. Yeni dikilmekte olan blok apartmanların inşaatlarına sıkı denetim şarttır derken, şehrin yukarı kesimlerinin bir an önce Kentsel Dönüşüm Projesiyle değerlendirilmesinin kaçınılmazlık arz ettiğine de tekrardan sayın ilgililerin dikkatini çekiyorum. Hiçbir hizmet, insanın yaşam hakkı kadar önemli değildir ve bu yaşam hakkı önemsenmediği müddetçe, sözü edilen hiçbir hizmeti umursamadığımın da altını çiziyorum.